‘’Oyun, çocukların temel ihtiyaçlarından biridir’’ denilebilecek kadar önemlidir. Oyunla çocuk kendini geliştirir ve geleceğe hazırlar. Neşelenir, mutlu olur. Kendisini ve çevresini tanımaya yardımcı olur. Çevre ile iletişimini sağlar, sosyalleşmesine doğrudan etkide bulunur. Toplumsal kuralların en iyi öğrenildiği ortamdır, oyun… Çocuk, duygularını en iyi şekilde ifade etme olanağı bulur, haz da duyar; isteklerini gerçekleştiremez, beklediği sonuca ulaşamazsa üzüntü de yaşayabilir. Oyun, çocuğu bedensel, psikomotor yönden geliştirir. Bilişsel gelişimi en iyi şekilde destekler. Dilin kullanımı ve sözcük hazinesini geliştirir.
Yukarıda saydıklarımız, bilgisayar oyunlarının dışında olan oyunlardan sağlanan yararların bir kısmıdır. Günümüz çocuklarının en büyük tutkusu artık bilgisayar oyunlarıdır.
Bilgisayar oyunları, hemen bağımlılık haline geliveren oyunlardır. Oyunlarda –kazanma – en fazla güdüleyen etkenlerin başında gelmektedir. Kazanma ve başarı hissi doyurulunca insanlara mutluluk verir. Çocuklar, bunu zorlanmadan en iyi şekilde bilgisayar oyunları ile sağlamaktadırlar. Sadece parmak hareketleri ile isteklerini elde edebilmekte; el-göz koordinasyonu ile sonuca ulaşabilmektedirler. Bu oyunlar, şans oyunlarına düşkünlükte hazırlayıcı rol oynamakta ve gelecek için çocuklara iyi yön vermemektedir.
Ekran karşısında zamanın nasıl geçtiğini anlamamakta, hatta temel ihtiyaçlarını ötelemekte, farkına bile varmamakta, acıkma hissini bile yaşamamaktadırlar.
Bilgisayar oyunlarının bağlayıcı özelliğinden dolayı, uzun süreli olarak aynı pozisyonda oturma ya da ergonomik olmayan oturma biçimiyle boyun, omuz, bel, sırt kasları olumsuz etkilenmekte, omurga sorunlarına neden olmaktadır.
Küçük kaslar- el, parmak kasları ve bilek de olumsuz etkilenerek, sinir sıkışmasıyla, karpal tünel sendromu denilen rahatsızlığa sebep olmaktadır. Günümüzde çocuklar neredeyse 3 yaşlarında bilgisayar oyunlarına başlıyorlar. Bu nedenle ileriye dönük önemli sağlık problemlerinin de erken şekilde yaşanması beklenmektedir. Günümüzde ileri yaşlarda yaşanan sağlık sorunları, iş hayatını etkiler duruma gelip, verimliliği de düşürecektir.
Ekranla yakın mesafe ve uzun süreli kullanım sonucu vücut uzun vadede radyasyon alımından olumsuz etkilenmektedir.
Bilgisayar oyunları gözlerde kuruluğa sebep olmakta, ihtiyaç dışı ekran ışığına bakarak gözleri yormaktadır. Ekranda hareketlerin takibi, gözlerde aşırı hareketlilik, yaşanan stres başağrılarına sebep olmaktadır.
Çocukların ilerideki hayatlarında iş için bilgisayar kullanma aktivitesi olumsuz etkilecektir.
Çocuklar, evde ailelerinden kopmakta, ortak paylaşımlar, iletişim yok olmaktadır. Hatta bazı evlerde ebeveynlerde oyun oynamakta; kimse kimseyi görmemekte ve duymamaktadır. Bu iletişimsiz durumla; yaşanan sorunlar, yansıtılamamakta bireyler tek başına kalmaktadırlar. Çözülemeyen küçük sorunlar büyüyerek içinden çıkılamaz hal almaktadır.
Okul çağındaki çocuklar, okuldaki arkadaşlarının da etkisi ile kendilerini oyunlardan haberdar etmek istiyor. Çünkü ertesi gün oyun ve kazanılanlar hakkında konuşabilmek gerekmekte. Bu haliyle bilgisayar oyunları sosyalleşmenin parçası haline geliyor. Bu arada yalnızca oyun karakterleri konuşuluyor. Dil gelişimi olumsuz etkileniyor, sözcük sayısında eksiklik, kendini ifade etmede yetersizlik dikkati çekiyor. Artık, çocuklar sokakta oynamak isteseler bile kendileriyle oynayacak kimseyi bulamıyorlar.
Eğitim hayatı devam eden öğrenciler için bilgisayar oyunları tam bir çeldirici oluyor. Zaman gereksiz uğraşlarla akıp gidiyor. Günü planlı bir şekilde geçiremeyen öğrenci, uzun sürelerini ekran karşısında tükettiği için yeteri kadar dinlenememekte. Uykusunu derinleştiremediğinden yarar sağlayamamaktadır. Ertesi gün okula gittiğinde dersleri takip edememekte ve dikkat eksikliği yaşamaktadır.
Bunun dışında bilgisayar oyunları sürekli öldürme ve yok etme üzerine oyunlar olup, ciddi şekilde psikolojik rahatsızlık yaratmakta, ahlaki değer yargıları büyük ölçüde zarar görmektedir. Genel anlamı ile stres ve gerginlik yaratan oyunlar ilgi çekmekte bu durumda çocuklarda sinirlilik yaratmaktadır.
Oyunları sınırlamak isteyen ebeveyn ile çocuk arasındaki ilişkiler bozulmakta, ailede gerginliğe neden olmaktadır.
Çocuklar, bilgisayar oyunlarındaki karakterlerle özdeşleşmekte; olumsuz özdeşleşme vurucu, kırıcı, zarar verici davranışlara neden olmaktadır.
Çocuklar, kendilerine dayatılan karakterlerin düşünce yapısına sahip olmakta; kendileri edebi, felsefi herhangi bir düşünce üretememektedirler. Bu da zihinsel tembellik demektir ki toplumların geleceği üreten, düşünen, sağlıklı bireylerin varlığı ile mümkündür.
ÖZNUR SİMAV
ÇOCUK GELİŞİMİ-EĞİTİMİ-PSİKOLOJİSİ UZMANI