Bazen olaylara baş aşağı bakmak, insanın dünyayı farklı bir perspektiften görebilmesine ve bugüne kadar hiç de dikkatini çekmeyen şeylerin farkındalığını elde etmesine yarar. Böylelikle beynin daha aktif çalıştırılarak, bilgilerin daha kalıcı olması sağlanır. Beyin rutinlikten hoşlanmaz, öğrenmenin kalıcı olabilmesi için farklı şeyler yapmak lazım. İyi bir öğretmen olmanın yolları, birçok kez, birçok yazılı ortamda ele alınmıştır. Biz bu ay, olaya baş aşağı bakarak, kötü öğretmen olmanın yollarını irdelemek suretiyle, iyi bir öğretmen olmanın kıvılcımını beynimizde gerçekleştirmek istiyoruz.
O hâlde sözü fazla uzatmadan bakalım, kötü bir öğretmenin neler yaptığına ve neler yapmadığına:
· Öğrencilerle fazla samimi olmamak için göz göze gelmemeyi tercih eder.
· “Günaydın Hocam!”, diyen öğrencisine cevap vermeden gider.
· Öğrencileri dinlemeden suçlar.
· Yağıp gürlememeyi âdet hâline getirir.
· Öğrencisini başkalarının yanında haşlar.
· Tavır takınır, imalı ve iğneleyici konuşur.
· Onlara kin güder.
· Kendi doğrularının, öğrencileri için de kesinlikle doğru olması gerektiğini düşünür.
· Yaşamda farklı doğrular olabileceğini, bu doğru yolların günün birinde tek bir doğruda kesişebileceğini unutur.
· Öğrencilerine olduğu kadar topluma da bir model oluşturduğunu unutur.
· Hareketlerine, görünüşüne, jest ve mimiklerine dikkat etmez, giyimine özen göstermez.
· Sevecen ve şefkatli olmayı ihmal eder.
· Sabırsız davranır.
· Asık suratlı ve sert huylu olur.
· Dürüst, açık ve güvenilir olmayı ihmal eder.
· Alçak gönüllü, hoşgörülü ve anlayışlı olmaktan uzak durur.
· İnsan hak ve hürriyetlerine değer vermez.
· Yaşadığı toplumun değerlerinden habersizdir.
· Etkili iletişim becerilerinden haberi yoktur.
· Tavırlarında olgunluk ve ciddiyet bulunmaz.
· Kibir ve gurur en yakın arkadaşıdır.
· Genel kültür açısından kendisini yetiştirmemiştir.
· İkna kabiliyetini geliştirmemiştir.
· İç disiplini sağlayamamıştır ve öfkesini kontrol edememektedir.
· İyi bir dinleyici değildir.
· Gündemi takip etmemektedir.
· Ders dışında öğrencileriyle diyalog kurmaz ve ilgilenmez.
· Davranışları tutarsızdır.
· Kendi hatalarını kabul etmez ve gerektiğinde özür dileyemez.
· İnsan psikolojisinden haberdar değildir.
· Empatik davranmaz.
· Sürekli okumak ve kendini geliştirmek hususunda isteksizdir.
· Öğrencilerini başarabileceklerine inandırma hususunda bir etkisi yoktur.
· Öğrencilerine ve çevresine güven duygusu vermez.
· Diksiyonu bozuktur ve ses tonunu etkili kullanmaz.
· Dersine hazırlıksız girer.
· Dakik değildir; derse zamanında gelmez, öğrenciyi ve dersi önemsemediğini gösterir.
· Eğitim araç ve gereçlerini en etkin bir şekilde kullanmaz, teknolojiyi bilmez, öğrenmez.
· Öğrencilerini motive etmez ve derse hazır olmalarını sağlayamaz.
· Sürekli masa başında oturur ve öğrencileri arasında gezmez.
· Verdiği ödevleri takip ve kontrol etmez.
· İşbirliğine dayalı demokratik tavırlar sergileyemez.
· Sınıfta disiplini sağlayamaz.
· Ders içerisinde güncel örneklere yer vermez ve konularla günlük yaşamı ilişkilendiremez.
· Kendi sorun ve sıkıntılarını ders ortamına taşır.
· Espri yapmaz.
· Öğrenciler arasında ayırımcılık yapar.
· En ufak bir başarıyı bile takdir etmez.
· Siyasi düşüncelerini empoze etmeye çalışır.
· Öğrenme ve öğretme yöntem ve tekniklerini etkin bir şekilde kullanmaz.
· Eğitimdeki ve branşındaki yeni gelişmelerden habersizdir. Kendini yenilemez.
· Öğrencinin konuyu kavrayıp kavramadığını kontrol etmez ve tekrarlar yapmaz.
· Öğrencileri, meslektaşları ile öğrenci velileriyle iletişim kurmaz ve eşgüdüm içerisinde hareket etmez.
· Dersleri öğrencinin seviyesine uygun işlemez.
· Ölçme ve değerlendirmede adil ve objektif davranmaz, öğrenciyi notla tehdit eder.
· Öğrencilerin gelişim dönemi özelliklerinden haberdar değildir.
· Olaylara öğrencilerin bakış açılarıyla bakamaz.
· Aşırı disiplinli ve şekilcidir.
· Öğrencilerin sorunlarını dinlemez ve çözüm üretmez.
· Öğrenciyi küçük düşürücü davranışlardan kaçınmaz.
· Öğrencinin de bu toplumun bir bireyi ve geleceğin yetişkini olduğunu unutur.
· Verdiği sözü tutmaz.
· Öğrencinin sevgisini ve güvenini kazanabilmek için bir gayreti olmaz.
· Öğrencinin hatalı davranışı üzerinde durmaz, kişiliğini yargılar.
Aslında bu kadar maddeyi bir kelimeyle de özetleyebilirdik; ama bunu yazının sonuna bırakmayı tercih ettik. İnanın, sadece kötü bir öğretmen değil, kötü bir anne, kötü bir baba, kötü bir eş, kötü bir vatandaş olmanın kaynağını tek bir kelimeyle açıklayabiliriz. Nedir o kelime? Tabii ki SEVGİSİZLİK… Sevgi barındırmayan her kişi, her mekân, her kavram kötü olmaya namzettir. Uhdesinde sevgi barındıran her şey, evrendeki tüm pozitif enerjiyi kendine çekecek ve çevresine bu güzellikleri yansıtacaktır.
Sevgi dolu günler diliyorum…
Selçuk ALKAN
selcukalk@hotmail.com