Çalışanların Zamanını Satın Almak

0
736

İşletme yapılarında işveren, çalışanların zamanını satın alarak iş gücü oluşturma ve işteki hedefler doğrultusunda hareket metodu geliştirme eğilimindedir. Bununla birlikte, çalışanların bedenlerinin ve ruhlarının satın alındığı sanılmamalı.
İşletmelerin yönetim yapılarını incelediğimizde, 'davranış problemleri'nin çok yoğun yaşandığını söylemek mümkün. Yönetimin davranışları düzeltilemediği sürece çalışanların davranışlarının istenilen seviyede olmasının beklenmesi de mümkün olmayacaktır. Yönetim, davranışlarını düzeltmede önceliklerini iyi belirlemelidir:
 Planlama, program takibi, iş yönetimi, iş uyumu, işin sonuçlandırılması konularında 'işe hakimiyet' tam olmalıdır.
Yönetim çalışanlarını her yönüyle kullanılabilecek bir meta olarak …

 

 

Abdüllatİf Erdoğan
info@aerdogan.com

 

İşletme yapılarında işveren, çalışanların zamanını satın alarak iş gücü oluşturma ve işteki hedefler doğrultusunda hareket metodu geliştirme eğilimindedir. Bununla birlikte, çalışanların bedenlerinin ve ruhlarının satın alındığı sanılmamalı.
İşletmelerin yönetim yapılarını incelediğimizde, 'davranış problemleri'nin çok yoğun yaşandığını söylemek mümkün. Yönetimin davranışları düzeltilemediği sürece çalışanların davranışlarının istenilen seviyede olmasının beklenmesi de mümkün olmayacaktır. Yönetim, davranışlarını düzeltmede önceliklerini iyi belirlemelidir:

1. Planlama, program takibi, iş yönetimi, iş uyumu, işin sonuçlandırılması konularında 'işe hakimiyet' tam olmalıdır.

2. Yönetim çalışanlarını her yönüyle kullanılabilecek bir meta olarak görmemelidir. Nihayetinde onların da duyguları, umutları, problemleri, halledilmeyi bekleyen projeleri vardır. Çalışanlara değer verildiği ve doğru kullanıldığı ölçüde başarı mümkündür.

3. Çalışanların zamanlarının satın alındığı iyi bilinmelidir. Öyle olunca, çalışanların boşa vakit geçirmesinin önüne geçmelidir. Çalışanların tüm zamanlarını o işin niteliğine uygun iş gücüyle doldurması sağlanmalıdır. Bütün bunları yaparken, 'çalışanın insani kimliği' unutulmamalıdır. Hitaplarda, ikili ilişkilerde, genel davranışlarda saygılı, çok samimi ve içten olmaya gayret etmelidir.

4. Çalışanların zamanını dolduramayan yöneticiler, personelin zamanla boş kalan vakitlerini işin gereklerine uygun olmayan şekillerde doldurmasına yol açabilirler. Çalışanların zamanlarını işletme yararına kullanmalarını sağlayamayan yönetimler 'iş kaybı'na uğramaya mahkum olacaklardır.

5. Yönetim, iş adımlarını iyi takip etmek durumundadır. Her kademede belirli 'iş adımları' oluşturamamış yapıların zamanla düşecekleri durumlar da şöyle olacaktır:
"İşi tanımlamak
"İş gücünü tanımlamak
"Doğru çalışana ulaşmak ve almak
"İşin uygulayıcılarının veya takipçilerinin insan davranışlarına zarar vermeyecek kişilikte insanlardan oluşmasını sağlamak
"İşi işletme yararına sonuçlandırmak

Verimlilik Yaratmanın Sırrı
İnsanların sadece zamanlarını satın almak mümkün olduğuna göre, satın alınan bu önemli değerin anlamlı hale gelmesi ve işletmeye değer katması için neler yapılabileceğinin araştırılması gerekir. Güzel davranışlarla, kimseyi kullanmadan ve kullandırtmadan da pekala yöneticilik yapılabilir. En önemlisi, bu durumda 'verimlilik' had safhaya ulaşacaktır. İşverenlerin istediği de 'verimliliğin en üst düzeye ulaşması' değil midir?
İş hayatının vazgeçilmez değeri olan 'çalışanın zamanını satın almak' kavramı üzerinde iyi düşünmek gerekir. İş dünyasının yöneticilerine düşen de bu zamanı iyi planlamak, dolu dolu değerlendirmek, kişiye ve iş yaşamına büyük değer katmak olacaktır.

 

Kelebek Kanat Çırparsa Fırtına Kopar mı? 

Kelebek Etkisi, bir sistemin başlangıç verilerindeki ufak değişikliklerin, büyük ve öngörülemez sonuçlar doğurabilmesine verilen isim. Bu isim, Edward N. Lorenz'in hava durumuyla verdiği örnekten geliyor: "Amazon Ormanları'nda bir kelebeğin kanat çırpması, Avrupa'da fırtına kopmasına sebep olabilir."
Kelebek Etkisi'ni 1963 yılında Edward N. Lorenz bilgisayarıyla hava durumuyla ilgili hesaplar yaparken buldu. İlk hesaplamasında 0,5 06127 sayısını başlangıç verisi olarak kullandı. İkinci hesaplamada ise 0,506 sayısını verdi. İki sayı arasında sadece yaklaşık 1/1000 (binde bir), yani bir kelebeğin kanat çırpmasının yarattığı rüzgar kadar küçük bir fark olmasına rağmen, süreç içinde ikinci hesap birinci hesaba karşın çok farklı neticeler verdi.
Ayrıca, Lorenz'in diferansiyel denklemini AB-3 metodu kullanılarak simule ettikten sonra x ve z eksenlerinin birbirine karşı çizmesi ile elde edilen şeklin kelebeğe benzemesi nedeniyle de bu ismin kullanıldığı öne sürülür.
Öyle ya da böyle,hayatınızdaki minik ayrıntıları küçümsemeyin, büyük değişikliklerin habercisi olabilirler.

LEAVE A REPLY

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız