Lider Siyasetçi Nasıl Olmalı ?

0
1753

“Lider dediğin: Her şeyden önce kim olduğunu bilmeli ve kendine güvenmelidir. Önde yürüyen değil, yol gösteren olmalıdır. Her kim olursa olsun insanlara değer vermelidir. Millete efendilik yoktur. Ona hizmet etmek vardır. Bu millete hizmet eden…

”Lider dediğin: Her şeyden önce kim olduğunu bilmeli ve kendine güvenmelidir. Önde yürüyen değil, yol gösteren olmalıdır. Her kim olursa olsun insanlara değer vermelidir. Millete efendilik yoktur. Ona hizmet etmek vardır. Bu millete hizmet eden onun efendisi olur”

Konuya soru yaklaşımı ile bakmak sanırım yararlı olacak. Önce ana soruyu “Lider Siyasetçi Nasıl Olmamalı?” alalım ve parçalarına bölelim. Bu durumda karşımıza bir dizi soru çıkacak; “Lider Nedir? Lider nasıl olmalı? Kötü liderler ne yapmaz? Siyaset Nedir? Her lider siyasetçi olabilir mi? Siyasetçi ve politikacı arasında ne fark var? Siyasetçi nasıl olmalı? Siyasetçi  ‘halkın yöneticisi ve halktan biri” midir? İyi bir siyasetçi nasıl olmalı? İyi siyasetçi “Siyasi avanta, oy avcılığı ve popülizmden” uzak mı durur? İyi siyasetçi neden yaşlı olmak zorunda ve gençlere neden şans tanınmıyor? Her siyasetçi lider olabilir mi? İyi bir siyasetçi lider olmak zorunda mı?  Kötü (başarısız veya öyle algılanan) siyasetçiler lider olabilir mi? İçinde bulunduğumuz koşullarda nasıl bir siyasetçi istiyoruz? Lider siyasetçi derken vizyon sahibi ve radikal kararlar alacak olan mı aklımıza geliyor? Lider siyasetçiden “seçmene hesap vermesi, siyasal sorumluluk ve etik olmayı” bekliyor muyuz? Lider siyasetçi “Dünya durdukça yerinden kımıldamayacak” parti yöneticisi midir? Lider ve başarılı siyasetçi derken aklımızda “bizim düşüncemize uygun, bize yararı olacak, bizden olmayana tavır koyacak” bir profil mi var yoksa? Acaba diğer partilerin lider siyasetçileri de başarılı olabilir mi?
Eğer bu soruları sorar ve cevaplarınızı da verirseniz böylece konu sizin için de farklı yaklaşımlarla şekillenecek ve soru yaklaşımı anlamlı olacaktır. Sanırım konuyu nereye çekmeye çalıştığımı fark ettiniz. Merak etmeyin tüm bu sorulara cevaplarla yazıyı karmaşık hale getirmeyeceğim. Nedense toplumumuzda büyük çoğunluk siyasete ya meraklı, ya ilişkisel ya da tepkili ve tamamen uzak duruyor. Dışarıdan bakınca bunu anlamak biraz zor ama Türkiye’nin yakın tarihine dikkatlice bakarsanız bu siyasete merak (köşeyi dönme), ilişkisel olma (bal tutanın parmağını yalaması), tepki yaşanan olaylardan direk veya dolaylı etkilenme ve uzak durma ise siyasetin bulaştığı suç ve tehdit boyutunun derinliğinde gizli olabilir mi?

Siyasi çürüme sadece bize mi özgü yoksa tüm dünyada örnekleri var mı? Lütfen dikkat, yapılan sadece sesli düşünce yöntemidir. İsterseniz konuya olumlu olarak da bakmak mümkün şöyle ki; siyasete merak (hizmet aşkı), ilişkisel olma (katkı vermek) olacak, bu durumda tepki ilgiye dönüşecek ve uzak durma da yerini siyasetin parçası olmaya bırakacaktır. Bu aşamada aklınıza gelen siyasetçileri yazı ekseninde değerlendirebilir ve eğer konuya çok boyutlu bakmak isterseniz yabancı siyasetçileri de sıralayabilirsiniz. Aklımızda tutacağımız detaylar şöyle olabilirse iyi olur: “Siyaset bir meslek değildir. Yani kar amacı güden, ailesini geçindirmek için uğraşı verilen bir alan değildir. Siyasetçi, siyaset yoluyla ülkesine veya beldesine hizmet götürme amacı güden kişi anlamına gelir. Bu anlamda siyasetçi profili çizilirken kişisel, yönetimsel ve ülke vizyonuna ilişkin özelliklerini de bilmek iyi olacaktır.
İyi bir lider deyince insanları etkileyen olumlu, yenilikçi, cesur ve mantıklı hareket eden bir siyasetçi mi aklınıza geliyor? Bir yaklaşım “Örnek liderleri lider yapan en önemli özelliklerinden biri çevrelerinde akıllı, harekete geçmeye hazır, sadık ve coşkulu takipçilerinin olmasıdır. Birçok lider tarafından en çok yapılan hata, takipçilerinden kaçmak ya da güçlü takipçileri dışarıda tutmaya çalışmaktır. Bunu yapmasının ardındaki sebep; takipçilerden birinin onu gölgeleyebileceği korkusudur. Aslında takipçilere gösterilen güven, onlara kendilerini kanıtlayabilecekleri görevler vermek ve onların gelişimleri ile kişisel olarak ilgilenmek bağlılığı arttıran, sorumluluk bilinci uyandıran ve lidere karşı saygı duyulmasını sağlayan etkenlerdir. Aynı zamanda liderin iş bölümü yapması kolaylaşır ve böylece lider yeni ve stratejik konularla ilgilenmek için zaman ve enerji kazanır. İyi bir lider hatalardan ders çıkarmasını bilir.
”Lider dediğin: Her şeyden önce kim olduğunu bilmeli ve kendine güvenmelidir. Önde yürüyen değil, yol gösteren olmalıdır. Her kim olursa olsun insanlara değer vermelidir. Millete efendilik yoktur. Ona hizmet etmek vardır.” M. K. Atatürk
Yazar : Abdullah BOZGEYİK 
abozgeyik@yahoo.com

www.gencgelisim.com

LEAVE A REPLY

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız