Karma bize ulaşan bir kelime olarak uzak doğu kökenlidir. Ancak bizim kültürümüzde insanın tekamülü ile ilgili kavrayışlar olduğunu düşünürsek Karma kelimesinin kullanılmasının bizim anlayışımız için de uygun olduğunu söyleyebiliriz. Aydınlanma yolunda ilerleyen bir varlık olarak insan bir yaşam süresinde her türlü deneyimden geçme fırsatını bulamayacaktır. Bu açıdan bakıldığında insanın tekamülü için bir yaşam süresinin yeterli olmayışı Karma anlayışını açıklamak için ilk adım olarak kabul edilebilir. Tekamül edenin kim olduğu sorusu ise bizi farklı bir yere getirir. Bu tekamül ruhun tekamülü değil, bilincin tekamülüdür. Bunu bilincin değişik süreçlerden geçmesi olarak düşünmek doğru olacaktır. Bu sebeple Karmanın ruh değil ,bilinç karması olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Astroloji sisteminin bize gösterdiğine göre yaşam yolculuğunun amacı farkındalığın artırılmasıdır. Bilincin değişik süreçlerde ortaya çıkışları bu farkındalık yolculuğunu zenginleştirmektedir. Farkındalık seviyemiz bilinç tekamülümüzün göstergesidir. Bilincin varolmasının en son basamağı da deneyimlerimizdir. Bizim dünyaya gelişimizle beraber sonsuzluk içindeki öğrenme yolculuğumuzun yeni bir etabına katılmamız başlar. Fiziksel dünyada varoluşumuzla madde olarak algılayış sürecimiz de başlar ta ki bu etabı bitirip bu maddeler dünyasından ayrılana kadar.
Soru: Bilinçle ruh ortak mı?
Burada bir kavram kargaşası yaratmamak için ruh ve bilinç kavramlarına değinmemiz lazım. Ruh kişisel bir kavram değildir. Her canlı türünde kendi özelliklerini yansıtan tek bir şey. Bizim türümüzde bunu insan ruhu olarak adlandırabiliriz. Bireylerin bu ruhu ne ölçüde taşıdıkları elbette bilinçleriyle ilgili bir konu. Kişilere ait farklı bir ruh yok ancak kişilere ait farklı bilinçlerden söz etmek mümkün. Ruhsal ilerleyişler kavramı aslında bilinçle ilgili ilerleyişleri içerir. Deneyimlerle elde edilen bilgiler bilincin yükselmesini sağlarlar, bilincin yükselmesi ise farkındalığın artışını.
Soru: Bu bilinçlenme süreciyle biz insan ruhuna mı ulaşmaya çalışıyoruz?
Bu bizim algılayışımıza bağlı.Ruhu ne kadar algılayabilirsek bilinç ve ruh birbirinden ayrı düşmeyeceklerdir. Ruhu yaratıcı ile açık bir bağ olarak düşünebiliriz.Bu noktada Karma ile ilgili olarak şunu da belirtmek gerekir.Bilinç yolculuğumuzun bundan önceki etaplarında bir hayvan yada bitki olarak fiziksel dünyada yaşam bulmuş isek, beraberinde hayvan veya bitki ruhu taşıdığımızı söylemek mümkün.
Soru: Biz kaya, taş toprak ta olduk mu?
Elbette. İnsan bilincinin tekamül evrelerinde mineral olma bilinci hala devam etmekte. Örneğin bu yaşamınızdan sonra ulaştığınız bilincinizle ağaç olarak bu dünyada kalabilir yada evrenin derinliklerinde başka noktalarda başka formlarda tekamülünüzü sürdürebilirsiniz. Bu tekamüller sizin farkındalığınızla ilgili olacaktır. Bilinç seviyelerini işaret etmek amacıyla kullanılan düşük yada yüksek bilinç kavramları aslında sözün gelişidir. Sadece farklılıkları işaret etmek amacıyladır. Bir taşın bilincinin derinliklerinin bir insanın bilincinin ulaşamayacağı derinliklerde olması bunun ifadesidir. Fakat aynı şekilde o taşın insanın bilincinin görkemine ulaşması da düşünülemez. Karma sürecini bir bilinçlenme süreci olarak gösteriyorum. Ve karma, yaşamın her anında etkin olan kuvvetlerin nedeni. Neden sonuç yasası olan karma gelişen olayların nedenleri olarak adlandırılabilir. Nedenler sonuçları, sonuçlarda nedenleri oluşturuyor. Bitmeyen tükenmeyen bir karma yolculuğumuz devam ediyor. Dün ektiklerimizi bugün biçiyor, bugün ektiklerimizi ise yarına bırakıyoruz. Yaptığımız her eylemin altında karma yatıyor. Bilincin yolculuğu için enkarnasyon ve reenkarnasyon kavramlarını düşünürsek bu yolcuğun yönünü belirleyen temele ise Karma dememiz mümkündür. Karma yasadır, prensiptir. Karmik yolculuğumuz kesintisizdir. Bilinç her varlıkta farklı seviyededir. Hatta bir varlıkta bile farklı bilinçlerin varlığından söz etmek mümkündür. Birinin bilinçlerinin açılması, hatırlayışı doğuştan olabilir yada 40 yaşını gösterebilir. Farklı bilinçlerin bir araya gelerek bir bütün oluşturması bilincin tekamülünü oluştururken, bu bilinç tekamülünün altındaki neden karmadır. Bu nedenlerin görülebilmesi için bilincin yükselmesi şarttır. Yaptığımız makineler nasıl bir program dahilinde işlev görüyorlarsa bizim işlevlerimizde doğal programları izlemek zorundadır. Özgürlük kavramını da bu perspektiften değerlendirdiğimizde doğal programı izlemek zorunluluğumuz olmasına karşın doğal olan seçenekler arasında seçim yapma özgürlüğümüz olduğunu söyleyebiliriz. Karma prensibinde ise bizim seçimlerimize bakılmaksızın nedenlerin yaratacağı sonuçlar var. Seçimlerimiz bizi güçlendirici yada zayıflatıcı olabilir. Ancak bunun karma prensibini etkilemesi düşünülemez. Bir dilenci yada tüccar olmak bizim karmamız değildir. Bizi neysek o olmaya iten sebepler karmadır. Bu sebeple doğal seçimlerimizle kendimizi ifade ederiz ancak bizim öyle olmamızın nedenidir karma. Ne olursak olalım, yolda yürürken üzerine bastığımız bir karıncanın ölümüne neden olarak bir karmayı yaşamış oluruz ve geleceğe yeni bir karma taşırız. İster bir tüccar olarak o karıncayı ezmiş olalım ister bir dilenci olarak. Elbette her bir bilinç seviyesinin yaratacağı etki ve nedensellik farklı olacaktır. Astrolojide bilincin geçmişten geleceğe uzanan yolculuğu sembolik olarak bir “ejderle” işaretlenir. Ejderin kuyruğu geçmişin izlerini, başı ise geleceğin yönünü gösterir. İnsanın kendi karmasının kısır döngüsü tuttuğu şeylere yapışıp kalmasıdır. Çocuk insanla hızla gelişme ve öğrenme sürecinin başlamasına rağmen bir noktada takılıp kalıyor. Takılıp kalması onun karması değil ancak o durumda elbette bir karma yasası sonuçları oluşturuyor. Yaşça ilerlemesine rağmen bilinç açısından çocuk olarak kalıyor. Kimi zaman kaprisli, kimi zaman sıkılan, kimi zaman gülen, kimi zaman ise ağlayan ve oyunlar oynayan. Birde kuşakların çağların karmaları var ki ortak deneyimlerin yaşanmasına olanak tanıyan karmalar vardır ki bu başka bir konuda anlatılacak bir husustur.
KARMA : Neden-sonuç yasası.İnsanın yaşamında başına gelen her şeyin geçmişteki nedenlerden kaynaklandığını anlatır.Bu nedenler bu kişinin yada onun atalarının bu yaşamlarında olsun,geçmişteki tüm yaşamlarda olsun yaptıklarıdır.
Gürgün