Ahmet KARAYÜN
Ortaya “Kişisel gelişmece bilmecesi” diye bir kavram atıyorum. Bu öyle derin bir bilmece deryası ki sormayın gitsin. İnsan içine bir dalıyor, pir dalıyor. İnsan, kişisel gelişim dünyasının kapılarını araladığı an, kendisine birçok soruyu sormak ve yine kendisine dair birçok bilmeceyi çözmek durumunda kalıyor.
Ben kimim? İçimde gizli olan güçler neler? Nasıl giyinmeli, nasıl yürümeli, nasıl konuşmalı ve nasıl bakmalıyım? Bunun gibi onlarca sorunun cevabını bulmak için, kişisel gelişim dünyasında uzun bir gezintiye çıkmak şart!
Kişisel gelişim dünyasının kapısından girdiğiniz an, aslında çok büyük bir maceraya yelken açmış oluyorsunuz. Ve ben bu maceranın ancak ve ancak kişinin ölümüyle son bulacağını düşünüyorum.
İnsanoğlu gizemli olanı hep merak etmiş, araştırıp çözmeye çalışmıştır. Ama evvela işe kendinden başlaması gerektiğini ıskalamıştır. Kişisel gelişim kavramı burada devreye giriyor. İşte bu noktada insanoğlu kendini içsel, dışsal, bedensel ve beyinsel birçok değişimin eşiğinde buluyor. Öyleyse bu eşikten içeriye adımını atıp, gereken değişimi göstermek kolay mı?
Tabi ki kalıplarını yıkıp, köklü bir değişim göstermek zordur ve bu zoru başarmak için, öncelikle insanın kendiyle bir savaşa girip, gerçekten değişme ve gelişme cesaretini kazanması gerekiyor.
Kilometrelerce mesafelik bir yolculuk, küçücük bir adımla başlar. İşte insanlar bu küçük adımı atma konusunda korkak davranıyor. İnsan psikolojisi bilmediği şeye karşı bir korku besler. Karanlıktan korkar, çünkü çevresinde neler olduğunu göremez. Bilinmeyene karşı olan korkaklığımızı yenmenin tek yolu ise, o küçük adımı atmaktan geçer.
Kişisel gelişim artık bir sektör halini aldı desek yalan olmaz. Yüzlerce kitap yazılıp, onlarca dergi, binlerce makale yayınlanıp, Türkiye’nin her yerinde konferans ve seminerler veriliyor. Atmanız gereken küçük adımı işte bunlar sayesinde atabilirsiniz.
Bir arkadaşınız size kişisel gelişime dair bir kitap verir ve belki de hayatınız değişir. Kişisel gelişim maceranız, kadın ya da erkek dergilerine bakarken gözünüze çarpan ve ilginizi çeken bir dergiyle de başlayabilir. Kim bilir, bir arkadaşınıza hediye ettiğiniz kitap veya dergi ile onun hayatını değiştirmesi için gereken adımı atmasına sebep olabilirsiniz.
Önemli olan nerede ve nasıl olduğu değil, bu adımı atıp atmadığınızdır. Fakat bu adımı attıktan sonra, kişisel gelişim denizinde iyi yüzmelisiniz. Unutmayın ki karşınıza çıkan her bilgi doğru ya da faydalı değildir. İşte bu sektörde ki yüzlerce seçenek arasında, gerçekten kendinize sorduğunuz kişisel gelişmece bilmecelerinin cevabını veren yayınları bulmalısınız.
Bu dergiyi elinizde tutup, bu yazıyı okuduğunuza göre doğru yolda olduğunuzdan kuşkunuz olmasın.
Kendinize dair bilmece ve bulmacalarınızı mümkün olduğunca artırmaya çalışın. Ben kimim, amaçlarım ve ideallerim nelerdir? Hayattan beklentilerim ve hayata katabileceklerim nelerdir? Hedeflerime ulaşabilmek için göstermem gereken gelişim ve değişimler nedir? Aynı şekilde bu bilmece ve bulmacalarınızın cevaplarını tüm detaylarıyla bulmaya özen gösterin.
Çözemediğiniz bilmeceleriniz olduğunda, sakın dert etmeyin. Evrende her şeyin bir yanıtı gizlidir. Kendinize dair bilmecelerinizi bu dergide ve sayfada beraber çözebiliriz. Bizimle paylaşmaktan korkmayın. Unutmayın, harekete geçmek için her şeyin kusursuz olmasını bekleyenler, asla harekete geçemezler. Şimdi harekete geçmenin tam zamanı.
Hoşça ve sevgiyle kalın.
Ayın Sözü
“İnsanlar başaklara benzer; içleri boşken başları havadadır, doldukça eğilirler..”
(Montaigne)
