Dünyada neler olup bitiyor? Rusya Gürcistan'ı niçin işgal etti? ABD ile Rusya ile eski Sovyetleri Birliği-ABD arasında yıllarca yaşanan soğuk savaş tekrar mı yaşanacak? Afganistan'da, Filistin'de durum nedir? Bosna'da, Arnavutluk'ta, Kosova'da işler…
Yazar : Vedat Kuşaklı
vedatkusakli58@hotmail.com
Dünyada neler olup bitiyor? Rusya Gürcistan'ı niçin işgal etti? ABD ile Rusya ile eski Sovyetleri Birliği-ABD arasında yıllarca yaşanan soğuk savaş tekrar mı yaşanacak? Afganistan'da, Filistin'de durum nedir? Bosna'da, Arnavutluk'ta, Kosova'da işler yolunda mı? Afrika ülkelerinde neler olup bitiyor? Bu uluslar arası siyasi gelişmeleri çok iyi değerlendirmek gerekir. Bunun yanında alkolün, sigaranın, uyuşturucu maddelerin, çevre kirliliğinin, kimyasal maddelerin, elektronik malzemeler ile fazla içli dışlı yaşamanın, uydu ve baz istasyonlarının beyinlerimize, hücrelerimize, genlerimize, dokularımıza ne zaman, nasıl, ne ölçüde zarar verdiğinin bilincinde olmak gerekir.
İnsan ömrünün, günümüz çağında maksimum süresinin (istisnalar kaideyi bozmaz) erkeklerde 75-80 yıl, kadınlarda ise 80-85 yıl olduğunu hatırlayalım. Biz bu süreyi kadın ve erkek için ortalama 80 yıl olarak hesaplayalım. 10 yaşına kadar olan dönemi bebeklik ve çocukluk, 11-17 yaş arasını da çok iyimser bir hesapla ergenlik dönemi olarak kabul edelim.Yani 18'den itibaren gençliğin başladığını düşünelim. Kaç yılımız kaldı geriye? 63 yılımız. Her gün 8 saat uykumuz var. Günümüzün üçte biri uykuda tükeniyor. 63 yılın üçte biri olan 21 koca yıl işte böyle horul horul uyurken, biz fark edemeden geçti gitti. Geriye ne kaldı? 42 yıl. Elinize kağıt-kalem veya hesap makinesi alın ve günde 2 saat yeme, içme, tuvalet, banyo, tıraş ya da makyaj gibi günlük olaylara zaman harcadığımızdan hareketle bir hesap yakın. Yılda 730 saat eder.
42 yılda 30 bin 660 saat. Bölün tekrar 24'e, yani 1 günde bulunan saat sayısına. Ne çıktı? 1277 gün. Bunu da 365'e bölün. Yaklaşık 3 nokta 5 yıl, yani üç buçuk yıl veya 3 yıl 6 ay. Demek ki biz yemeye, içmeye, tuvalete, tıraşa, makyaja, banyoya feda ettik bu süreyi. Geriye 38 yılımız ve 6 ayımız kaldı. 6 ayı da atıyorum. Niçin atıyorum? 38 yıl 6 ay içinde nezle, grip olacağız. Başımız, sırtımız ağrıyacak. (İnşallah ağrımaz ama bu da hayatın bir cilvesi, bir telvesi) Veya sağlığımız iyi olsa da, yakınlarımızın, özellikle yaşlı ve çocuk yakınlarımızın bazı hafif rahatsızlıkları olabilir. En hafif itibarı ile onlara bu sebeple vakit ayırabiliriz. Her neyse, ben 38 yıl kemiksiz, yağsız, kapsız bir süreyi çok iyimser bir hesapla çıkarttım. 38 yıl ne demek? Mevsim olarak 38 tane yaz, 38 tane kış, 38 tane bahar, 38 tane güz demek… Başka ne demek? 12 ile çarparsanız 456 adet ay demek. 52 ile çarparsanız 1976 tane hafta demek. 365 ile çarparsanız 13 bin 870 gün demek.Yani ele avuca sığar, verimli olarak kullanılabilecek, üretimde veya hizmette işimize yarayacak süre işte bu kadar.
Aldığın Nefesin Kıymetin Bilmek
Bu dünyayı bu dünya yapan, biz insanlarız. Bu devleti bu devlet yapan da biz insanlarız. Bu şehri bu şehir yapan da biz insanlardan başkası değil. Biz insanlar da Mars'tan, Ay'dan gelmiyoruz. Bu insanlar dünün çocukları, yarının büyükleri, bugünün gençlerinden başkaları değildir. O halde gençlerin çok akıllı olması lazım. Çünkü ne yapılırsa gençlikte yapılıyor. Enerjimizin, hızımızın, gücümüzün, kuvvetimizin, kapasitemizin tavan yaptığı, maksimum tepe yaptığı zaman 30-40 yaş aralığımızdır. Biyolojik, psikolojik ve ruhsal yapıya göre bazı insanlarda belki 33-43'tür, belki 35-45'tir, belki 37-47… Üç aşağı beş yukarı böyledir. Eğer 40'lı 50'li yıllara kadar kendi kadrolarınızı oluşturacağınız ve kadrolarınıza tecrübelerinizle, birikimlerinizle yön verebileceğiniz, onları yönetebileceğiniz bir konuma gelebilir iseniz, o takdirde hizmet, verim, üretim süreniz bu sayede biraz daha artabilir. Bunun dışında, yönetici veya danışman ya da bir fikir adamı durumuna gelememiş iseniz, o zaman yaşayıp ölen milyonlarca insan gibi siz de sıranız geldiğinde öleceksiniz ve arkanızdan pek bir ürün, pek bir hizmet bırakamamış olacaksınız. Anne- baba olup çocuk yetiştirmek için bile akıl, fikir, temiz ve kuvvetli bir yürek, sağlam ve dolu bir tecrübe, aydınlık bir ruh lazım. Yoksa 5-6 kadından, 40-50 çocuk sahibi olan, çocuklarının isimlerini ezbere sayamayan, pala bıyık, burma bıyık insanlar da var.
50 yaşında bir adam olarak diyorum ki: Okuyun, öğrenin, düşünün. Vaktinizin 1 dakikasını bile, soluğunuzun 1 nefesini bile, konuşmalarınızın 1 kelimesini, 1 sözünü bile boşa harcamayın. Ayrıca biliniz ki; Yaradan tarafından ruhumuza, bu alemde giysi olarak verilen şu harika bedenimizi, şu mükemmel fiziğimizi sigara, içki, alkol, kola, uyuşturucunun her türü ile delik deşik bir kalbura çevirmeyelim, yırtık pırtık bir paçavra haline getirmeyelim. Bu mükemmel giysiye öylesine güzel bakalım ki, son nefesimizi verip ruhumuz bu bedeni terk edip diğer aleme intikal ettiğinde, geride bıraktığı bedenimizin organlarını ihtiyacı olan başka insanlar rahatlıkla kullanabilsinler ve hayır dua etsinler.
Haydi gençler, iş başına! Yata yata sadece kavun, karpuz büyür. Sizler kavun karpuz değilsiniz.
