Duygusal ilişkilerimizde tamamlanmış hissetmek istiyorsak, ilişkilerimizi asla bağımlılık üzerine kurmamalıyız. Çiftlerin her üyesi diğerine uyum sağlamalıdır; ancak kim olduklarından vazgeçerek değil. Paylaşılan bir ilişkide saygı ve heyecan iki çok önemli faktördür.
İlişkiyi tutarlı ve sağlıklı kılabilmek, hepimizin sahip olmak istediği, hazine değerinde bir durumdur. Buna erişebilmek için herhangi sihirli bir yol yok, ancak hemen herkesin sahip olmak için mücadele edebileceği bazı basit ve temel direklerin varlığının farkında olmalısınız. Takip eden makalede size bunlardan bahsedeceğiz.
Talep Etmeden Ver ve Al
Bazen, sahip olduğumuz her şeyi, karşılığında bir şey beklemeksizin, karşımızdaki insana vermek gibi bir hataya düşeriz. İlişkinizde bu konuda çok dikkatli olmalısınız; çünkü bu ilişkinizin gereksinim duyduğu dengeyi bozar ve sizi, her ilişkinin olmazsa olmazı, saygı ve ilgi gibi şeylerden yoksun bırakır.
İlişkinin sağlıklı olması demek, her iki tarafın da, herhangi bir talepte bulunmaksızın vermesi ve alması demektir. Yani -sana sevgimi karşılıksız olarak veriyorum ve senin de buna saygı duymanı, beni anlamanı ve değer vermeni umuyorum- gibi. Yine bu şekilde biri de diğerine aynı şeyleri vaat ediyor olmalı. Herhangi bir döneminde ilişki, eşit olmamaya başlarsa, bu eşitsizlik beraberinde acı ve düş kırıklığı getirir. Partnerinize karşı açık olun, ancak onun da size aynı şekilde karşılık vereceğinden emin olun.
İtaatkar veya Bağımlı Olmaksızın Sevin
Bir diğer yaygın hatalı davranış, ilişkiyi bağımlılık esası üzerine kurmaktır. Her zaman birilerine bağımlı olursak, kendimizi hiçbir zaman olduğumuz kişi olarak hissedemeyiz. Bu da; kıskançlık veya güvensizlik gibi durumların oluşmasına sebebiyet verir. Herhangi bir ilişki, zorunluluktan muaf olmalıdır ve taraflar birbirlerini kontrol etmemelidirler.
İdeal olanı, size güvenen ve sizi seven, aynı zamanda da itaatkar olmanızı beklemeyen ve size limitler koymayan biri ile birlikte olmanızdır. Biraz kişisel alan, tüm ilişkiler için çok önemli bir gereksinimdir; çünkü bu sayede kendinize olan saygınızı ve güveninizi sağlıklı kılabilirsiniz. Unutmayın: İtaatkarlığa her zaman hayır diyebilmelisiniz.
Dinlemeyi ve Tartışmayı Öğrenin
Nasıl olduğunu hepimiz biliyoruz. İlişkilerde tartışmalar, oldukça yaygın rastlanan durumlardır. Hangi çift, hiçbir zaman fikir ayrılığına düşmediklerini söyleyebilir? Bu çok doğal bir durumdur, hatta sağlıklı bile denebilir. Tartışmalar birbirimizi daha iyi tanımamızı sağlarlar, değer ve limitlerimizi oluştururlar ve karşımızdaki insanın kişiliğini anlamamıza yardımcı olurlar.
Ancak burada unutmamanız gereken şey şudur: Tüm tartışmalar yapıcı olmalıdır; aşağılayıcı veya terbiye etme amaçlı değil. Uzlaşmak ve birbirimizden bir şeyler öğrenmek için tartışırız. Bu da, karşımızdaki kişiyi suçlamadan, empati kurarak ve onun ihtiyaçlarını anlamaya çalışarak dinlemek gerektiğini bilmek demektir.
Tartışabilmek için; nasıl konuşulması gerektiğini, fikir alışverişinde bulunabilmeyi, teklif sunabilmeyi, açık görüşlü olabilmeyi ve tartışmanın sinirlenmek veya eşyaları etrafa saçmak anlamına gelmediğini bilmek gerekir. Tartışmak, anlamak ve bir o kadar da öğrenmek ile ilgilidir.
Nasıl Uyum Sağlayacağınızı Bilin
Bir konudan kesinlikle emin olmalıyız: Bir insanı değiştirmek imkansızdır. Üstelik bunu denemeye kalkmak, iyi bir fikir de değildir. Çünkü bunu deneyerek, karşınızdaki insandan, kimliğinden vazgeçmesini beklemiş olursunuz. Basit bir örnek ele alalım: Doğa ile iç içe vakit geçirmekten hoşlanıyorsunuz ve aileniz ve arkadaşlarınızla hafta sonları doğa ile buluşmak amaçlı gezilere gitme alışkanlığınız var. Partneriniz ise, evde kalıp televizyon izlemeyi ve video oyunları oynamayı tercih ediyor. Birbirinizi seviyorsunuz ancak farklı ilgi alanlarına sahipsiniz.
Doğa yürüyüşlerine gitmekten vaz mı geçmelisiniz? Veya o istediklerini yapmaktan mı vazgeçmeli? Tüm ilişkilerde, çiftler birbirlerine nasıl uyum sağlayacaklarını öğrenmek zorundadırlar. Bir hafta o sizinle bir doğa yürüyüşü yapar ve sonraki haftayı siz onunla kanepede film izleyerek geçirirsiniz.
Böyle bir uzlaşıyı başarabilmek için birbirinize karşı saygılı davranmalı ve her ikiniz de birlikte yapacağınız aktiviteler konusunda istekli olmalısınız.
Heyecanı Her Gün Taze Tutun
Aşk, her gün küçük ayrıntılardan beslenir. Günlük heyecanı taze ve de ilişkinizi güçlü tutmak için, yapılan jestler çok önemlidir. Bu da, az bir çaba ile, işleri biraz heyecanlı hale getirmek elinizde demektir. Karşınızdaki insana, hayatınızdaki en önemli şey olduğunu gösterin ve onun da sizin için aynısını yapmasına izin verin.
Beklenmedik bir dokunuş, bir günaydın öpücüğü, aynı vakitte yatağa girmek, birlikte bir şeyler yapmak için çaba sarfetmek, karşınızdakine ona nasıl da hayran olduğunuzu göstermek… Tüm bunlar, ilişkinizi daha güçlü ve istikrarlı, sizi ise daha mutlu kılacak detaylar.
Hiç şüphesiz; mükemmel ilişkiler, bugünden itibaren uygulamaya koyabileceğiniz bu basit ve erdemli davranışlarla günden güne oluşabilecektir. Mutlu olmayı hak ediyorsunuz; bunu asla unutmayın.
Kaynak: Sağlığa bir adım