İnsanların toplu hâlde yaşamaya ihtiyaçları vardır. Tek başına bırakılsaydı insanlar; ihtiyaçlarını göremez, kısa zamanda yok olurlardı. Toplum hem zihnî hem bedenîvarlığımızın devamı için gereklidir. Bütün bilgi müktesebatımızı, toplumdan alırız. Konuşma denilen şey, toplumun eseridir. Sosyallik, insanın vazgeçilmez vasfıdır. Akıl sağlığını sağlayan da budur. Deliler,antisosyaldir.
İnsanların bir arada yaşamalarından doğan bir “sosyal duygu” vardır. Bu duyguyu geliştirdiğimiz oranda insan olur, başkaları ile sağlıklı ilişkiler kurarız. İnsanın ne olduğu, başkaları ile olan ilişkilerinde ortaya çıkar. Sosyal duygudan tamamen yoksun bir insan düşünülemez. Herkeste az veya çok, bu duygu vardır. Yalnız deliler ve çocuklar bundan yoksundurlar. Sosyal duygu, akıl sağlığı ve kişiliğin gelişmesi için gereklidir. Toplum dışı kişiler bile, toplumun onayını aramaya çalışırlar. Suçlular bile,suçlarına mazeretler bulurlar.
Toplumsal zemini olmayan düşünceler, tutunup yaşayamaz. Bir insan, yalnız kendisinin doğru düşündüğünü, bütün toplumun yanlış yolda olduğunu söylüyorsa, kendisi de yanlış yoldadır. Toplumun yaşayış tarzının ideal olduğunu söylemiyorum ama toplumun tamamı da kötü yolda olamaz. Bir fikir ve düşünce getiren, onu topluma mal edebilirse doğruluğu anlaşılır.
Toplumda hiç kimse gereksiz ve önemsiz değildir. En küçük insanın bile değeri vardır. Her birey, toplumun yaşamasına ve devamına katkıda bulunur. Mesela, sokaklar süpürülmese, dışarı çıkamazdık. Fırıncı veya bakkal olmasa, ekmeğimizi alamazdık. Hepimiz bir saatin çarkları, dişlileri ve vidaları gibi birbirimize muhtacız. Toplum için, işlerin ve adamların küçüğü de büyüğü de gereklidir.
Doğu toplumlarında, büyük bir adamın gelip işleri düzeltmesi beklentisi vardır. Bu ne kadar yanlış bir düşüncedir! Bu, sorumluluğu üzerinden atma arzusudur. Toplum eğer layık değilse, kimse onu kurtaramaz. Büyük adamlar da bir şey yapamaz. Bir kişi tek başına ne yapabilir? Kahramanlar devri geçti. Artık toplumsal dayanışma ve çalışma, bireysel sorumluluğu hissetme devrindeyiz. Herkes çalışacak ve üzerine düşen görevi yapacak. Daha akıllı ve zeki olanlar, işleri organize edecek. Eskiden başarılar ve zaferler; liderlere ve komutanlara mal edilirdi. Şimdi, toplumlara mal ediliyor.
Seçkincilik her ne kadar iyi bir şeyse de halkı küçümsemek de o kadar yanlıştır. İnsanın zaafları ve kusurları vardır fakat kötü olmak, ayrı bir şeydir. Cemiyeti kötüleyip suçlayanlar, unutmasınlar ki o cemiyetin kendilerine sağladığı imkânlar sayesinde ayakta kalıyor; onların hazırladığı şeyleri yiyor, kullanıyor, konuşmalarına ve yazıp çizmelerine bu şekilde devam edebiliyorlar.
*
Cuma Özusan
Kaynak: Bilgece Yaşamak
www.gencgelisim.com