Özgüven gelişimi çocuktan çocuğa değişen karmaşık bir süreçtir. Bu sebeple özgüveni geliştirmek için çocuğu iyi tanımak önemlidir.
Benlik, bir bireyin kendini algılama şekli, kim ve ne olduğuna, kimliğine ilişkin düşüncesidir. Benlik kavramı, bir çocuğun sadece kendini algılama ve beklentileri değil, hayatındaki önemli insanların -anne-babası, öğretmenleri ve arkadaşlarının onun hakkındaki düşüncelerinden ve ona karşı olan davranışlarından da etkilenir.
Özgüven düzeyi bireyin kendisini nasıl gördüğü ile nasıl olmak istediği arasında farka ilişkin duygularını gösterir.
Özgüven gelişimi yaşamın ilk yıllarında bebekler anne-babalarıyla veya kendilerinden sorumlu yetişkinlerle bağ kurduklarında başlar. Okul çağına geldiklerinde çeşitli sorumluluklar almaya hazırdırlar. Yaşlarına uygun sorumluluklar almaları ve takdir görmeleriyle kendilerine olan güvenleri artar. Bu dönemde çocuklar kendilerini başarılı hissetmelerini sağlayacak etkinlikler ve etkileşimler ararlar. Bu nedenle çocukların çabalarını takdir etmek ve başarma duygusunu ortaya çıkarmak büyük önem taşır. arkadaşlarından aldıkları geri bildirimler ve bir gruba ait olma duyguları da önemli olmaya başlar.
Özgüveni yüksek olan çocuklar kendisine gerçekçi hedefler koyabilen ve bunları gerçekleştirebilen yetenekli bireyler olarak algılarken düşük benlik saygısına sahip çocuklar ise okulda ve hayatının geri kalanında potansiyelinin altında başarı hedeflerler.
Özgüveni az olan çocuklar genelde kendisini akran grubuna benzetmeye çalışarak onların sevgisini kazanmak isteyen bir tutum içersine girmesine, onlardan kabul görmek, ait olma duygusuna sahip olmak, kendini değerli hissetmek için onların davranışlarını ve değerlerini kendisininmiş gibi benimsemesine yol açar.
Bazı çocukların ise yüksek benlik saygısını geliştirmesine engel olacak bazı özel durumu olabilir. Benlik aynı zamanda, çevresinde gelişen ve yaşamındaki insanlarda oluşan değişikliklerden de etkilenir. (Örn; okul değişikliği, şehir değişikliği…)
İlkokul çağında, bir çocuğun benlik kavramı genellikle akranlarından aldığı geri bildirimlere bağlı olsa da aile içinde ve dışında ki yetişkinlerle arasındaki olumlu ilişkiler çocuğun benlik değeri geliştirmesine önem taşımaktadır.
Düşük benlik saygısına sahip olan çocuklar başarılarının büyük bir bölümünü kendi kontrollerinin dışındaki diğer etkenlere dayandırırlar. “Matematik sınavım yine kötü geçti. Hep öğretmen yüzünden. Bana taktı galiba”
Yüksek benlik saygısına sahip olan çocuk başarılarını kendi becerileri olarak görürler. Başarısız olduğunda daha iyisini yapmak için motive olurlar. “Matematik sınavım kötü geçti, iyi çalışmadığım yerlerden geldi. Gelecek sınavda daha iyi hazırlanırım.”
ANNE -BABANIN ÖZGÜVENE ETKİLERİ
Yüksek benlik saygısına sahip çocukların anne babaları, çocuklarını kabul gören, onlara serbestlik tanımakla birlikte, belirli ve kesin kurallar koyan, çocuğunu okul içinde veya okul dışında beklentilerine uygun başarılar ortaya koyacağına inanan anne babalardır.
Düşük benlik saygısına sahip çocukların anne babaları, çocuklarından beklenti ve kural belirsizliği içinde yetişen ve ödün veren daha çok cezalandırıcı olmaları yanında ne zaman verileceği belirsiz bir ödül ceza yöntemi kullanan, çocuklarına beklentilerine uymaları konusunda onlara güvenmeyen, başarısızlıklarını soğuk bir ifade içinde kabullenen anne babalar olduğu saptanmıştır.
Özgüveni Geliştirmek İçin Neler Yapabilirsiniz?
Çocukluk çağı boyunca çocuğunuzun kendisiyle ilgili düşüncesinin sizin beklentilerinizle şekilleneceğini aklınızdan çıkarmayın.
Eğer eve 4’lerle dolu bir karne getirdiyse onu çaba ve başarılarından dolayı överseniz, oda, kendini başardığı şey hakkında iyi hissedecektir. Ancak hayal kırıklığı ile “Neden Matematik ve Türkçe’den 5 almadın? şeklinde tepki verirseniz her iki durumda da aynı kaldığı halde benlik değeri zarar görecektir. Kendi tepkilerinizin ve sözlerinizin gücüne duyarlı olun.
Çocuğunuzun ailesi tarafından sevildiğini ve kabul gördüğünü hissetmeye ihtiyaç duyar. Bu konuda çocuğa karşı kullanılan dil çok önemlidir.
Çocuğa sorumluluk verilerek kendi başlarına bir şeyler yapabildiklerini görmeleri gerekir.
Çocuklar sadece belirlenmiş bir amacı başardıkları için değil, çabaları için de desteklenmelidir. Cesaretlendirirken çok genel ve abartılı övgüler yerine belirgin geribildirimler kullanmak onların kendi kendilerini değerlendirmeyi de öğrenmelerine yardımcı olur.
Çocukların yaşadıkları problemleri sahiplenmek yerine, onların sorunlarıyla mücadele etmelerine izin verilmelidir. Onların yaptıkları işe fazla müdahale etmeyerek, ona duyulan güveninizi belli edin.
Onların fikir ve düşüncelerini eleştirmeden dinleyiniz.
Çeşitli sosyal etkinliklere (resim, tiyatro, spor vb…) yönlendirin.
Çocuğunuzun sınırlarını göz önünde bulundurarak çok zor hedefler belirlememesine yardımcı olun.
Oluşturduğu hedeflere saygı gösterin.
Değişik yaş gruplarının bulunduğu ortamlara girmesini sağlayın.
Topluluk içinde söz almasını teşvik edin.
Asla başkalarının yanında küçük düşürmeyin, kimse ile kıyaslamayın.
Kaynak: ÖZEL KOCAELİ EĞİTİM KURUMLARIREHBERLİK SERVİSİ
bu yazılarımızda ilginizi çekebilir: