Başlık sanırım dikkatinizi çekti ve 'Durgunluğu nasıl aşabiliriz?" diye düşündüğünüzden merakla okumaya başladınız. Hemen heyecanlanmayın, sihirli formül falan yok yazıda. Çünkü yazıda, içeriği iş hayatında yararlı olacak bazı detaylar gömülü demek daha doğru olacak. İşlerin pek yolunda olmadığı kış ve ilk bahardan sonra bir de yaz dönemi kapıda. İnsanlar tatile de gidecekler, paniklemek gayet normal. Eğer sektörünüzde "Esnaf kan ağlıyor. İşler kesat. Vergileri nasıl ödeyeceğiz? Şu büyümeden biz de yararlanabilseydik… " cümleleri seslendiriliyorsa, sektöre özgü krizlerden söz ediliyor demektir. Hemen "Kriz var!" falan demeyeceğim. Ama krizleri yönetebilmek için gidişatın farkında olmak gerekiyor, demekle yetineceğim.
Sektörünüzde işler nasıl yürü(mü)yor? Ya da..
1. Ekonomi büyük oranda dışa bağımlı, cari açık sorun yaratıyor.
2. Enflasyon düşüyor; ama piyasalar canlanmıyor. Alım gücü artmadı.
ABDULLAH BOZGEĞİK
abozgeyik@yahoo.com
Başlık sanırım dikkatinizi çekti ve 'Durgunluğu nasıl aşabiliriz?" diye düşündüğünüzden merakla okumaya başladınız. Hemen heyecanlanmayın, sihirli formül falan yok yazıda. Çünkü yazıda, içeriği iş hayatında yararlı olacak bazı detaylar gömülü demek daha doğru olacak. İşlerin pek yolunda olmadığı kış ve ilk bahardan sonra bir de yaz dönemi kapıda. İnsanlar tatile de gidecekler, paniklemek gayet normal. Eğer sektörünüzde "Esnaf kan ağlıyor. İşler kesat. Vergileri nasıl ödeyeceğiz? Şu büyümeden biz de yararlanabilseydik… " cümleleri seslendiriliyorsa, sektöre özgü krizlerden söz ediliyor demektir. Hemen "Kriz var!" falan demeyeceğim. Ama krizleri yönetebilmek için gidişatın farkında olmak gerekiyor, demekle yetineceğim.
Sektörünüzde işler nasıl yürü(mü)yor? Ya da..
1. Ekonomi büyük oranda dışa bağımlı, cari açık sorun yaratıyor.
2. Enflasyon düşüyor; ama piyasalar canlanmıyor. Alım gücü artmadı.
3. Paramız aşırı değerli olarak düşünülüyor.
4. Çeşitli sektörler (Tarım, Turizm, Sağlık…) ciddi sıkıntı içinde.
5. İnsan kaynağı değerlendirilemiyor.
6. Teknolojiye yatırım neredeyse yok, teknoloji kullanımı istenilen düzeyde değil.
7. İthalatçı ve ihracatçı durumundan memnun değil.
8. Üretim ağırlıklı olarak ithal ürünlere bağımlı.
9. Ülkenin 3 tarafı denizle çevrili, ama taşımacılık karaya sınırlı.
10. Yer altı ve yer üstü kaynaklarından yeterince yararlanılmıyor ve bu kaynaklar yok ediliyor.
11. Kısa vadeli hesaplar yapılıyor, geleceğe yatırım yapan çok az.
12. Strateji ve politikalar uzun vadeli ve dinamik değil.
13. Özellikle üretimde maliyetler (işçi, hammadde, enerji…) yüksek bulunuyor.
14. Yatırımcı (yerli ve yabancı) durumundan memnun değil.
15. Toplumsal sorumluluk projeleri olması gerektiğinden çok az.
16. STK'lar yeterince güçlü değil, bazıları ideal yönetimden çok uzak.
17. Yöneticiler günü kurtarmak ve şirketi kara geçirmek için her yolu mubah sayıyor.
18. İş hayatında sistem çalışmama, üretmeme ama tüketme ve çok kazanmaya odaklı.
19. Şirket açmak kolay (en fazla 3 Milyar TL), kapatmak ise zor (en az 100 Milyar deniliyor).
20. Kapanmış, faaliyetini durdurmuş şirketlere vergi çıkarılıyor ve ödeyemeyene faiz bindiriliyor.
21. Vergi, pirim ödemeyen zaten ödemiyor, ödeyenler yakasını kurtaramıyor.
22. Çalışanlar yarından, öğrenciler geleceklerinden kaygılılar; işsizlik ciddi boyutta.
23. Eğitim sisteminde sorunlar var ve firmalar yatırım yapmayı düşünmüyor.
24. Yapılan sözüm ona eğitimlerde ise ön şart maliyet oluyor. Eğitim almama veya yanlış eğitim maliyeti hesaplanmıyor.
25. Kişisel gelişim pek umursanmıyor, yatırım yapılmıyor. Her şey firmadan bekleniyor.
26. Bireysel ve kurumsal hesaplar "bir yolunu bulma" üzerine odaklı.
27. İşler "mış gibi" yapılıyor. Örneğin teknoloji kullanılıyormuş gibi yapılıyor.
Aslında bu listeyi uzatmak ve detaylandırmak mümkün, ama bu aşamada bırakıyorum. Eğer listeye dikkatle bakarsanız yapabileceğiniz pek çok şey göreceksiniz. Biraz detaya girecek olursam,
Hangi dönemde olduğunuz önemli değil, işler hep devam etmeli, kaynakları verimli kullanmalısınız, rakiplerden daha iyi olmalı kendinize firmanıza yatırım yapmalı, müşteriye kulak vermeli, trendleri ve gelişmeleri iyi takip edebilmeli, mümkünse siz belirlemelisiniz, Reklam ve PR'dan haberdar olmalısınız, ürün ve hizmette farklılaşma ve kişiselleştirmenin önemini bilmeli, teknolojiden yararlanmalı, pazarı ve sektörü iyi analiz etmeli, bireysel ve kurumsal girişimcilikten haberdar olmalı, krizlere hazırlıklı olmalı, krizleri yönetebilmeli ve tercihen fırsata dönüştürebilmelisiniz.
Sadece Ekonomik Kriz mi Var?
Tabii ki hayır. Ekonomik, politik, sosyal, coğrafi, bölgesel, ulusal, uluslar arası, kişisel, deprem, doğal afetler, sistemden kaynaklanan (organizasyonlarda) ve sistemli olarak yaşanan (pansuman tedbirlerle çözülemeyen) krizler var. Ve birileri kaybediyor, diğerleri için ise fırsat oluyor bu krizler.
"Firmaların deneyim kazanma, değişikliğe uyum sağlama ve gelişme için bir çeşit krize ihtiyacı vardır." (Wayne Mang, Russel Metal, Inc. Canada firması başkanı)
Kriz Yönetimi tanıdık geliyor mu? Evet/Hayır cevabı yeterli.
1. Şirketiniz için önemli mi?
2. Sizin için önemli mi?
3. Şirketiniz krizleri yönetebildi mi?
4. Şirketinizin nelerle karşı karşıya olduğunu biliyor musunuz?
Tek cümle ile cevaplayacak olursanız…
1. Krizleri yönetirsek ne olur?
2. Ne zaman kriz yönetimi uygulamalıyız?
3. En değerli müşterileriniz kimler?
4. En sorunlu/maliyetli müşterileriniz kimler?
5. Müşteri şikayetlerine sizin ve şirketinizin tepkisi nasıl?
6. Müşteriye hangi teknolojilerle ulaşıyorsunuz?
7. Hangi krizler sizi etkiledi?
8. Sizce krizlerin suçlusu kim? Sebebi ne?
Bireysel ve kurumsal girişimcilikte başarının 12 altın anahtarı
1. Karar verme sürecini otomatiğe bağlamayın,
2. Ürün ve hizmetleri sürekli yenileyin (gözden geçirin, yeniden keşfedin),
3. Girişimciler lider olmalı,
4. Birilerini (kişi veya firma) örnek alın,
5. Yönetim Kurulu Başkanı satışları tahmin etmeli,
6. Farklılaştırma değeri artırır,
7. Müşteri ilişkilerini geliştirin,
8. Dışardan ve içerden bilgi alın,
9. En iyi ve yetenekli elemanları alın ve elinizde tutun,
10. Başarı garanti değildir, unutmayın,
11. Strateji büyümeyi sağlar,
12. Sürekliliği planlama başarıyı getirir, "Ya yenilik yap, Ya öl!"
"Kriz iyidir." Önemli olan kaybeden değil, fırsata dönüştürebilen olmaktır.