Bellek nedir? Bu soru sanırım çok açık uçlu bir soru ve herkes bu sorunun cevabını kendine göre bir şekilde verebilir.
Ama verilecek cevapların ortak bir dayanağı vardır. O da bellek dediğimizde öncelikli olarak aklımıza ‘hatırlama’ sözcüğünün geldiğidir. Evet, bellek ve hatırlama kelimelerini birbirinden ayıramayız. Bana bu soruyu sorarsınız, size cevabım şöyle olacaktır; sahip olunan tecrübeleri akılda tutabilme ve gerektiğinde anımsayarak ortaya çıkarabilme yeteneğidir.
İnsanoğlunun iki çeşit belleğe sahip olduğu herkes tarafından bilinmektedir.
- Kısa Süreli Bellek: Elde edilen bilgilerin geçici bir süreliğine saklandığı yerdir. İşte size bir örnek; kiralık ev arıyorsunuz yürürken gözleriniz hep kiralık afişlerinde tam sizin beğendiğiniz tarzda bir ev gördünüz, afişte yazılı olan telefon numarasını yazmak istediniz; ama bir baktınız yanınızda kalem-kağıt yok. Tek çare numarayı belleğinizde tutmak; eve kadar belleğinizde tuttunuz ve eve gelip aradınız. Bir emlakçı numarası, evin kira bedelini sordunuz, size pahalı geldiğini düşünerek teşekkür edip telefonu kapattınız. Aradan bir-iki gün geçti kendi kendinize keşke başka kiralık ev var mıydı diye sorsaydım dediniz; ama artık çok geç çünkü siz o telefon numarasını kısa süreli belleğinize kaydetmiştiniz ne yazık ki numarayı doğru olarak hatırlayamayacaksınız.
- Uzun Süreli Bellek: Elde edilen bilgilerin uzun süreli olarak saklandığı yerdir. Eğer bir bilgi dikkat vererek dinlenmiş ya da okunmuşsa, tekrarlanmışsa ve önemli bir bilgi ise o bilgiyi ya da bilgileri uzun süreli belleğe aktarırız. İşte size bir örnek; 1.sınıf sonunda kitap okumayı söktünüz ve sene sonunda yapılacak okuma bayramı için o çok sevdiğiniz öğretmeniniz size okumanız için bir şiir verir. Siz büyük bir sevinçle şiiri hatasız okumak için şiiri defalarca tekrar yaparak ezberlersiniz. Büyük bir gurur ve sevinçle kürsüye çıkıp ezberlediğiniz şiiri hiç takılmadan okursunuz. İşte şimdi yaşınız kaç olursa olsun hala o şiiri hatırlar ve beraberinde o büyük gururu hissedersiniz.
Ne amaçla olursa olsun bir bilginin bellekte kalması istenirse, o bilgiye dikkat edilmeli ve tekrar yapılmalıdır. Günlük yaşamda birçok bilgi ile karşılaşılır, hele bir de öğrenci olunca tüm bilgiler öncelikli olarak kısa süreli belleğe aktarılır. Burada bilginin önemine bakılır; eğer bilgi önemsizse bir daha işe yaramayacağı düşünülürse o bilgi uzun süreli belleğe aktarılmadan direk kısa süreli bellekten silinir. Ama gelen bilginin önemli olduğu düşünülüyorsa ne yapılmalıdır? Size önemli bir bilgi: Kısa süreli hafızada beklemeye alınan bir bilgi 24 saat içinde tekrar edilmezse o bilginin %80’i unutulur. Diğer günlerde de tekrar edilmezse o bilgiden geriye çok şey kalmaz. Bu önemli bilgi bize şunu söylüyor: Siz siz olun bilgiyi tekrar edin.
Bu tekrarlarda size yardımcı olacak bazı ipuçları:
- Not alın. Alacağınız bu notların çok detaylı olması gerekmiyor. Kısa kısa notlar almanız yeterli olacaktır. Örneğin; formül, tarih, neden-sonuç bağı, orantı size o bilginin özetini verecek notlar alın.
- Notları tekrar edin. Özenerek aldığınız bu notları belirli aralıklarla tekrar etmeniz gerekmekte. Bu tekrarları yapmazsak aldığımız notların hiçbir anlamı kalmaz. Tekrarları şu aşamalarda yapınız; ilk tekrar 24 saat içinde, ikinci tekrar 48 saat içinde, üçüncü tekrar bir hafta içinde, dördüncü tekrar bir ayın içinde.
- Çıkarılan bu notları özellikle sabah uyandıktan sonrası 2 saat içinde Örneğin 8.00’de uyanıyorsanız 8.00 – 10.00 arasında ve 20.00-22.00 saatleri arasında tekrar yapınız.
Size önerim, verdiğim ipuçlarını dikkate alınız ve en kısa zamanda hayatınıza geçiriniz. Belki ilk başlarda zorlanacak belki de oldukça sıkıcı, yorucu bir iş olarak göreceksiniz. Ama ısrar eder ve yaparsanız bilgilerin nasıl da kolay, uzun süreli hafızanızda kaldığını fark edeceksiniz.
*
Aylin UĞUR
aylinonkalugur@gmail.com