Okula giden, sınava hazırlanan öğrenciler akşamları aileleriyle zorlu, sonu gelmez bir savaşa girerler. Anne ya da baba çocuğun ders çalışmadığını düşünür, çalışsa da yetersiz olduğundan yakınır durur. Oysa ders çalışmak, çocuk için başlı başına bir iş; hatta kimilerine göre zor iştir. Ödev yapmak, sınava hazırlanmak, masa başında saatlerce oturup test çözmek zaman zaman bunaltıcı bir hal alabilir. Anne-babanın ders çalışması için oturdukları yerden sitemkar emirler yağdırmalarına benzemez ders çalışmak. Bilgi edinmek sabır işidir, irade işidir, emek işidir çünkü. Bu nedenle ebeveynlerin çocuklarının gayretlerini küçümsememeleri, hoşgörülü olmaya çalışmaları temel kuraldır.
Çocuğun ev içinde verimli çalışması için anne ve babalara önemli görevler düşmektedir. Öncelikle çocuğun ders çalışmasını engelleyen duygusal engellerin neler olduğu tespit edilmelidir. Arkadaş ilişkileri, ders öğretmeni ile iletişimin ne kadar sağlıklı olduğu, çocuğun öğrenme güçlüğü …
ÖMER ÖCAL
omer_ocal70@hotmail.com
Okula giden, sınava hazırlanan öğrenciler akşamları aileleriyle zorlu, sonu gelmez bir savaşa girerler. Anne ya da baba çocuğun ders çalışmadığını düşünür, çalışsa da yetersiz olduğundan yakınır durur. Oysa ders çalışmak, çocuk için başlı başına bir iş; hatta kimilerine göre zor iştir. Ödev yapmak, sınava hazırlanmak, masa başında saatlerce oturup test çözmek zaman zaman bunaltıcı bir hal alabilir. Anne-babanın ders çalışması için oturdukları yerden sitemkar emirler yağdırmalarına benzemez ders çalışmak. Bilgi edinmek sabır işidir, irade işidir, emek işidir çünkü. Bu nedenle ebeveynlerin çocuklarının gayretlerini küçümsememeleri, hoşgörülü olmaya çalışmaları temel kuraldır.
Çocuğun ev içinde verimli çalışması için anne ve babalara önemli görevler düşmektedir. Öncelikle çocuğun ders çalışmasını engelleyen duygusal engellerin neler olduğu tespit edilmelidir. Arkadaş ilişkileri, ders öğretmeni ile iletişimin ne kadar sağlıklı olduğu, çocuğun öğrenme güçlüğü, okul stresi, dikkat eksikliği, öğrenme bozukluğu gibi sorunlar yaşayıp yaşamadığı ders çalışma verimini etkileyen önemli unsurlardır. Benzeri şikayetlerin acilen tanımlanması, çözüm ve tedavi yollarının aranması gerekir.
Evde çocuğun derslerine planlı çalışması için ailenin atacağı bazı adımlar çocuğun üzerindeki ağır psikolojik yükü ortadan kaldırır ve arkasında kendisine destek çıkan anne-babanın varlığını hissetmek onu rahatlatır. Sizin de çocuğunuz ders çalışma problemi yaşıyorsa, aşağıdaki uygulamalar onu motive etme yolunda işinizi kolaylaştıracaktır.
< Çocuk uyarılarınızı dinlemiyorsa ifade tarzınızı gözden geçirmelisiniz. Ona daha samimi yaklaşmaya, onu anladığınızı hissettirmeye çalışmalısınız. Sizi kendisine emir veren, yasaklar koyan bir bekçi gibi değil, onu seven bir arkadaş gibi görmesini sağlamalısınız.
< Çocuğun okula başladığı günden beri anne ya da baba ödevlerin önemli bir kısmını üstlenmişse, belli bir süre sonra bu görevi aniden çocuğun üzerine yüklemek çatışma yaratacaktır. Ödevlerini tek başına yapma alışkanlığı zamana yayılmalıdır.
< Ders çalışacak temiz, sade, telefonsuz ve televizyondan uzak bir oda hazırlanmalıdır. Mümkünse çalışma odasında yatak bulunmamalıdır. Çünkü yatak uykuyu çağrıştıracağı için derse yoğunlaşmayı olumsuz etkiler. Bağımsız bir oda, ya da geniş bir odanın bir köşesi bu şekilde düzenlenebilir.
< Sürekli çocuğun okul ya da sınav başarısıyla, sınav sonucuyla ilgilenmek, başarısız olduğu durumlarda çocuğun üzerinde derin bir üzüntü ve hayal kırıklığı yaratır. Başarısızlık anında anne-babanın aşırı kaygı duyması ve bunu çocuğa hissettirmesi çocuk üzerinde baskı oluşturur. Bu durumda çocuk kendi başarısı için değil, ailesini memnun etmek için ders çalışır. Hatta kimi dönemlerde ailesinden intikam alma hırsıyla ders çalışmaktan tamamen vazgeçebilir. Bunu önlemek için okulun kendi geleceği ve mutluluğu için olduğu, onun mutluluğunun elbette sizi de sevindireceğini anlatmalısınız.
< Çocuğunuza ne zaman iyi bir eğitim vermeye başladığınızı düşünün. Ailenin çocuğa neyi öğretmek istediğini bilmesi, kararlı ve sabırlı davranmayı gerektirir.
< ‘Ne olduğun o kadar çok bağırıyor ki, senin ne söylediğini duyamıyorum.’ diye bir deyiş vardır. Çocuklarınıza da ne söylediğinizden çok hangi tavırları takındığınız, nasıl davrandığınız etki eder. Güzel sözlerinize ters düşen yanlış bir davranışınız çocuklarınızı gözünden kaçmaz. Bu nedenle özünüz, sözünüz ve hareketleriniz bir olsun.
< Çocuğunuzun başarılı olacağına olan ümidinizi asla kaybetmeyin ve daima iyimser olun. Kötümserliğin bir faydası görülmediği gibi iyimser havanın yarattığı pozitif hava çocuğunuza ulaşır.
‘Upas Ağacı’ Ebeveyni Olmamak Çocuğu Özgürleştirir
Ebeveynlerin yapabilecekleri en kötü hata, tüm hayatlarını, ilgilerini ve enerjilerini çocuklarına adamaktır. İşte ‘Upas Ağacı’ ebeveynleri bunu yapıyorlar. “Upas Ağacı da neymiş acaba?” dediğinizi duyar gibiyim. Hemen açıklayalım. Upas Ağacı, Endonezya’da yetişir. O kadar hızlı gelişir ve yayılır ki etrafındaki bitkilerin güneş almasını engeller. Salgıladığı zehir ile de bu bitkilerin ölmesine neden olur. Ailelerin de çocuklarının zarar görmemesi adına her işi ile ilgilenmeleri, deneyimlerinin zenginliğini engellemekle onların cılız, sönük ve bir bebek olarak kalmaya mahkûm eder. Bu noktada aileler çocuklarına bir danışman gibi davranmalıdırlar. Yani kendi deneyimlerini paylaşmalı ve fikirlerini ifade etmeli, karar hakkını gençlere bırakmalıdırlar. Ancak; gençler karar almakta zorlanıyor ya da karar veremiyorlarsa onlara yol göstermekten kaçınmamak gerekir.