Her insanın eğitim dönemlerinde sevmediği dersler vardır. Genellikle matematik dersi sevilmeyen ders durumundadır ve öğrencilerin zaman içerisinde en büyük kabusu olmaya başlamıştır. Sayısal ifadelere karşı önyargılı olan öğrenciler, genellikle bu dersi net bir şekilde anlayamaz ve okul hayatları boyunca sorun yaşarlar. Bu nedenle olaya biraz sayısal bakış açısı ile yaklaşmak gerekiyor. Biliyoruz ki sayısal zihni iyi olan bir öğrenci, hayatının her alanında bu çizgide ilerlemeyi başarabilir.
Matematik, genellikle zor konulardan oluşur ve her evresi, farklı kombinasyonlar ile öğrenilmesi gereken bir derstir. Öğrencilerin çoğu, sözel ve sayısal konuda net bir ayrım yapmaksızın çalışabilmekte ve başarılı olabilmektedir. Ancak çoğu öğrenci, sözeli iyi yapıp sayısalı kesinlikle yapamamaktadır. Bunu aslında psikolojik koşullanma olarak da görebilirsiniz. İlkokul 4.sınıfa kadar kolay gelen matematik, bu safhadan sonra zorlaşarak öğrencilerin kafasında daima bir soru işareti bırakır ve öğrenciler, çareyi sadece sözel derse yönelmekte bulurlar. Bu tip durumlarda, öğrencilerin matematiği daha iyi sevmesi amaçlı özel ders aldırmak çok faydalı olabilir.
Birebir eğitimlerde öğrencinin dersi anlama olasılığı çok daha fazladır ve psikolojik açıdan da herhangi bir baskı söz konusu olmaz. Konu her ne kadar zor olursa olsun, bir öğrenci sayısal bakış açısı ile matematik dersine odaklandığı takdirde, başarısız olması imkansız.
*
Yaygın bir inanışa göre en sevilmeyen ders olarak adı geçen ve anılır matematik. Peki bu matematiğin kötü şöhretinin ülkemizde bu kadar yaygın olmasının tek sebebinin ön yargı olduğunu biliyor muydunuz?
Matematik ya da herhangi bir matematik konusu hakkında söylenen söylentiyle soğur insanlar öncelikle konuya. Sonra derste dinlemek bile istemez, karar çoktan verilmiştir zaten başkaları tarafından. Önyargımız da buna peşkeş çekmiş onaylamıştır. “-Bu konu kötü, bu dersi sevmiyorum, matematiği sevmiyorum.” demiş ve onaylamıştır önceden dönen söylentileri. Daha anlamaya sevmeye çalışmadan durumu, konuyu, dersi. Önyargının yıkmanın atomu parçalamaktan zor olduğunu söylemiş ünlü matematikçi Einstein. Bu önyargıyı yıkmak eğitimcilerin görevi olduğu kadar, siz öğrencilere ve velilerimize de bu konuda görevler düşmektedir.
Matematik ile ilgili alanlarda başarı sağlayan insanların birçoğu matematiği seven insanlardır. Matematiği sevgisini kazandığımız zaman, akabinde matematikte başarı da sağlanır. Matematiği iyi bir birey, rasyonel akıcı ve akılcı düşünebilir. Bu sayede diğer alanlarda başarının kapıları açılır ve hayattaki genel başarı düzeyi artar. İşte bu yüzden Matematiği sevmek sadece matematik dersinde sıkılmamayı sağlamaz göründüğü gibi.
*
Matematik denince aklıma gelen tek şey ; çocukluğumda yazdığım şu olay oldu. Matematik dersiyle tanıştığım , karşılaştığım yıllarda. Bu derse ısınmıştım. O gün okuldan iki ödevle eve dönmüştüm. Türkçe ödevim. Matematik ödevim. Küçük nabzım büyük büyük atıyordu. Çok heyecanlıydım. İlk olarak matematik defterimi kapıp babama koştum. Gözlerimde bir ışıltı ; Baba bana ödevimi yapmamda yardımcı olur musun? Elbette oğlum, gelir hemen yapalım. Ödevimi heyecanla babama verdim. Şöyle bir göz gezdirdi. Bu hangi dersin ödevi, diye sordu. Matematik dersinin ödevi , diye cevapladım. Hiç beklemediğim bir tepkiyle ; Oğlum bizim sülaleden kimsenin kafası matematiğe çalışmaz, dedi. Defterimi uzağa fırlattı. Türkçe ödevin var mı? Evet, baba . Türkçe ödevimi yaptım. Ama matematik ödevim orda, matematik defterimin fırlattığı yerde kaldı. Ben , Türkçe , edebiyat öğretmeni oldum. Okudum ama hiçbir zaman hiçbir matematik sorusunu çözemedim. Çarpım tablosunu ezberlemedim. Hiçbir matematik yazılısın dan iyi bir not almadım. Şimdi düşünüyorum, keşke babam matematik ödevini getirdiğimde; Oğlum bu dersi başaracağına inanıyorum. Sen zeki bir çocuksun deseydi. Belki şimdi bir matematik sevdalısı olurdum. Değerli gençler!
Büyüklerinizin , bunu başaramamış kimselerin etkisinde kalarak benmatematik dersinden başaralı olamam diye düşünmeyin. Herkesin ilgisi , zekası başkadır. Her hasta olan kişiye nasıl aynı ilacı vermiyorsak, toplumundaki her bireyi matematik engelli düşünmekte yanlış olur. Toplumun , ailenin çevrenin , öğretmenlerimizin ve kendimizin etkisinde kalarak önyargıların kurbanı olmayalım. Çalışarak emek vererek alın teri dökerek kazanamayacağımız bir zafer yoktur. Matematik fobisi değil matematik hobisi edinelim. İnanın , isteyerek dinlediğiniz her matematik sorusu inançla çözebileceğiniz sonucu doğru bir matematik problemidir. Matematik problemlerini, probleme değil kesin bir çözüme dönüştürmeniz siz ve velileriniz elinde Unutmayalım ki sevmeden , çalışmadan , ilgilenmeden hiçbir işi başaramadığımız gibi matematiği de başaramıyoruz. O yüzden korkuyoruz. Şimdi ilkem eğitim de sizleri bu korkunuzla yüzleştirerek üstesinden gelebileceğiniz sıradan bir ders çevirme teminatı veriyoruz..
*
dersmatematik.com
BU ÇOK GÜZEL BİLGİ
bakalım deneyeceğiz seveceğiz İnşaAllah.