Anne olmak her kadının hayalidir. Gelin bu hayalin gerçekleştiği yolculuğa bakalım.
Anne adayı anne olduğunu öğrendiği andan itibaren yavrusu ve kendisi için en iyi şekilde yaşamaya çalışır. Gebelik dönemi anneyi yavrusuna götüren kutsal bir yolculuktur. Bu kutsal yolculuk zaman zaman eğlenceli zaman zaman yorucuda olsa bir bayanın en önemli ve hassas duyguları yaşayacağı değerli bir zaman aralığıdır. Gebeliğiniz boyunca 9-12 kg almanız oldukça normaldir. Yeterli ve dengeli beslenmeniz, fiziksel aktivitelerinize dikkat etmeniz bu dönemde hem kendiniz hem de yavrunuz için oldukça önem taşımaktadır.
Gelin bu yolculukta nelerle karşılaşacağımıza beraber bakalım!
İLK ÜÇ AY (0-3 AY): Gebeliğe fazla kilo ile başlamak istenilen bir durum değildir. Ancak fazla kilo ile gebe kaldıysanız ilk 3 ay kalori artışı yapılmaması gerekmektedir. Bu noktada ani kilo kaybına neden olabilecek davranışlardan kaçınmalısınız ya da kesin olarak kilo almamaya çalışmaktan da kaçınmalısınız. Önemli olan uygun sınırlar içerisinde ilk 3 ayı geçirmektir. Çünkü kendinize bu dönemde yapacağınız bir yanlış bebeğinizin düşük ağırlıkta doğmasına neden olabilir. Bir bebeğin en az 2,8 kg olması istenmektedir. Bu nedenle bir beslenme uzmanı ile iş birliği içerisinde olmalısınız.
İKİNCİ ÜÇ AY (3-6 AY): Bebeğin gereksinimleriyle beraber enerji ihtiyacının da arttığı bu dönemde günlük enerji alımı arttırılır. Bebek bu dönemde hızlı bir büyüme gösterir. Bu dönemde vücudunuzda yağ depolanmaya başlanır çünkü emziklilik döneminde enerji ihtiyacınız bu yağlardan karşılanacaktır. Vücudunuz da her 1 ml süt salınımı için 7kalori harcanmaktadır.
ÜÇÜNCÜ ÜÇ AY (6-9 AY): Bebeğinize aldığınız besinler plasenta ile taşınmaktadır ve bebeğiniz bu sayede gelişir ve büyür. Bebeğinizi en hızlı büyüdüğü dönemdir ve haliyle kilonuzda ki artış kaçınılmazdır. Yani bebeğiniz sizin depolarınızı kullanır bu nedenle gebelikte en önemli şey kilonuzu düşünmeden yeterli ve dengeli beslenmenizdir. Sık idrara gitme, ayaklarda ve ellerde şişme gibi sorunlar bu dönemde görülebilir.
Başlarken de söylediğimiz gibi bu yolculuk her zaman eğlenceli değil bazen de yorucu olacak ve bazı rahatsızlıklar baş gösterecektir. Şimdi bu rahatsızlıklara ayrıntılı olarak bakalım!
MİDE YANMASI: Bebeğiniz sindirim organlarınıza baskıda bulunması mide ekşimelerinizin nedenlerinden olabilir. Bu rahatsızlığı en aza indirmek için yemeklerinizi az az ve sık sık yemeniz gerekmektedir. Soslu, yağlı ve baharatlı besinleri tüketmemeye çalışmalısınız. Çay, kahve, kola gibi kafeinli içecekleri tüketmemelisiniz. Yemek sonrası fiziksel aktivite olarak yürüyüş yapmalısınız bu sayede mide öz suyunu bastırabilir ve bu rahatsızlığı en aza indirgeyebilirsiniz.
KABIZLIK: Gebelikte işlev yapan hormonlarda değişmeler gözlenir bu değişikliklerbağırsak kaslarımızın gevşemesine yani bağırsak hareketlerimizin azalmasına neden olur. Yani kabızlık gerçekleşir. Eğer demir tabletleri kullanılıyorsa kabızlık daha ileri düzeyde olabilir. Kabızlık tedavisi için besinlerde bulunan posa en önemli etkendir. Günde en az 5 porsiyon meyve ve sebze tüketmeye dikkat edilmelidir. Tam tahıllı gıdalar, kepekli ekmek ve kurubaklagiller beslenme programınızda mutlaka bulunmalıdır. Sıvı tüketimi de kabızlıkta oldukça önemlidir. Günde en az 2-2,5 litre sıvı tüketilmelidir. Tüketilmesi gereken en önemli sıvı ise sudur. Laksatif etkili besinler de kabızlık tedavisinde kullanılmaktadır. Laksatif besinler: Kuru erik, incir, erik suyu. Fiziksel aktivitenin düzenli olarak yapılması da kabızlık sorununuzu çözebilecek bir etkendir.
BULANTI: İlk üç ayda östrojen miktarı artar yani hormonlarınızda değişmeler gözlenir buna bağlı olarak bulantılarla karşılaşabilirsiniz. Bulantı probleminizi çözmek için öncelikle sabah uyandığınızda sakince kalkın ve öğünlerinde az yemeye öğün sayınızı arttırmaya dikkat edin. Fazla yağlı ve baharatlı besinleri tercih etmeyin.
***
Öğrenci Diyetisyen Deniz ZÜNBÜLCAN
www.gencgelisim.com
