Holokost (Shoah), Yahudilikte derin bir anlam taşır. Shoah, Yunanca’da “ateşle kurban etme” anlamına gelir ve Holokost’un diğer adıdır. Bu kavram, Nazi Partisi’nin 1933’te Almanya’da iktidarı ele geçirmesiyle başlayan süreçte gerçekleşti. Nazi rejimi, ırksal üstünlük doktrini temelinde hareket etti ve özellikle Yahudileri “yaşamaya değer olmayan” olarak gördü. Yahudilere yönelik haklar kısıtlandı, şiddet ve yıkım eylemleri teşvik edildi. II. Dünya Savaşı sırasında (1939-1945), Nazi rejimi “nihai çözüm” adını verdiği bir planı uyguladı: Avrupa’daki tüm Yahudileri toplamak ve yok etmek. Yahudiler önce gettolarda ve köle çalışma kamplarında sıkıştırıldı, burada hastalık, zulüm ve yetersiz beslenme hüküm sürdü. Sonunda ölüm kamplarına gönderildiler ve milyonlarca insan kısa bir süre içinde öldürüldü. Altı milyon Yahudi, Avrupa Yahudi nüfusunun üçte ikisi, Holokost’ta hayatını kaybetti. Ayrıca Nazi rejimi, Romanlar (Çingeneler) ve Slavlar, politik ve dini muhalifler, engelliler, eşcinseller gibi diğer grupları da öldürdü. Holokost, yakın tarih boyunca yaşanan en büyük antisemitizm örneğidir. Bugün Holokost’tan bahsettiğimizde, güçlü ve korkunç imgeler akla gelir. Yahudiler ve diğer zulme uğrayan gruplar tarafından yaşanan korkunç koşullar: zorla çalıştırma, açlık, aşağılama ve işkence. Bir tüm nüfusun yeryüzünden silinme çabası. İnsanların komşularını ve arkadaşlarını yardım istediklerinde dahi sırt çevirdiği kolektif ruh hali. Ve dünyanın bu vahşetleri görmezden gelip sonuçlarından herhangi bir sorumluluk almadığı kolektif ruh hali. Holokost, Yahudilikte derin bir acı ve anlam taşır.
Louise Hay
Louise L. Hay (8 Ekim 1926 - 30 Ağustos 2017), Amerikalı bir yazar, yayımcı ve motivasyonel konuşmacı olarak tanınır. Hay, Los Angeles'ta Helen Vera...