İngiltere’deki Cambridge Varoluş Riskini Araştırma Merkezi uzmanları Dünya’yı nasıl bir son beklediğini araştırdı.
Ünlü fizikçi Stephen Hawking ve Oxford’lu profesör Robert May gibi bilim adamlarının da yer aldığı araştırmaya göre, dünyanın sonunu doğa olayları değil insanlar getirecek.
Oxford Üniversitesi’nde insanlığın geleceğiyle ilgili çalışmalar yapan ensititünün başkanı Nick Bostrom da tehlikenin büyük olduğunu söylüyor.
Dr. Bostrom, yeni bir teknoloji çağına girdiğimizi ve bu çağdaki tehlikelerin daha önce atlattığımız tehlikelerin hiçbirine benzemediğine dikkat çekiyor.
Bostrom, insanlığın teknolojideki ilerlemenin sonuçlarını kontrol edemeyecek hale geldiğini belirterek, bu durumu bir çocuğun eline tehlikeli bir silah verilmesine benzetiyor.
Araştırmada yine Oxford, Imperial, Harvard ve Berkeley üniversitelerinin uzmanlarından da görüş alındı.
İşte Dünya’nın nasıl sona ereceğine ilişkin en güçlü senaryolar:
SİBER SALDIRILAR – Hava trafik kontrolü, güç kaynakları, bankalar, iletişim ağları zarar görebilir. İletişim zarar gördüğünde tüm insanlık zarar görecektir.
İNSAN YAPIMI VİRÜS – İnsan eliyle yapılan süper bir virüs ya da bakteri, terörist bir saldırıya neden olabilir. Bu virüs üretilen laboratuar ortamından dışarıya sızdığında milyonlarca kişi ölecektir.
GIDA STOKLARINA SABOTAJ – Batı ülkelerinin sadece 48 saatlik gıda stoğu olduğunu düşünün. Büyük bir panik yaşanacaktır. İnsanlar, yiyecek temin etmek için birbirleriyle savaşacaktır.
SAVAŞ – Giderek artan nüfus hem su, hem de gıda stoklarında kıtlık yaratabilir.Gıda ve su nedeniyle ülkeler savaşa gidebilir.
NÜKLEER KIYAMET – Atom bombasına sahip ülkeler bu silahları kullandıklarında küresel anlamda büyük insan kayıpları yaşanabilir. Bu nükleer silahlar birgün teröristlerin eline geçerek, bu tür bir felaket yaşanabilir.
ASTEROİD DÜŞMESİ – Dev bir asteroidin dinazorların soyunu yok ettiğine inanıyoruz. Böyle bir asteroid, insanlığın sonu da getirebilir.
AKILLI TEKNOLOJİ – Bilgisayar ağları kendi akıllarını oluşturabilir. Makineler, insanların ihtiyaçlarını kendi amaçları doğrultusunda kullanabilir.
*
Kaynak: Selim Yolalan