Yapılandırmacı Yaklaşım Nedir?

0
1108

İnsanların kendi deneyimleri ve düşünmeleri sonucunda kendi bilgilerini ve zihinsel modellerini oluşturdukları şeklindeki yaklaşıma denir. Bunun anlamı şudur; İki kişiden birisi için belli bir anlamı olan bir şey, diğeri için aynı anlamı taşımayabilir. Piaget “ Bilgi, bütün bir şekilde bir insandan diğer bir insana iletilemez, insanların kendi bilgilerini ve kendi anlayışlarını yapılandırmaları gerekir” demektedir. Her çocuk önceki bildiklerini yeni bilgilerle birleştirerek kendi anlamını inşa eder. Öğreneme Nasıl Gerçekleşir: Yapılandırmacı yaklaşım, öğrenmeyi, deneyimden anlam oluşturmayla eşleştiren bir teoridir. İnsanoğlu, bilgiyi doğrudan almanın aksine, onu kendisi oluşturur.

Bu, öğrenmenin ancak mevcut bilgilere, deneyimlere dayalı olarak gerçekleşebileceği anlamına gelmektedir. Bir bilgi ne kadar iyi sunulmuş olursa olsun, öğrenciler bir takım süreçlerde kişisel olarak bu bilgileri kullanmadıkça, geçmiş deneyimleriyle ilişkilendiremedikçe onları gerçekten öğrenmiş olmamaktadırlar. Bilginin işlenişindeki süreçte şu kavramlarla karşılaşırız.: Şema: Küvetteki suya bir yemek kaşığı atan çocuk onun battığını görür. Böylece suya atılan bir cismin batacağı şeklinde bir şema oluşturur. Özümseme: Bireyin yeni karşılaştığı bir durumu, olay yada olguyu, sahip olduğu şemalar içerisinde açıklamaya çalışmasıdır. Örneğimize bakarsak, çocuk sudan yoğun başka bir cismi attığında(misket) bunun battığını gözlemlediğinde, bunu önceden sahip olduğu şemayla açıklar: suya atılan cisimler batar. Uyum Sağlama: Karşılaşılan yeni durumun şemalarla açıklanamaması durumunda, bireyin mevcut şemayı değiştirerek yeni bir şema oluşturmasına uyum sağlama denir. Bu daha önceki şemaqnın yeniden düzenlenmesi ve ikiye bölünmesi de denilebilir.

Örneğimizde; çocuk suya plastik bir kaşık attığında kaşığın batmadığını gözlemler. Bu durumda çocuk mevcut şemasına dayanarak kaşığın üzerine eliyle bastırıp batırmaya çalışır. Çünkü onun bilgileri arasında -suya atılan bir cismin yüzebileceği- yoktur. Bir süre sonra çocuk, eski şemasını bazı cisimlerin suya batmayacağı şeklinde düzenler. İşte bu çocuğun uyum sağlamasıdır. Kağıttan gemi yapıp yüzdürdüğünde de bu bilgiyi hayata(transfer) geçirmiş olur. Dengeleme: Yukarıdaki süreçte birey bozulan dengeyi yeniden düzenleyerek bilişsel dengesini korur. İleriki tecrübeleri, yaşamı ve öğrenmelerinde sürekli bu dengeyi korumaya çalışır. * Yukarıdaki durum “ bazı cisimlerin suda batacağı, bazılarının da batmayacağı” doğrudan öğrencilere verilse idi; birey böyle bir söylemi zihninde tutabilecek ancak, onu anlamlandırmakta güçlük çekecekti ya da hiç anlamlandıramayacaktı. Bilgiyi anlamlandırması ise, ancak tecrübe yaşaması ile mümkün olabilecektir.

Nasıl Bir Öğretmen?

• Öğretim sürecinde öğretmen ilk olarak, öğretim ortamını düzenlemek, öğrencilerin aktif olarak katılacakları etkinlikler hazırlamak ve ders saatlerinde öğrencilere rehberlik yaparak kolaylaştırıcı ve yönlendirici bir rol üstlenmek durumundadır.

• Öğrencilere bilgi beceri ve kişisel niteliklerin kazandırılmasına yardımcı olmalıdır.

• Öğretimin kalitesini arttırmak için meslektaşlarıyla işbirliği içinde olmalıdır.

• Öğrencilerin gelişim özelliklerini, duygu, düşünce ve becerilerini belirleme de ailelerle görüşmeli, onlarla işbirliği yapmalıdır. • Öğretim etkinliklerini ve ders planlarını düzenlerken öğrencilerin bireysel farklılıklarını göz önünde bulundurmalıdır. Uygulama sırasında bu özelliklere dikkat etmelidir.

• Öğrencilerin derse aktif katılımlarını desteklemeli, onların duygu ve düşüncelerini ifade edebilmeleri için sınıfta güven ortamı oluşturmalıdır.

• Derslerde grup çalışmalarına sık sık yer vermeli, öğrencilerin işbirliği içinde çalışmalarını sağlamalı, • Öğrencileri toplumun üretici, yapıcı, işbirliğine ve dayanışmaya önem veren, milli değerlerine saygı duyan ve bu değerleri yaşmaya ve yaşatmaya önme veren bireyler olarak yetişmelerine çalışmalıdır. • Sınıfta değişik yöntemleri kullanmalıdır. • Öğrencilerin doğal meraklarını ortaya çıkarmaya ve desteklemeye, sorularla öğrenme arzularını arttırmaya çalışmalıdır. • Öğrencilerin hatalardan da ders lamaları için dönütleri dikkate almalıdır. • Öğrencilerin öğretmenle ve birbiriyle etkileşimini korumalıdır. • Ölçme değerlendirme de, yalnızca etkinlik sonucunda ortaya çıkan ürüne değil, öğrencilerin öğrenme süreçlerine de dikkat etmelidir. • Derse başlarken; öğrencileri sunulan konuyu almaya hazır hale getirecek ısındırma çalışmaları yapılmalı, onların ne bildiği, nelere ilgi duydukları belirlenmeli ve yeni konu bu duruma göre şekillendirilmelidir. • Bu yaklaşımda öğretmenler sorular ve problemler sunarlar, sonra da öğrencilerin kendi cevaplarını bulmalarına rehberlik yaparlar.(evinizde çocuğunuzun size gelerek oyuncağını kaybettiğini,aradığı halde bulamadığını ve sizden onu bulmanızı istediğini düşünün. Bu durumda biliyorsanız oyuncağın yerini gösterirsiniz. Fakat bunun yerinde şunu da yapabilirsiniz: Çocuğunuza oyuncağıyla en son nerde oynadığını ve hatırlayıp hatırlamadığını sorarsınız. Daha sonra oraya gidip bakmasını istersiniz. Çocuk gider oyuncağını bulur. Bulamamışsa başka nerede bırakmış olabileceğini sorarsınız. Böylece her seferinde olası yerleri kontrol eder ve sonunda oyuncağını bulur.). İşte böyle bir durumda çocuk, oyuncağını ya da başka bir şeyi kaybettiğinde onu bulmak için ne yapması gerektiğini de öğrenmiş olur.

• Öğretmenler, öğrencilerin mümkün olduğu kadar çok yaparak-düşünerek öğrenme etkinliklerine katılımını sağlamalıdır. • Rehber öğretmenler, programın ara disiplinlerle ilgili kazanımlarının sınıflarda etkili işlenmesi için, sınıf Rehber öğretmenleriyle yakın işbirliği içinde olacak,Okul Rehberlik Hizmetleri kapsamında uyguladıkları testlerde kazanımların gerçekleşme düzeyini tespit etmeye çalışacak ve çözüm yolları gerçekleştirilecektir. Özellikle Kariyer Bilinci Geliştirme ara disiplini ile ilgili olarak 8. sınıf öğrencilerine gerekli rehberlik yapılacaktır. • Uygulanan Etkinlikler’ in adı ders planı defteri ve ders defterine yazılacaktır. • Öğretmenler kılavuz kitaptaki etkinlikleri kullanabileceği gibi,öğretmenlerin gerek bireysel gerekse zümre halinde geliştirdikleri etkinliklerin kullanılması mümkün olacaktır. • Ara disiplinler kazanımları ders kazanımlarıyla ilişkilendirilecek. Bu hususa dikkat edilecektir. • Ders planlarında sadece mihver ders ile ilişkilendirme yapılmayacak diğer tüm derslerle ilişkilendirmeye gidilecektir. • Ders içi-ders dışı ilişkilendirme, dersler ve kazanımlar arası tamamlayıcılık ilkesinin bir gereği olup, hatırlatma, kavratma,diğer ders ve gerçek yaşamla bağlantı kurma amacına dönüktür. Okullarımızda, İki tip öğrenci vardır. Birincisi mutluluk ile okula gelen öğrenci, kincisi, korku ve endişe ile okula gelen öğrencilerdir.Çocuk okula ilk gittiği gün, kendisini seven ve yumuşak davranan, kendisi ile oynayan bir öğretmen modeli görürse..>>>>>> Okula gelirken mutlu olacaktır. Okula isteyerek koşacak, verilen ödevleri büyük bir zevk ve sorumluluk içinde yapacaktır.. Ancak, çocuğa sıkıcı çalışmalar yaptıran, onları döven ve cezalandıran bir öğretmenle karşılaşırsa>>>>> olumsuz duygular, kaygılar ve endişelere yol açacak, öğrenci okuldan kaçacak, okula zorla gönderilecek, verilen ödevleri isteksizce ve işkence çeker gibi yapacaktır. (U- T): Davranışa yapılan doyurucu bir etki, bağı kuvvetlendirir. ( U- T ): Davranışa yapılan rahatsız edici etki ise aynı tepkinin tekrar edilme sıklığını azaltır. Nasıl Bir Ölçme ve Değerlendirme?

• Sadece sonuca dayalı anlayış yerine, öğrenme sürecini de değerlendiren bir anlayış benimsenmelidir. • Öğrencilerin öğrenmelerini anlamaya yardımcı olmalı, onlara kendilerini anlama olanağı sunmalı, farklı alanlardaki çalışmaları ve etkinliklerini ölçmeli ve değerlendirmelidir. • Ölçme ve değerlendirme dersten kopuk , dersten bağımsız ve ders dışı bir etkinlik olarak görülmemelidir. Öğrencilerin neler yaptıklarının yanı sıra nasıl yaptıklarını da ölçmelidir. • Farklı ilgi, beceri,zeka yapısı ve öğrenme şekline sahip öğrencilerin değerlendirilmesinde; klasik sınav ve test türlerinin yanı sıra; açık uçlu sorular, gözlem formları, görüşmeler, değerlendirme ölçekleri, günlükler, portfolyolar, projeler vb. araç ve yöntemler kullanılmalıdır. • Yapılandırmacı yaklaşımda ölçme ve değerlendirme, standart testlerden sıyrılmış, öğrenim sürecinin parçası haline gelmiştir. Böylece öğrenciler kendi ilerlemelerini/gelişimlerini değerlendirmede yer alırlar.

• Öğretmenlerin ölçme ile ilgili en büyük handikaplarından biri “öğretilenlerin ölçülmesi yerine ölçüleceklerin öğretilmesidir” • Ölçme değerlendirmede kılavuzda yer alan ölçme araçları ve öğretmenler tarafından geliştirilen ölçme araçları da kullanılabilecektir.

 

kaynak: bekirhoca.com

LEAVE A REPLY

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız