Bir an için gözlerinizi kapatın ve sevdiğiniz kişileri göz önüne getirin. Acaba bu kişileri neden seviyorsunuz? Neden bazı kişileri çok fazla severken, bazılarını daha az seviyorsunuz? Bu soruların cevabı 'Sevmenin Psikolojisi'nde gizli…
Yazar : Mehmet Teber
m.teber@yahoo.com
Bir an için gözlerinizi kapatın ve sevdiğiniz kişileri göz önüne getirin. Acaba bu kişileri neden seviyorsunuz? Neden bazı kişileri çok fazla severken, bazılarını daha az seviyorsunuz? Bu soruların cevabı 'Sevmenin Psikolojisi'nde gizli.
Şimdi kısaca kimleri daha fazla sevdiğimizi özetleyelim:
-İlgileri ve inançları bize yakın olanları
-Belli bir beceri, yetenek ve kabiliyet sahibi olanları
-Taktir edilen karakter ve kişiliklere sahip olanları
-Bizi sevenleri
-Bizimle aynı fikirde olanları
-Bizimle işbirliği içinde olanları
-Bizi taktir edenleri
-Sempatik, cana yakın insanları diğerlerine göre daha fazla seviyoruz.
Önümüzdeki haftalarda devam etmek üzere şimdilik takdir, beğeni sözleri ile iyilik yapmanın sevme ve sevilme üzerindeki etkilerini görelim.
Takdir, Beğeni Sözleri ile İyilik Yapmanın Sevme ve Sevilme Üzerindeki Etkileri
Bilinen bir gerçek var, o da bizi olumlu değerlendirenleri, taktir edenleri, olumsuz değerlendirenlerden daha fazla seviyor olmamız. Ancak bu genellemeyi yaparken bazı nüanslara dikkat etmemiz gerekiyor. Genel olarak bizi olumsuz değerlendirenleri sevmiyoruz. Ancak bizde gelişmeye yol açan fikir ayrılıkları olumsuz değerlendirme yapan kişiyi sevmemize yol açabiliyor.
Genel olarak bizi olumsuz değerlendiren kişileri sevmiyoruz. Ama şu da var ki araştırmalar olumsuz değerlendirmeyi yapan kişileri daha az sevilir bulmamıza karşın onları daha saygın ve kıymetli bir kişi olarak algıladığımızı gösteriyor. Mesela bir deneyde üniversite öğrencilerine aynı romanın kritiğini yapan iki yazarın yazıları okutulmuştur. Bu yazarlardan romanı eleştiren, diğerine göre daha zeki, becerikli olarak algılanmıştır. Buna karşın olumlu değerlendirme yapan yazar daha çok sevilmiştir.
Eğer övgü aşırı ve bol bir şekilde olursa manipüle edildiği duygusu oluşturabileceği için aksi tepki gösterebilmektedir. Aşırı övgü, sağlam dayanağı olmadığı imajını oluşturmakta ve ters tepki göstermektedir. Bununla birlikte, eğer övgüyü yapan övgüden fayda sağlayacaksa kişi pek fazla sevilmemektedir.
Yine artık kabul gören bir gerçek var ki, bize iyilik yapan kişileri seviyoruz. Çünkü iyilik bir ödül anlamını taşıyor ve ödüllendirenler genelde seviliyor. Bir araştırmada belirlenen bir hedefe ulaşan iki farklı çocuk grubundan ilkine hedefe ulaşması sonrasından ödül verilmiş, diğerine ise verilmemiştir. Ödül verilen grup takım arkadaşlarını diğer gruba göre daha çok sevmiştir. Yani zafere ulaşmamızda bize faydası olan kişileri daha çok seviyoruz, zafere ulaşmamıza kasten yardım etmemiş olsalar bile…
Önceki paragraflarda bize iyilik yapan kişileri sevdiğimizi söylemiştik. Yaptıkları iyilik sonrasında bizden beklentisi olan ya da bu iyilikten çıkarı olan kimseleri ise pek sevdiğimiz söylenemez. Aynen bunun gibi, karşılıklı hediyeleri de pek sevmiyoruz.
Şimdi çok ilginç bir noktaya değinelim. Diyelim ki biri tarafından çekici olarak algılanmak istiyoruz. Sizce yapabileceklerimizden bir tanesi ne olabilir? Onun size iyilik yapmasına fırsat vermek desem inanır mısınız? Araştırmalar gösteriyor ki iyilik yaptığımız kimseleri daha çekici ve sevecen buluyoruz. Ve bu iyiliği hak ettiklerini düşünüyoruz. Yoksa neden onlara iyilik yapalım ki?
Bir deneyle devam edelim. Bir grup üniversite öğrencisi sonunda kendilerine belli bir miktar para ödenen bir deneye katılırlar. Deneyin sonunda ilk gruba araştırmacı tarafından, "Kendi bütçemizle yaptığımız bu deneyi mali sıkıntılardan dolayı durdurma noktasına geldik. Sizden rica etsem, size verilen parayı bize geri iade edebilir misiniz?" tarzında bir ricada bulunulmuştur. İkinci gruba ise araştırmacının asistanı tarafından aynı ricada bulunulmuştur. 3. grup ise herhangi bir rica ile karşılaşmamıştır. Deney sonrasında katılımcılara bir anket verilmiş ve bu ankette araştırmacı profesör hakkındaki düşünceleri de sorulmuştur. Sonuçlar göstermiştir ki ilk grupta yer alan ve araştırmacıya iyilik yapan katılımcılar araştırmacıyı daha fazla sevmeye değer bulmuşlardır.