Gelibolu Korsanı

0
1189

Çanakkale savaşı deyince aklımıza muhteşem 18 mart zaferi ve olağanüstü siper savaşları gelir. Oysa Çanakkale savaşı 1 dünya savaşının en büyük ve başarılı denizaltı muharebelerinin yapıldığı bir arena olmuştur.

Çanakkalede dalgaların altında çok çetin ve dehşetli yaşanan bu savaşta onlarca gemi batırılmış, 8 denizaltı Çanakkalenin derinliklerindeki yerini almıştır. Görevleri Türklerin ikmal yollarını keserek cepheye ulaşacak mühimmattan yoksun bırakılacak Türk askerlerinin cephede kırılması olan denizaltılar kendilerinden beklenmeyecek ölçüde başarılı olmuş, B11 in Çanakkale boğazını geçerek Mesudiye’yi batırması ve E 11 in İstanbul’a kadar gelerek limandaki gemileri torpilleyip Marmara’da cepheye erzak ve asker taşıyan gemileri batırması, deniz yoluyla yapılan sevkiyatı daha da zor olan kara yoluna çevirmiştir. 18 mart ve sonrasında boğazı dalgaların üzerinden geçemeyen müttefikler, dalgaların altından boğazı defalarca geçerek bize ağır zaiyatlar verdirmiştir. İngiliz, Fransız, Avustralya ve Alman denizaltıları Çanakkale boğazı ve Marmarada kendilerinden beklenmeyen iyi işler başarmış ve savaşın seyrini değiştirmiştir. Anzakların AE2 denizaltısı boğazı geçerek ilk olmuş ve o tarihi mesajı göndererek kara savaşlarının 6 ay daha uzamasına neden olmuştur. Denizaltılara karşı çelik ağlar ilk defa kullanılmış ve boğazı geçmeye çalışan denizaltıların kabusu olmuştur. Denizaltılar da ilk defa sualtı haberleşme sistemi kullanılmış ve bu iletişim tarihte ilk defa yapılmıştır. Müstecip onbaşı tek top güllesiyle 2 denizaltıyı saf dışı bırakarak tarihe geçmiş, E11 in kaptanı Nasmith tam 47 gün Marmarada avlanarak birinci dünya savaşı rekorunu kırmıştır.

Bu sınırsız denizaltı muharebesi içinde E 11 denizaltısı kaptanı Nasmith in ayrı bir yeri vardır. Bu kitabın amacı  onun Marmaradaki faaliyetleri paralelinde boğazda yaşanan denizaltı savaşını hatırlatmak, bu mucizevi muharabeleri hafızalarınızda tazelemektir. Rudyard Kipling tarafından ona takılan “Marmara Fatihi” Geliboludaki saldırıları nedeniyle verilen bir lakaptır. Tüm savaş boyunca Çanakkaleye 3 sefer düzenleyen Nasmith ağır zaiyatlar verdirerek hasarsız geri dönmüştür. Türklere en fazla zaiyat verdiren denizaltı kaptanı olarak Çanakkale savaşı tarihindeki yerini almıştır. Bu harekâtlar neticesi Yüzbaşı M. E. Nashmith defalarca taltif edilmiş, öncelikle ilk harekât sonrası Viktorya Haçı (Victoria Cross) madalyası ile ödüllendirilmiş, 23 Aralık 1915 günü sona eren harekâtlar sonrasında ise binbaşı rütbesine yükseltilmiş, bu rütbede bir yıl bekletildikten sonra albaylığa terfi etmiş ve nihayetinde İngiliz Kraliyet Armadası’nda amirallik rütbesine kadar yükselmiştir. [1] Peter Shankland ve Anthony Hunter in yazdığı “Dardanelles Patrol” adlı kitapta onun Gelibolu macerasının anlatıldığı başka bir eserdir. Kitap Churchil’in şu sözü ile başlar ; “ Britanya donanma tarihinde yiğitliği, denizaltıların Çanakkale boğazında gösterdiğinden daha iyi tanımlayacak başka bir sayfa yoktur.”

E. Nashmith in özel eşya ve üniforması halen diğer bazı özel Gelibolu parçaları ile beraber Amirallik kraliyet müzesinde sergilenmektedir. Biraz sonra okuyacağınız bu kitap onun 1915  tarihinde Amirallik makamına verdiği 3 ayrı seferinden sonra hazırladığı devriye raporları kaynak alınarak yazılmıştır.

Yaşlaşık 9 ay süren bu denizaltı savaşı Türklerin direncini kıramamış, erzak ve cephane sevkiyatı karadan aynı hız ve şevkle devam etmiş, müttefik güçlerin İstanbul ve payitaht sevdası boğazın derinliklerine gömülmüştür. Daha cepheyi bile göremeden şehit olan Mehmetçik ve gemi kaptanlarının ruhları şad olsun…

Kitabın hazırlanmasında yardım ve desteklerini esirgemeyen dostlarımın emeği bendende büyüktür. Teknik düzeltmeleri yapan sevgili Haluk Çağlar’a, Levent Gönül’e,  Mert Geçibesler’e, Duncan Dunbar Nasmith’e ve Nasmith ailesine, İngiltere savaş müzesi ve Denizaltı savaş müzesine, bana alıntılarda sağladıları kolaylıklar nedeniyle tüm alıntı sahiplerine ve her konuda bana önderlik edip sorunlarımı çözen sevgili Selçuk Kolay’a emeklerinden ötürü birkez daha teşekkür ediyorum. Varolunuz.

SERKAN ERTEM

Araştırmacı yazar

www.serkanertem.com

 


[1] Yüksel ÖCAL, Kürek ve Yelken Döneminden Günümüze Türk Bahriyesi, İstanbul, 2008, s.314

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız