Gözleri nemli baktı baba kızına. Gözünden bebeklik hali geçti. Mini mini elleri, ilk baba deyişi, yürümeye ilk başlaması… Kız hem sevinçli, hem de buruktu. Üniversiteyi kazanmanın verdiği sevinç, işte bu ayrılık yüzünden boğazında düğümlenmişti…
Yazar : Hanife DEMİRCİ
yazar_hanife_05@hotmail.com
Gözleri nemli baktı baba kızına. Gözünden bebeklik hali geçti. Mini mini elleri, ilk baba deyişi, yürümeye ilk başlaması… Kız hem sevinçli, hem de buruktu.
Üniversiteyi kazanmanın verdiği sevinç, işte bu ayrılık yüzünden boğazında düğümlenmişti. Babasını seyrediyordu o da. Ayrılık ne zordu. Kelimelerle anlatılmazdı ayrılık. Birbirini bu kadar seven kalplerin gözlerden ırak olması ne acı bir şeydi.
Genç kız bunları düşündükçe gözlerinde iri taneli damlalar beliriyordu, ama ne var ki onları akıtmak istemiyordu yüzüne. Hüzün vurmuş yüreğine bu gözyaşları biber olmuştu sanki.
Baba ayrı bir dünyalara dalmıştı otobüs beklenirken. Şimdiye kadar hiç ayrılmamıştı ki onlar. Bir of çekti saçları ağarmış adam. Hani erkekler ağlamaz derlerdi ya halt etmiş bunu söyleyen diye geçirdi içinden.
Et tırnaktan ayrılırsa acımaz mıydı, dal gövdeden kopsa solmaz mıydı, canan candan ayrı düşse yürek sızlamaz mıydı hiç? Sızlardı elbette.
Bu düşünceler içinde muavinin sesiyle irkildi adam.
– Bütün yolcular otobüse binsin. 5dk. içinde kalkıyoruz.
Üniversiteyi kazanmanın verdiği sevinç, işte bu ayrılık yüzünden boğazında düğümlenmişti. Babasını seyrediyordu o da. Ayrılık ne zordu. Kelimelerle anlatılmazdı ayrılık. Birbirini bu kadar seven kalplerin gözlerden ırak olması ne acı bir şeydi.
Genç kız bunları düşündükçe gözlerinde iri taneli damlalar beliriyordu, ama ne var ki onları akıtmak istemiyordu yüzüne. Hüzün vurmuş yüreğine bu gözyaşları biber olmuştu sanki.
Baba ayrı bir dünyalara dalmıştı otobüs beklenirken. Şimdiye kadar hiç ayrılmamıştı ki onlar. Bir of çekti saçları ağarmış adam. Hani erkekler ağlamaz derlerdi ya halt etmiş bunu söyleyen diye geçirdi içinden.
Et tırnaktan ayrılırsa acımaz mıydı, dal gövdeden kopsa solmaz mıydı, canan candan ayrı düşse yürek sızlamaz mıydı hiç? Sızlardı elbette.
Bu düşünceler içinde muavinin sesiyle irkildi adam.
– Bütün yolcular otobüse binsin. 5dk. içinde kalkıyoruz.
Acı bir tokat daha yemişti yaşlı yürek. Ayrılık insanın yüreğine vurulan bir mühür gibiydi hiç silinmemek üzere. Kız ne yapacağını bilemiyordu, eli ayağına dolanmıştı adeta.
Genç kız babasının boyuna atıldı. Sarıldılar. Görenlerin içini acıtan sahne, genç kız ve babası için çok zordu. Saatler donsun istiyorlardı. Kollar kenetlemişti birbirine. Ta ki o ses; “dışarıda yolcu kaldı mı?” diye sorana kadar. Kollar ayrıldı. Yaş dolu gözler birbirine baktı. Aynı anda açılan dudaklardan aynı anda tek bir ses çıktı:
– Seni Seviyorum!
Genç kız babasının boyuna atıldı. Sarıldılar. Görenlerin içini acıtan sahne, genç kız ve babası için çok zordu. Saatler donsun istiyorlardı. Kollar kenetlemişti birbirine. Ta ki o ses; “dışarıda yolcu kaldı mı?” diye sorana kadar. Kollar ayrıldı. Yaş dolu gözler birbirine baktı. Aynı anda açılan dudaklardan aynı anda tek bir ses çıktı:
– Seni Seviyorum!