Nasıl yazar olunur?

0
874

Yazar olmak, sadece yazabilmek değil tabii ki. Lise sonda başladığım şiir maceramda, üniversite yıllarında başladığım deneme yazılarında, son yıllarda başladığım kurgu ve kişisel gelişim yazımında önemli noktalara gelmiş olduğumu düşünüyorum. Ama önemli olan, bir insanın mesleği nasıl yazarlık olur? Yazarlıkla nasıl geçinir? Yazar olarak nasıl bilinir? Yazar olmak nasıl birincil özelliklerinden biri haline gelir.

Bir kariyer olarak yazar olunabileceğini ve iyi bir yazar olmanın da iyi sonuçlar doğurabileceğini nasıl fark ettim ve bu yola nasıl başladım? Bunların biraz farkındayım. Ama nasıl ilerlemek gerekir? Bunu henüz tam keşfedebilmiş değilim, çünkü bu yolun henüz başlarındayım.

Bu bölümde başlarında olduğum bir yolculuğu ufukta nasıl gördüğümü ve nasıl ilerlemeyi düşündüğümü paylaşıyor olacağım.

Farkındalık

Farkındalığım yavaş yavaş birikmeye başladı. Hala beni tam yol ileri harekete geçecek kadar beslemiş durumda değil. Ama kopuş anına yakın olduğumu biliyorum.
Bu bölümde farkındalık üzerinde daha fazla duracağım. Geleceğe doğru bakmak ve öngörülerde bulunmak için temellerimin sağlam olması gerekli çünkü.

Yazar olmayı bir hedef olarak görmeye nasıl başladım?

  • Şiir sürecinde yaşadıklarım, yazma serüvenim konusunda da bana fikir verdi. Lise sonda şiir yazmaya başladığımda yazdıklarımdan bazılarında pırıltılar vardı sadece. Oysa son yıllarda çok az şiir yazsam da yazdıklarımın büyük kısmının yayınlanabilir kalitede olduğunu biliyorum. Henüz şiirlerimin bazılarını webde yayınlamak haricinde ciddi bir yayınlama girişimim olmadı. Ama şiir zevkimin yeterince gelişmiş olduğunu ve şiirlerimin iyi olduğunu biliyorum. Şiir yazma sürecindeki on yıldan uzun bir sürede kat ettiğim mesafe, genel olarak yazma konusunda olası ilerleme sürecim hakkında bana ışık tuttu.
  • Okumayı çok seviyorum. Okuduğum kitapların bir listesini tutarım ve bu listeyi web günlüklerimden birinde yayınlıyorum. Yetişkinlik dönemimde, en az okuduğum senelerde bile aylık ortalama okuduğum kitap sayısı dördü geçmiştir. İş hayatımdaki teknik uzmanlığımın yoğun gereksinimlerine rağmen, son yıllarda bir ayda altı, hatta sekiz hatta bazen daha çok kitap okuduğum oldu. Bu kadar okumak, insanda karşı konulmaz bir yazma ihtiyacı doğuruyor.
  • Yazmanın getirdiği başarıyla ilgili hem yerel hem de küresel önemli örnekler gördüm. Stephen King, sadece ilk altı kitabıyla dolar milyarderi olan J. K. Rowling, Nobel Ödülünü kazanan Orhan Pamuk, Türkiye’de yüzbinler basabilen Mümin Sekman, Orkun Uçar, Turgut Özakman…
  • Kiyosaki, “Rich Dad Poor Dad” ve “Cashflow Quadrant” ile bana pasif geliri öğretti. Yazmanın bir pasif gelir olduğunu biliyorum.
  • Alanında Türkiye’nin en iyisi olmanın önemini teknik uzmanlığımda yaşadım. Microsoft ürünleriyle iş zekası konusunda Türkiye’de en çok bilinen kişilerdenim. Aynı başarıyı yazarlıkta tekrarlayabileceğimi biliyorum. Türkiye çapında kişisel gelişimde ve kurguda en çok tanınan yazarlardan olabilecek kapasiteye sahip olduğuma inanmam, farkındalığımda en önemli etkenlerden birisi.
  • Okumak ve yazmak asla bana iş gibi gelmiyor. Yıllık izinlerimde bile okumaya ve yazmaya zaman ayırırım.

Nihai mesleğimi yıllardır yazarlık olarak görüyorum. Başka uzmanlıklarım devam etse bile, yazarlık baskın olacaktır. Bu vizyonun ne zaman gerçekleştiğini göreceğiz, ama ne kadar yakında onu bilmiyorum.

İstek

Farkındalık oluştuktan sonra bilinçli yetersizliğe doğru ilerleyebilmek için güçlü bir istek de gerekir. İsteğinizin yeterince güçlü olup olmadığını anlamak için, birbirinden yeterince bağımsız istek sebeplerinizi yazmayı deneyin. Kaç taneler? Ve her biri ne kadar güçlü sizin için? Sonra da karşıt isteklerinizi yazmayı deneyin. Gerçekten yoklar mı? Ya da yoka indirgenebilecek durumdalar mı?

Hadi bu tekniği yazar olma isteğime uygulayalım:

1. Tanının bir yazar olmak istiyorum çünkü okumak ve yazmak son derece keyifle yaptığım bir iş. Hatta en çok keyif aldığım etkinliklerden bunlar. Ve ben keyif aldığım şeyleri yaparak yaşamaya hep dikkat ettim.

2. Tanınan bir yazar olmak istiyorum, çünkü insanlara anlatmak, onlara değer katmak bana büyük keyif veriyor. Ve ben keyif aldığım şeyleri yaparak yaşamaya hep dikkat ettim.

3. Tanınan bir yazar olmak istiyorum, çünkü bu potansiyele sahip olduğuma inanıyorum ve kafamda birikmiş olan bilgiler ve analizleri ve kurguları insanlarla paylaşmak istiyorum.

4. Tanınan bir yazar olmak istiyorum, çünkü bu benim için çok saygın bir meslek. Ve bu meslekten iyi kazanabileceğimi de biliyorum. Kazandığım para hem özgür bir hayat yaşamamı sağlayabilecek hem de başarılı olduğumun önemli bir göstergesi olacak.

5. Tanınan bir yazar olmak istiyorum, çünkü en azından ülke seviyesinde bir işi en iyi yapan kişilerden biri olmanın tadını biliyorum ve bu güzel bir tat.

6. Tanınan bir yazar olmak istiyorum, çünkü Türkçemi ve Türkçede kendimi ifade etmeyi çok seviyorum.

Sanırım bunlar olumlu istek unsurları olarak yeterliler. Hem her biri yeterince güçlü hem de birbirlerini tekrarlamadan destekleyebilecek durumdalar.

Peki karşıt isteklerim neler? Yazar olma isteğimin önünde duran engeller neler?

1. Bir kitap yazmanın zor olduğunu düşünüyordum. Ama bu geçmişte kaldı. Bir bitirme ödevi, bir yüksek lisans tezi, hayatımda geliştirdiğim başarı taktiklerine dair bir kitap ve şu anda yazıyor olduğum bu kişisel gelişim kitabı bu işi keyifle yapabilecek olduğumu bana ispatladı.

2. Önemli hedef alanlarımdan biri olan kurguda ne kadar başarılı olacağımdan emin değildim, ama ilk öykümün Türkiye Bilişim Derneği’nin dokuzuncu bilim kurgu öykü yarışmasında, Orkun Uçar’ın birinci olduğu bir yarışmada, üçüncü olması, bana yapabilirliğimi ispatladı.

3. Kurgu tekniklerini başarmakta ve yeterince sade bir dil kullanmakta başarılı olacağım konusunda kuşkularım vardı. Bir Amerika yolculuğunda yazma üzerine aldığım belki ona yaklaşan kitaptan okuduğum 3-4 tanesi eksiklerimi gidermeden hayli yardımcı oldu. Tabii okuduğum yüzlerce, belki binin üzerinde kurgu eserinin ardından bu kitaplar bana sadece detaylarını hayli incelediğim bir alanın haritasını vermiş oldu. Daha sade bir dille yazmanın ise, başlarda yöneldiğim ve yazmaktan keyif aldığım uzun cümlelerden daha da kolay yazıldığını görmem, işimi çok kolaylaştırdı.

4. Web günlükleri sayesinde insanlara hemen ulaşabildiğimi görmek, eser bitirmeye yönelik “asıl zor iş yayınlanması” bahanesini ortadan kaldırdı. Kişisel gelişim alanında yazdıklarımı seminer olarak aktardığım insanlardan aldığım tepkiler, yazdıklarımın değerli olduğunu bana bir kez daha göstermiş oldu. Yine web günlüklerimde yayınladığım kısımlardan bazılarına yönelik çok olumlu geri beslemeler benim için “insanlara ulaşabilme”, “insanlara değerli bir şeyler sunabilme” kuşkusunu ortadan kaldırmış oldu.

5. Yayıncılık dünyasında gerekli bağlantıları sağlamak, beslemek ve ilerletmek konusunda girişim eksikliğim vardı. Bana zor gelen bir yöndü bu. Ama yakın zamanlarda bu alanda ilerlemek için çeşitli yollar da açmaya başladım.

Net bir şekilde görüyorum ki, yeterince olumlu isteğim birikmiş. Daha da önemlisi, ele gelir sayıda olumsuz isteğim varken, bunların hemen hemen tamamını yok seviyesine indirgeyebilmişim.

Başarılı bir yazar olmak için, istek aşamasını aşabilecek duruma geldiğime kesin olarak inanıyorum.

İnanç

Kendime olan inanç konusunda özellikle fazlaca inanma yönüne doğru hata yapmayı tercih ettiğimi daha önce yazmıştım. Ama burada dikkat ettiğim bir nokta vardır: Köprünün bu tarafına doğru düşmenin getirdiği önemli bir fazladan risk var mı?

Tek bir risk var: Reddedilme riski. Reddedilme korkusunun pek dikkate alınmaması gerektiğini hem yaşadıklarımla, hem okuduklarımla, hem analizlerimle, hem de gözlemlerimle yeterince anlamış durumdayım.

İnanç aşaması da tamamdır.

Niyet

Uzayan bir niyet sürecinin içindeyim. Web günlüklerimle başlayan yayın hayatımı basılı kitaplara doğru taşımak yönünde niyetimi geliştiriyorum. Niyetimin yeterince kesin olduğunu düşünüyorum. Yazar olmak için İTÜ Mimarlık Fakültesini bırakan Orhan Pamuk ya da en iyi hukuk fakültelerinden birinden mezun olduktan sonra avukatlık ya da benzeri bir iş yapmaya hiç yönelmeyen Mümin Sekman kadar ezici bir niyete sahip olmayabilirim. Ama kendi ölçeklerime göre yeterince niyetliyim.

Yöntem ve süreç

Başka bir kişi nasıl yazar olur, bilmiyorum. Sanırım bu, kişiye derinden bağlı olan bir hedef. Kişiden kişiye çok şey değişebilir.

Benim tüm hayatım, yazmaya doğru giden bir macera gibi.

Hatırladığım en eski rüyam, kitaplarla kaplı koca bir tepe üzerinde geçiyordu. Dört beş yaşlarımda henüz okuma yazma bilmiyorken elimde kitapla siyah beyaz bir resmim var. İlkokulda ağabeylerimden birine ait Robinson Crusoe kitabını birkaç kere okumuştum. Modern anlamda ilk roman olarak kabul edilmesi tesadüf mü acaba?

Lise yıllarımdan itibaren daha da belirgin bir şekilde okumaya sardım. Stephen King’in yayınlanmış ve okumadığım belki bir iki kitabı vardır sadece. 35 yaşımdan önce 1500 kitabı devirdim. Üniversite yıllarımda masaüstü yayıncılık ve editörlük alanında çalıştım.

Lise sondan başlayarak şiir yazdım. Üniversitede denemeler. Bir piyese başlayıp bıraktım.

Sonra teknik kariyerimle beraber teknik makaleler geldi. Ama asıl parlamam web günlükleriyle oldu.

Oturup bir gün başarı taktiklerimi yazmaya karar verdim. Kitap formatında tamamladım ve webde yayınladım.

İlk öykümle ödül aldım.

2001’den beri teknik ve karmaşık konularda eğitmenlik ve danışmanlık yapıyorum ve her sınıfa girişimde kendimi sahneye çıkar gibi hissederim. Anlamak ve anlatmak benim teknik uzmanlığımın temeli.

Yaptığım her şey beni yazar olmaya hazırlıyordu.

Bu durumda benim için bir şey yapmanın yöntemi o şeyi yapmaktır. Yazmak istiyorsam, yazmalıyım. Oturup yazdığımda gereken şey ortaya çıkıyor zaten. Basılı bir kitap sahibi olmak istiyorsam, editörlerle tanışmalı ve kitaplarımı sunmalıyım. Şu aralar bunu yapmanın yolundayım. Basılı bir kitaptan okuyorsanız bu satırları, yapmışım demektir.

İçselleştirme

Yazmayı zaten içselleştirmiş durumdayım. Sadece roman yazmak konusunda eksiğim var ve o eksik zaman. Kurgu konusunda da kafamın iyi çalıştığını anlayacağım deneyimlerim oldu. Ama roman çapında bir kurgu için o işe özel zaman ayırabilmek gerekli. Yeri ve zamanı geldiğinde onu da yapacağım. Ama şimdi basılacak başka kitaplarım var zaten.

İlk kitabım basıldığı andan itibaren içselleştirme süreci de başlayacak. İlk kitabım basıldıktan sonra, her sene en az bir kitap çıkarabileceğimi düşünüyorum. Şiir, öykü, teknik kavramsal kitap, roman, kişisel gelişim kitabı…

Birden fazla disiplinde eser vermek tam da bana göre.

Kişisel gözlem

Benim için çok önemli olan ve halen içinde olduğum bir süreci sizlerle paylaşmış oldum. Düşünün: Kendi içinde olduğunuz bir hedefe ulaşım süreci var mı? Bu süreci benimki kadar net sorgulayabiliyor musunuz? Bu kadar bölüm boyunca buna kafa yormadıysanız, şimdi bir ara verin ve düşünün. Çünkü son bölümde bu düşüncelerinizi ete kemiğe büründürmekte faydalı olabilecek bir şablon vereceğim size. Şimdiden düşünmeye başlayın…

 

 

Kaynak: Mustafa Acungil

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız