ESTETİĞİN GELECEĞİNDE NELERİ BEKLİYORUZ?

0
699

Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Aysun Bölükbaşı Mamak:

ESTETİĞİN GELECEĞİNDE NELERİ BEKLİYORUZ?

Teknoloji her alanda gelişiyor. Teknolojik gelişimden her alanın faydalandığı gibi tıp da faydalanıyor. Yüze dolgu uygulamalarında 1900’lü yılların başlarında silikon enjeksiyonu yapılmaya başlanmış, bu enjeksiyonlarda yaşanan sıkıntılar sebebi ile 1950’lerden sonra yasaklanmış. Daha sonraları hayvansal kaynaklı kollajen enjeksiyonlarına geçilmiş. Bu ürünlerin etki sürelerinin çok kısa olması, allerji riskinin yüksek olması ve yaşanan yan etkiler bilim insanlarını başka ürün arayışlarına yöneltmiş.

Hyaluronik asit kökenli dolgular ilk olarak 1989 yılında doku uyumluluğu nedeni ile keşfedilmiş. Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Aysun Bölükbaşı Mamak’a göre 2000’li yılların başından beri yoğun olarak bu grup; kırışık açmaktan yüz şekillendirmeye kadar bir çok amaçla kullanılıyor.

Şu anda en çok zorlandığımız yaş grubu menopoz sonrası kadınları içeriyor. Genellikle 50 yaş sonrası olarak analiz ettiğimizde bu yaş grubunda yüz germe daha çok önerilir. Peki cerrahi istemeyen ya da cerrahi geçirmeye uygun olmayan kişiler için medikal estetik alanında neler yapabiliriz? Bu grupta yaşanılan problemler genellikle çene hattının bozulmuş olması, boyun bölgesinde oluşan gevşemenin özellikle gıdının belirgin hale gelmesi ve östrojen hormonunun azalmasına bağlı olarak cildin incelmesi olarak sıralanabilir. Hyalüronik asit dolgularının özellikle kollajen üretimini uyarması, cildin kendini yenilemesi anlamında çok önemli bir gelişme oldu. Bu konunun hala geliştiriliyor olması daha da çok kullanım alanı bulacağımıza işaret ediyor. Bu endüstride yer alan önemli şirketlerin Ar-Ge’si lifting etkisini artırabilmek için hyaluronik asit içerikli askı ipleri geliştirme çabası içerisinde. Önümüzdeki dönem içerisinde istediğimiz şekilde geliştirildiği takdirde çene hattını daha iyi hale getirebilmek ve özellikle gıdı bölgesini toparlamak için çok iyi fırsatımız olacak. Hem askı etkisinden faydalanacağız hem de kollajen oluşumunu uyarmasından dolayı cilt kalitesinde bir artış meydana gelecek.

Bir diğer gelişim ve değişim beklediğimiz konu erkek ve kadınlar için ayrı ürünler tasarlanması. İki ayrı cins olması ve yaşlanma fizyolojisinin farklı olması her iki cinse de farklı uygulamalar yapmamızı gerektiriyor. Şu anda bizlere başvuran kişilerin çoğunluğunu kadınlar oluştursa da iyi ve genç görünmek isteyen erkek sayısında giderek artış meydana gelmeye başladı. Erkeklerin bu uygulamaları kadınlara özgü olmadığını görmeleri ve kendilerinin de faydalanmak istemeleri doğrultusunda önümüzdeki dönemde daha da artış olmasını bekliyoruz. Spor yaparak elde edilen iyi bir vücuda aynı zamanda iyi görünen bir yüz olması son derece haklı bir gerekçe. Erkeklerde kemik yapıyı güçlendirmek çok daha etkin bir görü-nüm sağlamaktadır.

Geçen son 5 yılda hücresel tedavilerin ön plana çıkması çok umut verici oldu. Hücresel tedavilerin biraz daha geliştirilmesi ve uygulama şekillerinin kuvvetlendirilmesi önümüzdeki 10 yılda beklenilen bir durum. Kök hücre tedavisi hacimlendirme yapmadan, cilt kalitesini artırmak için yapılan bir uygulamadan çıkıp aynı zamanda hacim kazandıracak şekilde güçlendirilmesi planlananlardan biri.

www.aysunmamak.com

twitter: aysunmamak

instagram: aysunbolukbasimamak

facebook: Op.Dr.Aysun Bölükbaşı Mamak

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız