Erkek: Sevgilim, söyle bana hayatına giren ilk erkek ben miyim?
Kadın: Sensin, yemin ederim. Çünkü diğerleri benim için adam bile değiller. Adam olsalar beni bırakırlar mıydı?
Erkek: Doğru söylüyorsun aşkım.
Kadın: Şimdi emin oldun mu?
Erkek: Oldum, aşkım. Çok teşekkür ederim, açıklaman için.
Kadın: Rica ederim, ne demek…
Erkek: Seni seviyorum, senin için ölebilirim…
Kadın: Ne kadar sürede?
Erkek: Bayan, bakar mısınız?
Kadın: Neden saatlerdir beni takip ediyorsun?
Erkek: Size ilk görüşte tutuldum ve sizden başkasını gözüm görmüyor.
Kadın: En iyisi sen arkadan gelen güzeller güzeli arkadaşıma söyle bunları. O senden çok hoşlanır. Şansını kaçırma derim.
Kadın: Hani nerede? Kimse yok ki! Neden bana yalan söylediniz?
Erkek: Asıl sen bana neden yalan söyledin? Eğer beni gerçekten seviyor olsaydın, dönüp arkana bakmazdın. Çünkü gözün benden başkasını görmezdi!
Yurdumdan Garip İnsan Halleri
İstanbul’un her şeyinin meşhur olması gibi sokaklarda başıboş gezen berduşları da meşhurdur. Bunlardan ikisi ayrı suçlardan dolayı karakol nezaretinde bir araya gelince aralarında şöyle bir konuşma geçer:
– Yahu birader, sen nerede oturuyorsun bakayım?
– Evsizim. Hiçbir yerde oturmuyorum.
– Haaa! Seni bir yerden gözüm ısırıyordu. Demek ki komşuymuşuz.
Hanımefendi, uşağına nasihat ediyordu…
– Bak oğlum, kapıyı vurmadan içeriye girmen hiç doğru değil! Soyunuyor olabilirdim.
– Merak etmeyin efendim, girmeden önce anahtar deliğinden bakıyorum!
Hanımın biri hizmetçisini çağırdı…
– Fatma, kızım görüyor musun, bu konsolun üstündeki toza ismimi yazabiliyorum.
– Ah hanım, bilgili olmak ne iyi şey!
Patron fabrikada personelini toplar ve onlara bir konuşma yapar.
– Arkadaşlar, dün rakip fabrikayı gezdim. Gördüm ki onlarda personelin yarısı eşek gibi çalışıyor, diğer yarısı da miskin miskin pinekliyor. Çok şükür bizim fabrikada durum bunun tam tersi.