Her insanın iyi yaptığı ve yetenekli olduğu bir yanı vardır. Onu çok erkenden anlayıp üzerinde durmalı. Yoksa bütün hayatımız boş aramalardan ibaret olur ve hayal kırıklığından başka bir şey elimize geçmez. Kabiliyetini erkenden tanımak büyük bir nimettir. İnsanların çoğu bunu bilemez, yapamayacağı şeylerin ardında boşuna ömür tüketirler. Neyi yapabileceğiniz hususunda en iyi ipucu, en çok severek yaptığınız işlerdir. Ayrıca ailemiz, hocalarımız, arkadaşlarımız, eğitimciler, psikologlar, uzmanlar, tanıdıklar; bize bir fikir verir, yol gösterirler.
İnsan en iyi yaptığı şeyi yapmaya devam etmeli. Hem kendine hem başkalarına yararlı olmanın yegâne yolu budur. İşten başka hâlimizi düzeltecek, bize ve başkalarına yararlı olacak bir şey yoktur. Boş konuşmaları bırakıp, bir beceri kazanmaya çalışmalıyız. Kim bir işi iyi yapıyorsa, aranılan bir insan olur. İnsan her şeye ilgi duyabilir ama yapabileceği şeyler sınırlıdır. Hayalden vazgeçip, yaşadığımız gerçeklere göre davranmamız lazımdır. Akıllı insan, gücünün ve iktidarının dışındaki şeylerle ilgilenmez. Yaptığını daha iyi yapmaya çalışır.
Jung’a göre; yaptığı işi ve mesleği, karakterine uygun seçerse insan, hayatta başarılı olur. Aksi takdirde elma ağacından armut beklemek gibi, bütün çabalar boşa gider. Örneğin düşünsel tiplerle duygusal tipler farklıdır. Düşünsel bir tip bilim ve felsefe gibi şeylerle uğraşırsa başarılı olur. Keza duygusal tipler de sanat ve edebiyat gibi alanlarda başarılı olurlar. Bunu bırakıp mesela; düşünür olmaya kalkarlarsa, başarısızlığa mahkûmdurlar. Bir şeyi çok sevmeniz, onda mutlaka başarılı olacağınız anlamına gelmez, yetenek de lazımdır.
*
Cuma Özusan
Kaynak: Bilgece Yaşamak
www.gencgelisim.com