Avrupa Çevrimiçi Çocuklar projesi araştırmacıları tarafından hazırlanan “Ulusal Görüşler” isimli yeni raporda uluslararası farklılıklara dikkat çekilerek, Türkiye için de özel tavsiyelere yer veriliyor. Türkiye için verilen önde gelen tavsiyeler ebeveynlerin ve özellikle annelerin internet kullanıcısı yapılıp, riskler konusunda bilgilendirilmesi/bilinçlendirilmesi ve çocukların internet risklerinden kendilerini nasıl koruyabilecekleri ile ilgili bilgilendirme çalışmalarının artırılması şeklinde.
BECERİLERİ YETERSİZ
Raporda Türkiye, Avrupa’daki diğer ülkeler arasında “Düşük kullanım, Biraz risk” grubunda yer aldı. Türkiye’deki çocukların büyük çoğunluğunun internet kullanırken, %36′sının günde 1 saatten fazla internet kullanmakta olduğu bilgisine yer verilen rapordaki diğer tespitler şöyle: Türk çocuklarının %52′si internete evden bağlanırken, bir o kadarı da internet kafelerden internete erişim sağlıyor. Türkiye’deki çocuklar internet kullanım becerileri konusunda Avrupa’nın en gerisinde kalıyor. Aileler de internet kullanımı açısından Avrupa’nın en gerisinde. Özellikle kadınların kullanım oranı %24 gibi düşük bir seviyede olup, Avrupa’daki kadınların kullanım oranı ise %82 düzeyinde.
AİLELER YARDIM EDEMİYOR
Türkiye’deki çocukların internet üzerinden risk durumlarıyla karşılaşma oranı düşük olsa da bu onların interneti az kullanıyor olmalarından kaynaklanıyor. Bulgulara göre Türkiye’deki aileler, Avrupa’dakilere göre çocuklarına internette yaşadıkları sorunlarla ilgili çok daha az seviyede yardım edebilmekte. Ayrıca, ev dışında internet kullanımının yüksek olması da bu desteği zorlaştırıyor.
13 YAŞ SINIRI UYGULANMIYOR
EU Kids Online projesi tarafından yayınlanan rapora göre, sosyal ağ üyeliği 13 yaş sınırı gerektirirken, Türkiye’deki 13 yaş altı çocukların yarısından fazlası Facebook kullanıyor. Ayrıca, çocuklar Avrupa ortalamasından daha fazla şekilde cep telefonu, ev adresi gibi özel bilgilerini herkesle paylaşıyor, internet kullanım becerileri açısından Avrupanın en düşük seviyesinde iken %85′e yakını bilgisayar konusunda çok şey bildiklerini iddia ediyor, annelerin %75′inden fazlası internet kullanmadıkları halde çocuklarına yeterince yardımcı olabildiklerini düşünüyor. Bu aşamada sadece güvenli olmayan internet sitelerinin yasaklanması yönteminin gelebilecek bir çok internet riskinin önüne geçmekten uzak olduğu belirtiliyor. Bu nedenle hem çocuk hem de aile için bilinçlendirme çalışmalarının yapılması daha büyük bir önem arz ediyor.
YASAK ÇÖZÜM DEĞİL
EU Kids Online projesi Türkiye koordinatörü, Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nden (ODTÜ) Prof. Dr. Kürşat Çağıltay konu ile ilgili olarak şunları söyledi: “Günümüzde, internet ile sosyalleşmenin ve iletişimin doğası değişmektedir. Sokakta çocuklarımızın karşı karşıya olduğu riskler de tamamen ortadan kaldırılamıyor ama o risklerle nasıl başa çıkacağını öğrenen çocuklar güvenle dışarıda gezebiliyor. Avrupa ülkelerinde çocukların daha bilinçli ve etkin internet kullanımı için neler yapılabileceği konusunda yoğun çalışmalar yapılmaktadır. Türkiye’de ise bu yöndeki çalışmalar devlet eli ile internet sitelerine ulaşımın kısıtlanması ya da içeriği nasıl oluşturulduğu bilinmeyen Güvenli İnternet paketi yaklaşımının ötesine maalesef geçememektedir.”
KULLANIM VE RİSK DÜŞÜK
Prof. Dr. Çağıltay, daporda genel olarak yüksek kullanımı olan çocukların daha fazla riskle karşılaştığı sonucu çıktığını ifade ederek, “İnternet riskleri ile karşılaşma oranlarının kullanımlarına olan oranına göre Türkiye’deki çocuklar düşük kullanım/biraz risk kategorisinde yer almaktadırlar. Bu durum, Türkiye’deki çocukların kullanım oranına göre daha fazla riskle karşılaştıklarını ve yine çocukların İnternet kullanım bilgi ve becerilerinin az olması nedeniyle İnternet üzerinde riskler doğuracak davranışlar sergilediklerini göstermektedir.” dedi.
HAP BİR ÇÖZÜM YOK
Projenin Avrupa genel koordinatörü, Londra Ekonomi Okulundan Dr. Leslie Haddon raporun geneli hakkında yaptığı açıklamada 33 Avrupa ülkesinden çocukların internet kullanımı deneyimleri ile ilgili elde edilen bulguların karşılaştırılmalı olarak sunulduğunu belirterek, “Ülkeler arasında gözlenen farklılıkların çocukların internetteki güvenlikleri konusunda herkes için çalışan hap bir çözümün olmadığını göstermektedir” diyor.
KISITLAMA, BİLGİLENDİR
Türkiye için de benzer durum geçerlidir. Sadece teknik anlamda kısıtlamalar kişileri korumaktan çok, yararlı bilgi erişimini de engelleyecektir. Fatih projesi gibi büyük bir internet ağ yapısının kurulduğu bu günlerde, politika geliştiricilerin okul internet ağlarında kısıtlama yapmak yerine, çocukların interneti nasıl daha güvenli ve kendilerine daha faydalı şekilde kullanabilecekleri konusunda çalışma yapmaları önerilmektedir.
TAVSİYELERİ GÜNCELLEYİN
İnternet güveliği ile ilgili çalışmaların ilk aşamalarında ailelere bilgisayarı çocuğun odasında değil oturma odasında bulundurmaları tavsiye ediliyordu ancak şimdilerde bir çok çocuğun mobil cihazlarla internete erişebilmesinden dolayı, (çalışmanın yapıldığı 2010 yılında çocukların %14′ü mobil cihazlarla İnternete bağlandıklarını ifade etmişlerdir) önerilen tavsiyelerin de güncellenmesi gerektiği anlaşılmıştır.
MİNİKLERİN YÜZDE 85′İ FACEBOOK’TA
Rapordan Türkiye ile ilgili diğer bulgular şöyle:
- Çocukların %85′i Facebook kullanmaktadır
- Çocukların %42′si Facebook hesabını herkese görünür şekilde ayarlamaktadır
- Çocukların %9.6′sı İnternet üzerinden üzücü bir durumla karşılaştıklarını ifade etmiştir, bununla birlikte ailelerin %4.5′i çocuklarının bu tür durumla karşılaştığını ifade etmiştir. Burada ailelerin farkındalığının düşük olduğu görülmektedir
- Çocukların %15′i zararlı bilgiler içeren web sitelerini ziyaret ettiklerini belirtmiştir
- Türkiye’de babaların internet kullanımı %49 oranındayken annelerin kullanım oranı %24′tür
KORUMAK İÇİN NE YAPMALI?
- Çocuklar internet riskleri konusunda pek çok kanal üzerinden bilinçlendirilmeli
- Çocukların bilinçli internet kullanımı için ev, okul ve ev dışı ortamlarda destek ve eğitim alabilecekleri bir sistem olmalı
- Ailelere teknik bilgi vermek kısa vadede zor olsa da, en azından internetteki risklerin farkına varmalarını sağlayıcı destek yapıları oluşturulmalı
- Fatih projesinde dağıtılan tabletlere güvenli internet kullanımına yönelik içerikler ve etkileşimli programlar eklenmeli
- Türkiye Avrupa’daki farkındalık oluşturma kurumlarına katılarak, farkındalık merkezleri kurmalı ve ihtiyaç duyulan alanlarda bilinçlendirici eğitim ve seminer gibi programlar yürütülmeli
- Bireylerin internet üzerinde yaşadıkları sorunlarla başa çıkabilmeleri için destek kanalları kurulmalıdır.
Ulusal Görüşler raporunun tamamı için, Avrupa Çevrimiçi Çocuklar projesinin Türkiye sayfasını ziyaret edebilirsiniz: http://eukidsonline.metu.edu.tr
kaynak: melihbayramdede.com