BİLGELİK HAKKINDA

0
673

 

Bilgelik, bilgin olmaktan daha değerlidir, çünkü bilgelik, okuduklarını yaşamaktır. Bilge olmak için bilgin olmak şart değil. Elbette bilginler arasında da bilge kimseler vardır. Bilgelik zihinle değil, davranışlarla ilgilidir. Çok şey bildikleri hâlde bunun kendilerine hiç yararı olmayan kişiler vardır. Öğrendikleri ile yaşadıkları aynı olan kişilere bilge denir. Bilgelik, uygun zamanda ve yerde en uygun davranışı yapmaktır. Sokrates ve Epiktetos birer bilge idi. İnandıkları gibi yaşayan, kendine yeten bilge idealinin güzel örnekleri idiler.

Bilgelik, bilmediğini bilmekle başlar. Bilgisi artınca insan, esasında ne kadar az şeyi anladığını, olayların içine nüfuz etmenin ne kadar zor olduğunu idrak eder ve daha alçakgönüllü olmaya başlar. Her şeyi bildiğinin gurur ve kibri, insanın çok hoşuna gidiyor. İnsan çok şeyler bildiğini sanıyor ama esasında bir şey bilmiyor. İşin en kötüsü bilmediğini de bilmiyor, çünkü insan cahildir ve bu cahilliğini anlamadan bir adım bile ilerleyemez. Bunu gidermenin yolu, bildiklerini sorgulamaktır. Bunu anlamak insana acı veriyor, kendine olan güvenini sarsıyor ama acı çekmeden yara iyileşmez ki!

İnsan bir şeye karşı ihtiyaç hissetmediğinde zengindir. Kendine yetmeyene hiçbir şey yetmez. Bilge, hiçbir şeye katlanmaz. İstediğini yapar, istemediğini yapmaz. İnsanlardan saklayacak bir şeyi yoktur. Bir adama karşı söylemek istediğini söylemekten hiçbir şey onu engelleyemez. İstediğini söyleyebilmek, dünyanın bütün servetlerinden daha çok mutlu eder insanı. Bilge, karşılaşacağı iyi veya kötü hiçbir muameleye aldırış etmez ve ondan etkilenmez. Her şey daima beklediği gibi olur, ne meydana gelirse gelsin razı olur.

Bilge ağırbaşlıdır, sorulmayınca bir şey söylemez. Etrafı velveleye vermez, boş ve anlamsız sözlerle kafa patlatmaz. Bilgeler gürültü çıkarmaz, sessiz ve sakindirler! Öyle bilgeler var ki dışarıdan baktığınızda onları cahil ve hatta aptal sanırsınız. Onlar ne olduklarını bildiği için, kendilerini tanıtmaya çalışmazlar. Kendilerine olan güvenleri sonsuzdur. Kimsenin takdir ve teveccühünü beklemezler. Söze değil davranışa önem verirler. Ancak kendinden şüphesi olanlar çok konuşup dururlar. Değerli mal, reklama ihtiyaç duymaz.

İnsanın her şeyi elinden alınabilir ama bilgeliği elinden alınamaz, çünkü bilgelik, insanın içinde saklıdır, her yerde insan onunla birliktedir. Gerçek bir bilge, dünyanın en güçlü insanıdır. Bilgelik; kendine yeterlilik, aldırmazlık, hiçbir şeyden etkilenmemek ve hiçbir şeye önem vermemektir. Bilge, sevinçlerini ve acılarını kendi ruhundan devşirir, meydana gelen her olayı lehine çevirmeyi bilir. Kimse bir bilge ile baş edemez, onu yenemez. Siz onun bedenine hükmedebilirsiniz ama iradesine hükmedemezsiniz. O, ihtiyaçlarını en aza indirmiştir ve kimseden korkusu kalmamıştır. Yeryüzünde Tanrı’nın gölgesi gibi dolaşır.

Okuduğu kitapların, çıkardığı notların, yazdığı yazıların yok olması bile bilgeyi üzmez, çünkü o yazıların kaynağı kendisindedir, onları yeniden oturup yazabilir, Bilge, ruhundaki ve davranışlarındaki asaletle büyüktür. Maddi olarak bir şeyi olmayabilir fakat bu, ona olan saygıyı azaltmaz, değerini düşürmez. O, bir şeye “sahip olmaya” değil, bir şey “olmaya” çalışır. İnsanın maliki olarak gördüğü her şey, onun özgürlüğünü sınırlar, çünkü onları kaybetmekten korkar. Onların temel özelliği kırılmak, yok olmak, kaybolmak ve çalınmaktır ama kimse düşüncelerinizi, fikirlerinizi ve kişiliğinizi sizden çalamaz.

 

Bilge, yumuşak başlı bir adamdır ama asla her şeye boyun eğen, herkesin dediğini yapan biri değildir. O her şeyi sakin ve olgun bir şekilde karşılar. Hiçbir şeye kızmaz fakat beğenmediğini çekinmeden söyler. Bilge, cahillerden ve anlayışsızlardan gelen hakaretlere güler geçer. Kimse onu etkileyip, pasif duruma düşüremez. Başkasının sözlerinden etkilenmek, insanın henüz yeterince olgunlaşmadığının işaretidir.

*

Cuma Özusan

Kaynak: Bilgece Yaşamak

www.gencgelisim.com

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız