İlk yarıyıl ne kadar da çabuk geçti. Bunu yetişkinler söylüyor; çocuklarımıza göre acaba nasıl? Kendi çocukluğumuzu da düşünürsek tatilin başlaması ne kadar önemliydi.
Gün sayardık, her günün rutininden çıkmak için. Bahçemizde oyunlar oynamak, evcilikte yemeklerimizi yemek, çok tatlı olurdu. Evimizde, okula gitmeden derslerimizi yapmak ta zevkliydi…
Bugünün yaşam koşullarında tatil programları daha çok aileden ayrı olarak planlanıyor.
Yurtdışı seyahatleri dil öğrenme ve kültürel amaçlı olarak yapılıyor. Tabii her ailenin bütçesi ve genel yaklaşımları burada önemli rol oynuyor.
Çocukların her alanda kendilerini yetiştirebilmeleri, değişik kültürleri tanımalarında, gözlem yapmalarında büyük yararlar var.
Yurdumuzun her köşesi farklı özellikler taşımakta; önemli olan bu farklılıklardan çocuklarımızın en iyi şekilde değerlendirebilmelerini sağlamak. Kimi yerde sağlık koşulları çok iyi, iklim vs uygun; kimi yerlerde manyetik alan, çevre kirliliği ileri boyutlarda…
Aile olarak, eğer ortam hazırlanabilirse yurdumuzda da değişik bölge özellikleri çocuklarımıza tanıtılabilir. Tarihi, coğrafi özellikler yerinde anlatılıp, kavratılabilir.
Aile ve yakın akrabalarla iletişim güçlendirilebilir. Fikir alış-verişleri yapılabilir, kendi ailemiz dışındaki aile yaşantıları çocuklarımıza tanıtılabilir.
Turistik, mevsime uygun geziler yapılabilir.
Yaş düzeylerine uygun tiyatro, sinema gibi etkinliklere katılım sağlanabilir. Müze, sergi gezip bilgilenmek programa alınabilir, arkadaşlar ile sosyalleşmeye destek olunabilir.
Çocuğumuzun bekleyen sağlık sorunları ile ilgilenilebilir. Gereken tedavi, ameliyat gibi tıbbi girişimler için uygun bir zaman dilimidir.
Spor yapması desteklenebilir, herhangi bir spor etkinliğine devam etmesi sağlanabilir.
Bunların yapılabilmesi pek mümkün olamıyorsa en kolay şekli ile ip atlama gibi maliyeti neredeyse yok denecek ve her zaman yapılabilecek bir spora yönlendirilebilir.
İp atlamak kız çocuklarına uygun bir spor olarak görülmemeli; erkek çocuklar için de destek verilmelidir.
Çocuklar, yarıyıl tatilinde el becerileri yönünden de farklı etkinlıkler yaptırılarak ya da anne-baba ve diğer büyüklerle birlikte çalışabilirler.
Müzik dinleme, ritm tutma, doğadaki sesleri dinleme ve farkına varabilme, ritmle yaratıcı dans çalışmaları, aile bireyleriyle bu tür çalışmalar yapabilme çocuğu da mutlu eder, aile bireylerini de…
Anne-babanın işleri müsaitse işyerine bile götürülebilir. Çocuğun meslekleri tanıyabilmesi ve iş hayatı hakkında bilgi edinmesini sağlar.
Ev işleri, birlikte yapılabilir, mutfakta sebze ayıklama, salata ve yemek yapma gibi etkinliklerde bulunulabilir.
Evde ufak tefek tamirat işleri birlikte yapılabilir.
Birlikte şiir, öykü hazırlama, senaryo yazma gibi ortak çalışmalar yapılabilir.
Sosyal sorumluluk projelerine destek verilebilir. Yuva, yurt ve kurumlar ziyaret edilebilir.
Buraya kadar neler yapılabiliri yazdım. Okul ile ilgili olarak, her okulun ve velinin beklentisi farklı olabilir. Burada önemli olan PLANLAMA dır. Zamanı, hayatı planlama… Zamanın değerini farkettirme, önemini kavratabilme…
TATİL ya da dinlenme bir etkinlikten diğerine geçiştir. Hep dinlenme olursa ya da hep çalışma olursa her ikisinden de bıkılır.
Önemli olan herşeyi plan ve program dahilinde yapabilmek ve çocuklarımıza bunu kavratabilmektir.
Bunun dışında hayat hep ders değildir. Çocuk, farklı beceriler de edinebilmelidir.
Çocuğumuzun eksik ya da yetersiz olduğu konular da da destek verilmeli, tamamlama yoluna gidilmelidir.
KARNE korkusu yaratılmamalı, karnenin durum göstergesi olduğu kabul edilmeli ve ihtiyaç duyulan konularda açıklar kapatılmalı, çocuğu rencide edici, özgüvenini YOK edici tavır ve davranışlardan uzak olunmalıdır.
TÜM ÇOCUKLARIMIZIN İYİ BİR KARNE GETİRMELERİ DİLEĞİYLE…
Sevgili anne-babalar; zaten çocuğunuzun durumunu biliyordunuz!
Öznur Simav
Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Uzmanı
İletişim ve Aile Danışmanı