Adolf Hitler, 1889 yılında Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’na bağlı olan Braunau am Inn, Avusturya’da doğdu.
Hitler, gençken ressam olmak istiyordu ve Viyana Güzel Sanatlar Akademisi’ne kabul edilmek için başvurdu, ancak iki kez reddedildi.
Birinci Dünya Savaşı’nda gönüllü olarak Alman Ordusu’na katıldı ve savaşta gösterdiği cesaret nedeniyle “Demir Haç” madalyası aldı.
Mein Kampf (Kavgam) adlı kitabı, 1925 ve 1926 yıllarında hapishanede yazdı. Kitap, Nazi ideolojisini ve politikalarını anlatır.
Hitler, 1933 yılında Almanya’nın başbakanı oldu ve daha sonra kendisini “Führer und Reichskanzler” (Lider ve Reich Şansölyesi) ilan etti.
Holokost olarak bilinen Yahudi soykırımını başlattı ve Nazi rejiminin altında milyonlarca insanın ölümüne yol açtı.
Hitler, 1945 yılında Berlin’de intihar etti. Kendisini ve eşi Eva Braun’u zehirleyerek öldü, ardından cesetleri yakıldı.
Hitler’in, resmi yaşamı boyunca pek çok ilginç kişisel alışkanlığı vardı. Bunlardan biri, her gün birkaç saat uyandıktan sonra gece yarısından önce tekrar uyumaktı.
Hitler, hayvanları çok seviyordu ve özellikle köpekleri Blondi’ye büyük bir bağlılık gösteriyordu. Son günlerinde Blondi’yi yanından ayırmadı ve onunla birlikte intihar etti.
Hitler, kendisine “Der Führer” (Lider) ve Alman halkına “Mein Führer” (Benim Liderim) şeklinde hitap edilmesini emretmişti. Bu, kendisine duyulan kişisel sadakati ve tapınmayı teşvik etme amacını taşıyordu.
Hitler, politik kariyerine girmeden önce, Viyana’da yaşarken zor ekonomik koşullarla mücadele etti. Bu dönemde, Yahudi insanlara karşı büyük bir öfke ve antisemitik düşünceler geliştirdi.
Hitler’in favori filmi “King Kong”du ve bu filmi birçok kez izlediği biliniyor. Ayrıca, Almanya’daki sinema sektörünün gelişimini desteklemek amacıyla propaganda filmlerine büyük önem verdi.
Hitler’in, fiziksel ve zihinsel sağlığı üzerindeki etkileri tartışmalı olan bir dizi ilaç kullandığı düşünülüyor. Bu ilaçlar arasında met amfetamin (Pervitin) ve steroidler bulunmaktadır. Bazı kaynaklara göre, bu ilaçların etkisiyle hiperaktif ve takıntılı hale geldi.
Hitler, Ölüm Kampları Komutanı Rudolf Höss ile düşmanlıkları olan bir Yahudi-Holokost kurtulanı olan Otto Frank’ın kızı Anne Frank’ın günlüğünü okumuş olabilir. Bu günlük, savaş sırasında saklandıkları yerde yaşananları anlatır.
Hitler’in ölümünden sonra, bedeni Sovyetler Birliği tarafından ele geçirildi. Ancak, cesedinin kimliği tam olarak doğrulanmadığı için bazı komplo teorileri ortaya çıktı ve Hitler’in hala hayatta olduğu iddiaları ortaya atıldı.
Hitler, kişisel hayatında evlenmedi ve çocuğu olmadı. 1945 yılında Eva Braun ile evlendi ve bir gün sonra intihar ettiler. Bu nedenle, Hitler’in doğrudan soyundan gelen bir akrabası yoktur.
Hitler, Almanya’nın dış politikasını belirlerken sık sık astrolojiye başvurduğu bilinir. Astrolog Karl Ernst Krafft, ona danışmanlık yapmış ve önemli kararlarının bazılarını astrolojik bilgilere dayandırmıştır.
Hitler, 1936 Yaz Olimpiyatları’nı Berlin’de düzenleyerek Nazi propagandasını yaymak istedi. Ancak, siyah Amerikalı atlet Jesse Owens’ın dört altın madalya kazanması, ırkçılık ideolojisiyle çelişen bir sonuç oldu.
Hitler’in popüler kültürdeki etkisi hala devam etmektedir. Onun hayatı ve Nazi rejimi, pek çok kitap, film ve belgeselde konu edilmektedir. Ancak, Hitler’in eylemleri ve ideolojisi derin acı ve trajediyle ilişkilidir ve tarihsel olarak büyük bir utanç kaynağı olarak kabul edilir.
*
Adem Suad