1860 yılında Budapeşte’de zengin ve yarı asimilasyona uğramış (Hıristiyanlıkla kaynaşmış) bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelir. Herzl, Viyana’da hukuk tahsili yaptıktan sonra, asıl mesleği olan avukatlığın ardından “Neue Freie Press” gazetesinde oyun …
Yazar : Aydın BELET
aydin.belet@gmail.com
1860 yılında Budapeşte’de zengin ve yarı asimilasyona uğramış (Hıristiyanlıkla kaynaşmış) bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelir. Herzl, Viyana’da hukuk tahsili yaptıktan sonra, asıl mesleği olan avukatlığın ardından “Neue Freie Press” gazetesinde oyun yazarlığı, muhabirlik ve yazarlık yapmıştır. Fransa’da o dönemde Yahudilerin gördüğü baskı ve alay edilmeleri Yahudiliği daha detaylı araştırmasına ve dinine daha sıkı bağlanmasına sebep olmuştur. Herzl, 1892 yılında Fransa’da “Der Judenstatt (Yahudi Devleti)” adlı bir kitap yayınlar ve böylece Yahudi meselesinin üzerinde durulması gereken bir konu olduğunu Yahudilere anlatır. Ona göre Yahudiler vatanları olmayan bir millettir ve böyle giderse dünyadaki bütün Yahudiler rahata kavuşamayacaklardır. Bunun olabilmesi için de kalıcı çözümler yeterli olmayacaktır. Her yerde artan Yahudilere zulmün bitmesi için Yahudiler bir araya gelmelidirler. Bu çıkışıyla Siyonizm” kavramını dünya gündemine getirmiş oluyordu. Yazdığı kitaptan bir kesit:
“Biz bir ulusuz!
Düşmanlarımız tarihte de tekrar tekrar olduğu gibi, bizim rızamız olmadan bizi tek tek birey yaptılar. Üzüntümüz bizi birbirimize bağladı ve böylece aniden gücümüzü keşfediverdik. Evet, biz bir Devlet oluşturacak kadar, gerçekten örnek bir Devlet oluşturacak kadar kuvvetliyiz…"
Filistin bu tarihlerde Osmanlının sınırları içerisindeydi. Theodor Herzl’in bu sebeple İstanbul’a geldiği ve Sultan 2. Abdülhamit’le görüşerek, Osmanlının tüm borçlarının silinmesi karşılığında Filistin’in, dağılmış Yahudi milletine verilmesini istemiş lakin Sultan Abdülhamit’in bunu reddettiği tarihçiler tarafından anlatılır.
Yahudilerin dünyanın değişik ülkelerinde olması Herzl’in çağrısının büyük yankı uyandırmasını sağlamıştır. Yahudilerin büyük bir bölümü Herzl’e hak vererek bu çağrısına olumlu cevaplar verirken, kalan diğer kısmı da bunun gereksiz olduğunu, yerlerinde rahat olduklarını ve böyle bir şeye ihtiyaç duyulmadığını söylediler.
Theodor Herzl, Yahudilerden gelen olumlu seslere kulak vererek 29 Ağustos 1897 yılında Herzl’in çağrısı üzerine, İsviçre’nin Basel şehrinde 1. Siyonist Dünya Kongresi toplandı. Toplantı sonucunda, Yahudi Devleti kurulması yönünde hem fikir oluştu. Theodor Herzl ve beraberindekiler çoğunlukla Yahudiliği bir inanç olarak değil, sadece bir ırk olarak görüyorlardı. Onlara göre Yahudiler, diğer Avrupa ırklarından farklı bir ırktılar, bu nedenle de onlardan ayrılmalı ve kendilerine ait topraklarda yaşamalıydılar.
Yahudiler için aradıkları toprakların neresi olacağını düşünürken de, Yahudilerin kutsal değerlerini göz önünde bulundurmamışlardı.
Theodor Herzl’in projesine göre, Yahudi devletinin nerede kurulacağı önemli değildi. Yahudi devleti, dünyanın herhangi bir yerinde kurulabilirdi. Hatta Siyonizm’in kurucusu olan Theodor Herzl'in "Uganda Planı" adıyla tanınan projesine göre, Herzl ilk önceleri Uganda'yı ideal vatan olarak düşünmüştü. Ancak kararını değiştirmiştir ve Filistin’de karar kılmıştır.
“Filistin`i mi yoksa Arjantin`i mi seçmeliyiz? Biz bize verileni ve Yahudi halkının seçtiğini seçmeliyiz. Filistin bizim her zaman hatırlayacağımız tarihi evimiz. Filistin ismi halkımıza olağanüstü bir kuvvetle çekici görünebilir. Eğer Sultan hazretleri (2. Abdülhamit Han) bize Filistin`i verseydi, biz Osmanlı`nın bütün maliyesini yeni baştan düzenleme görevini üstlenirdik.”
Filistin'in seçilmesindeki temel neden ise o toprakların Yahudilere vaat edilen topraklar olmasıydı. Filistin’de ilk yerleşmeler, Theodor Herzl’in 1897'de ilk Basel kongresini toplamasından sonra başlamıştır. Dünyada Siyonizm’i getiren adam olarak hafızalara kazınan Theodor Herzl, 1904 yılında hayatını kaybetmiştir.
Siyonizm: Etimolojik olarak, kudüs yakınlarındaki sion dağı'ndan gelen bir sözcük olan siyonizm, bugün sion Kudüs’ü ve Yahudilerin inandığı Vadedilmiş topraklar'ı sembolize etmekte ve 19. yy.'ın son çeyreğinde yurtsuz olan yahudilerin Filistin’de bir Yahudi devleti (İsrail) kurma isteği üzerine doğmuş bir ideoloji ve politik hareketi tanımlamaktadır. (ekşi sözlük)
Diaspora veya diyaspora: (Eski Yunanca: διασπορά – "saçılma, tohum saçma, zerreler halinde dağılma"; İng: diaspora) bir kavim veya ulusun anavatanından çıkarak başka ülkelere dağılmasına verilen addır. Sözcük hem dağılma eylemini hem de dağılmış olarak yaşayan toplulukları ifade eder.(vikipedia) Theodor Herzl’de, Yahudilerin dünyanın her bölgesinde dağınık olduklarını ve Filistin’e toplanmaları gerektiğini savunmuştur.