Bundy, Amerikan seri katillerinin öncül örneği olarak kabul edilir. Yakışıklı ve karizmatik bir genç adam olarak tanımlanmasına rağmen, işlediği vahşi cinayetlerle ün kazandı. Kurbanlarını genellikle sopayla döverek, boğarak veya tecavüz ederek öldürdü. Ayrıca kurbanlarını tenha yerlere götürmeden önce halka açık alanlarda, yaralanma veya sakatlık taklidi yaparak veya bir otorite figürünü (örneğin polis) taklit ederek yaklaşırdı. Bundy, en az 12 kurbanın başını kesti ve kafataslarını hatıra olarak sakladı. Ayrıca bazen öldürdüğü yerleri tekrar ziyaret ederek çürüme nedeniyle tanınmayacak hale gelen cesetlerle cinsel eylemler gerçekleştirirdi2.
Bundy, yargı süreci boyunca iki kez hapisten kaçmayı başardı. İlk kaçışını kütüphanenin penceresinden gerçekleştirdi. Yakalanışının ardından daha yüksek güvenlikli bir hücreye atılmasına rağmen, açtığı tünelle tekrar kaçmayı denedi, ancak kısa sürede yakalandı. 1989’da idam edilmeden önce 10 yılı aşkın bir süre inkâr ettiği cinayetleri itiraf etti1.
Ted Bundy, karanlık bir suç tarihine damgasını vuran ve hala merak edilen bir figürdür.