Gireceğiniz sınava profesyonel bir hazırlık yaptıktan sonra yere sağlam basan bilgilerle hareket etmek, kaygı düzeyini hafifletecektir. Ayrıca sınavlara hazırlık sürecinde içsel kuvvetleri kullanmak da stres düzeyini azaltıcı bir etki gösterecektir.
Düşüncelerin eylemlerimize şekil verdiği asla unutulmamalıdır. Olaylara bakış açınızı değiştirdiğinizde eylemlerin de değişeceğini göreceksiniz. Sınavlar, elbette hayatımızdaki dönüm noktalarından bazıları olsa da, hayatın, sadece girdiğimiz sınavlardan ibaret olmadığını bilmek durumundayız. Kapıların biri kapandığında mutlaka başka bir kapı açılacaktır. Önemli olan, yüzünüze bir kapı kapandığında, sizin ne yapıyor olacağınızdır.
Hayatımız, sürekli bir sınav telâşı içerisinde geçmektedir. Bundan böyle, sınavlara olan bakış açınızı değiştirdiğinizde, artık sınavlarda yaşadığınız telaşı da yaşamayacağınızdan emin olabilirsiniz. Özellikle kendi hayatıma baktığımda, daha ilkokulda başlayan sınav maratonumun hala devam ettiğini görmekteyim. Fakat o günden bu yana sınavlardaki heyecan düzeyimin ciddi anlamda azaldığını ve adeta kaybolma derecesine gelmiş olduğunu söyleyebilirim.
Dershanelerin bizleri gerçek sınava hazırlayan provaları, endişe düzeyini azaltmada büyük katkı sağlamaktadır. Zaten sınavlardaki en önemli noktanın, heyecan olduğu tüm öğrenciler tarafından bilinmektedir. Bilgi düzeyiniz çok iyi olsa bile, kaygı düzeyini kontrol edemediğiniz müddetçe sınavda göstereceğiniz performans üst düzeyde olmayacaktır. Bu yüzden, kaygı düzeyini kontrol et ve başarıya odaklan! “Kaygı düzeyini nasıl kontrol edebiliriz?” dediğinizi duyar gibiyim. Kaygı düzeyinin ortalarda olması en sağlıklısıdır. Ne aşırı ne de sıfır düzeyinde olmalı. Ölçüyü tam orta noktada ayarlamalıyız.
Sınavlardaki kaygı düzeyinin azaltılmasında yapılması gerekenlerden bir tanesi, sağlam bir bilgi altyapısının kurulmasıdır. Gireceğiniz sınava profesyonel bir hazırlık yaptıktan sonra yere sağlam basan bilgilerle hareket etmek, kaygı düzeyini hafifletecektir. Ayrıca sınavlara hazırlık sürecinde içsel kuvvetleri kullanmak da stres düzeyini azaltıcı bir etki gösterecektir. Peki, bunlar neler? diye bakarsak: Olayları unutmaya çalışmak ve sınav hakkında olabildiğince az konuşmak, ortada var olan bir sorunu düşünmekten ve daha da büyütmekten kaçınmak, sorunların sadece karşı taraftaki bireylerden kaynaklandığı gibi uygunsuz savunma mekanizmaları yerine, daha başarılı insanları örnek alabileceğimiz sistemleri kullanmak, öfkenizi yatıştırmak için değişik hobi aktivitelerine yönelmek gibi unsurlar kullanılabilir.
Olumsuz düşüncelerimizi minimize ederek olabildiğince olumlu düşünmeliyiz. Pozitif düşüncenin gücünü kullanarak eylemlerimize ona göre şekil vermeliyiz. Öğrenilmiş çaresizliğe saplanıp kalmış kişilerdeki en büyük problem, olumsuz düşünceler doğrultusunda hareket etmektir. Onun için o kalıplardan çıkarak başarıya ulaşılacağı düşünülmelidir.
Düşüncelerin eylemlerimize şekil verdiği asla unutulmamalıdır. Olaylara bakış açınızı değiştirdiğinizde eylemlerin de değişeceğini göreceksiniz. Sınavlar, elbette hayatımızdaki dönüm noktalarından bazıları olsa da hayatın sadece girdiğiniz sınavlardan ibaret olmadığını bilmek durumundayız. Kapıların biri kapandığında mutlaka başka bir kapı açılacaktır. Önemli olan, yüzünüze bir kapı kapandığında, sizin ne yapıyor olacağınızdır. Aylarca onun matemini mi tutacaksınız yoksa yeni kapılar açmak için araştırmalara mı koyulacaksınız? Başarılı ve başarısız insanların ayrılma noktaları da burada başlamaktadır.
Hedeflerinize kilitlenerek yol aldığınız harika bir yaşam dileğiyle…
Hakan BİROL
www.hakanbirol.com
www.gencgelisim.com