Çocuğunuza Sevgi Gösterin

0
878

Unutmayın ki çocuğunuzun eğitiminde ve topluma hazırlanmasında ilk günden itibaren etkileşiminiz, konuşmalarınız, ev içindeki tavırlarınız ve de en önemlisi ona kayıtsız şartsız göstereceğiniz sevgi ve güven etkilidir…

Bu bağlamda yapılacak en doğru hareketler şunlardır:

· Dengeli eğitim ve yönlendirme

· Aşırı hoşgörü veya disiplinden kaçınma

· Olaylar karşısında davranış tutarlılığı

· Yersiz ve abartılı tepkilerden kaçınma

· Yapılan yanlışların mantıklı açıklamaları

· Ona verdiğiniz değer

· Kişiliğine gösterdiğiniz saygı

· Söz hakkı tanımanız

· Sevildiğini mutlaka hissettirmeniz

· Güven duygusunu aşılamanız

· Kendi psikolojik sorunlarınızı ona yansıtmamanız

Uzman eğitimcilerin gözü ile :

Kabul edici, güven verici ve demokratik tutumun çocuk kişilik ve gelişimi üzerinde etkileri şunlardır ;

Demokratik ve güven verici bir ortamda yetişen çocuk, kendine ve çevresine saygılı, sınırları bilen, yaratıcı, aktif, etkin, girişken, yaratıcı ilişkiler kurabilen, kendisine fikirlere saygı duyan, kendi inandıklarını sonuna kadar savunabilen, atılgan, fikirlerini serbestçe söyleyebilen ve kendisine ait fikirler doğrultusunda hareket eden, kişilik ve davranışları açısından dengeli,  sorumluluk duyguları gelişmiş, kurallara göre hareket eden, kişilik ve davranışları açısından dengeli, sorumluluk duyguları gelişmiş, kurallara ve otoriteye körü körüne bağlı olmayan, hoşgörülü, açık fikirli, anlaşılır, toplumsal ve uyumlu bir birey…

Siz çocuğunuzun böyle olmasını istemez misiniz?

Karar size ait!..

O, bu dünyaya size güvenerek geldi…

Bir zamanlar dünyaya gelmeye hazırlanan bir çocuk varmış.

Bir gün Tanrı’ya sormuş;

“ Tanrım, beni yarın dünyaya göndereceğini söylediler.

Fakat, ben o kadar küçük ve güçsüzüm ki, orada nasıl yaşayacağım?”

“ Tüm meleklerin arasından bir tanesini seçtim, o seni bekliyor olacak ve seni koruyacak. Meleğin sana her gün şarkı söyleyecek ve gülümseyecek. Böylece sen onun sevgisini hissedecek ve mutlu olacaksın.”

“ Peki insanlar bana bir şey söylediklerinde, dillerini bilmeden, söylediklerini nasıl anlayacağım?”

“Meleğin sana dünyada duyabileceğin en tatlı ve en güzel sözcükleri söyleyecek.

Sana konuşmayı, dikkatle ve sevgi ile öğretecek.”

“ Peki, ben seninle konuşmak istersem ne yapacağım ?”

“ Meleğin sana ellerini açarak dua etmeyi de öğretecek.”

“ Dünyada kötüler  olduğunu da duydum.

Beni onlardan kim koruyacak?”  

” Meleğin seni kendi hayatı pahasına da olsa koruyacak.”

“ Fakat ben seni bir daha göremeyeceğim için çok üzgünüm.”

“ Meleğin sana sürekli benden söz edecek ve ulaşmanın yolunu öğretecek.”

O sırada cennette bir sessizlik olur ve dünyanın sesleri cennete kadar ulaşır.

Çocuk gitmek üzere olduğunu anlar ve son bir soru sorar;

“ Şimdi ben gitmek üzere isem, benim Meleğimin adı ne?”

“ Meleğinin adının önemi yok yavrum. Sen onu ANNE diye çağıracaksın.”

Şimdi düşünüyorum da ben de dünyaya böyle gelmiştim.

Benim de bir meleğim vardı.

Ve Allah’ıma şükürler olsun ki hala var…

Ben daha önce de belirttiğim gibi hem anne hem de öğretmenim ama çok önemli bir noktayı atlamışım…

Aynı zamanda bir meleğe sahip olan bir çocuğum.

 

Gonca Güvenir

www.gencgelisim.com

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız