KİŞİSEL GELİŞİM NASIL BAŞLAR?

0
1334

KİŞİSEL GELİŞİM NASIL BAŞLAR?

Sevgili kişisel gelişim yolcusu,

Kişisel gelişim, insanın gelişimi merak etmesi, yeni insanlar tanıması, gazetede güzel yazı yazan veya kitap yazmış insanları merak ederek onları tanımak, sadece yazılarından değil, kişiliğinden de faydalanmak istenmekle başlar. Sen de gelişmek istemekteysen beğendiğin yazıların yazarları ile tanışmak, onlarla dostluk kurma imkânın varsa onlarla dostluk kurmak, onlarla konuşmak da en azından kitap okumak gibi etki eder. Unutma ki her insan da okumasını bilene bir kitaptır.

Sevgili kişisel gelişim yolcusu dostum,

Biliyorsun ben yıllarca yerel bir gazetede yazı yazdım. Bu gazetede yazı yazan bir gönül dostu daha vardı. Gaziosmanpaşa Üniversitesinin değerli öğretim üyesi olan Yard. Doç. Dr. Köksal Pabuççu. İkimizde aynı gazetede yazmamıza rağmen birbirimizi tanımayan iki yazar.

Sevgili kişisel gelişim yolcusu dostum,

Bu yazar kardeşimiz içinden dermiş ki “Şu yazar kardeşim, etkili ve güzel, kalbime yerleşen yazılar yazmakta. Ben bu yazıları severim. Bu güzel yazıları yazan insan ile tanışmak lazım.” Ben de yazıları okuyarak buna benzer duygular taşırdım. Ben çekinirken, o da tanışmak için benden çekinirken bir gün gazeteye yazı vermeye uğradığım zaman bana dediler ki “Köksal Hoca sizinle tanışmak ister.” Hemen tanışalım, dedim. Telefon ettik. Hoca uygunmuş. Tokat öğretmenevinde buluşarak saatlerce sohbet ettik. Ailece görüşmeye başladık. Sonrasında ben onu iş yerinde, o da beni iş yerinde ziyaret etmeye başladı. Hatta bir gün okulda derslerine bile konuk etmekten hiç çekinmedi. Köksal Hoca ile arkadaşlığımız böyle başladı.

Sevgili kişisel gelişim yolcusu,

Ünlü bir bilim adamımız boşuna “Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşır.” dememiş. Köksal Hoca ile aynı duyguları paylaştığımızdan anlaşmamız kaynaşmamız çok rahat ve güzel oldu. Köksal Hocayı sık sık ziyaret etmeye Köksal Hocadan pozitif enerji almaya sık sık odasında ziyarete başladım. Onu ziyaret ettiğim bir gün, okulun koridorunda bir insanla sohbet ettiğini görerek merakla yanına yaklaştım ikisinin. Köksal Hoca aynı heyecanla beni onla tanıştırdı. Bu insan da kişisel gelişimi önemseyen ve insanları seven Prof. Dr Fatih Coşkun Ertaş idi. Fatih Hoca da heyecanla benle tanışmasına sevindiğini, odasının iktisadi ve idari bilimler fakültesinde olduğunu söyledi. Her zaman bekleyeceğini o kadar samimi anlattı ki, kampüse her gidişimde onun odasına uğramaya başladım. “Dostumun dostu da benim dostumdur.” misali kaynaşmaya başladık.

Sevgili kişisel gelişim yolcusu,

İnsanlar anlaşacağına inandıkları insanlar ile tanışmak isterlerse vakit kaybetmeden tanışma imkânı varsa tanışmalılar. Hiçbir zaman tanışmak istedikleri insanlarla tanışmayı ertelemesinler. Tanışmak ve kaynaşmak kişisel gelişimi önemseyen insanın en önemli gayesi olmalı. Aynı düşünce ve duyguda olan tanıdıkları tanıştırmakta da gecikmemeli.

Değerli kişisel gelişim yolcusu dostum,

Fatih Hoca tanıdıktan sonra, bizleri derslerine davet etmek istediğini her zaman söylerdi ama her ertelerdi. Bir gün “Hizmetkâr Lider Recep Yazıcıoğlu” kitabımız çıktı ve bu kitabımı ilk olarak Köksal Hoca ve aynı zamanda da Fatih Hoca’ya takdim etmekten zevk almıştım. Fatih Hoca da ona kitap armağan etmenin heyecanı ile “Sizi bir gün derse konuk edeceğim” dedi. Bende hemen kabul ettim.

Sevgili kişisel gelişim yolcusu,

Fatih Hoca kendini geliştirmeyi çok sevdiği ve öğrencilerinin de gelişmesini istediğinden, bizi derse davet etmiş ve bunu da zevkle yapmıştı. Bu derse konuk etmede beni 30 kişi dikkatle dinledi. İçlerinden dersi dikkatle dinlediği izlenimi veren insanlarda vardı ama içlerinden sadece 5 kişi merak ederek bizleri ziyarete geldi. Bunlardan 4 tanesi “Bir gidelim bakalım, nasıl bir adam, bizi etkileyecek ve hemen değiştirecek mi? “diyerek bizlerden hemen onları değiştirmemizi, heyecanlandırmamızı, onların hayatını birden olumluya döndürmemizi beklediler. Ama bende sihirli değnek olmadığını ve birkaç defa gelmeden hatta devamlı gelmeden değişmeyeceğini anlayan sadece Murat Mert Yeşildağ oldu ve devamlı gelmeye başladı. Bir süre sonra o fark etti ki gelişmek için, seni geliştirecek insana devamlı okula gider gibi gitmek, ondan ders çıkarmak, onun tavsiyelerine uymak lazım.

Değerli kişisel gelişim yolcusu,

Sabırlı olmayana, gelişimi devamlı olarak yapamayana, devamlı olarak gelişmiş insanlarla dostluk kurmayanın, onlardan daim olarak faydalanmasını bilmeyenlerin hayatta başarılı olamayacağı, gelişemeyeceğini söylemek kâhinlik olmamalı. Hayatta herkes başarılı olmak ister ama o konferanstaki gibi 30 kişiden sadece 5 iş merak ederek gelişim yolculuğunda onlara destek olana gider, o 5 kişinin içinden de devamlı giden, arkadaşları ile o gelişen insanı tanıştıran Mert Murat Yeşildağ gibi insanlar gelişmenin ve arkadaşları içinde sivrilmenin sevincini yaşar.

Değerli kişisel gelişim yolcusu,

Sen de çevrende gelişen insanları, öğretmenlerini, arkadaşlarını dikkatle izlemeye ve onları sık sık ziyaret ederek diyalog kurmaya onların nasıl geliştiğini anlamaya bak ki, sende gelişesin. Mesleğinde başarılı olan insanlar, insan ilişkilerine dikkat eden, onlarla diyalogu ihmal etmeyen ve diyalog kurmak ve iletişim kurmak işini asla hafife almayan insanlardır.

Değerli kişisel gelişim dostu,

Çok insan ve yönetici, çevrelerinde memurları, kendilerine el pençe divan duran insanların kendisini sevdiğini zannederek farklı insanlarla tanışmaktan, onlarla diyalog ve iletişim kurmaktan iletişim kurmaktan kaçınırlar. Bu da kendilerinin gelişmemesine ve görevden ayrıldıkları zaman yalnızlaşmalarına ve bunalımlı bir ihtiyarlık yaşamalarına sebep olur. Hâlbuki iyi ve kaliteli, sevgi ve bilgiye dayalı diyalog kuranlar yaşlanınca bile kendilerini arayan soran insanlar olduğunu görerek mutlu olur ve çevrelerine de mutluluk saçarlar.

Değerli kişisel gelişim dostu,

Eskiden atalarımız “Merak ilmin hocasıdır” derlermiş. Ama bugün gençlerimiz merak etmeyen, ilgilenmeyen, kendisini geliştirecek insan ve kaynaklara ilgi göstermeyen insanlar . Bugün denmekte ki Üniversitelilerin yüzde 56 sı işsiz . Bunun suçlusu olarak kalitesiz Üniversite eğimini göstermek işin kolayına kaçmak demek. Üniversite fizik veya kimya öğrenen insan iletişimi de öğrenmekten, hayatına uygulamaktan geri kalmasa acaba gene işsiz kalır mıydı acaba?

Değerli kişisel gelişim yolcusu dostum,

Bizler hep başkasını suçlarız. Her şeyin suçlusu çoğu zaman kader kısmette olur. Ama adım atmayı cesaret göstermeyi, merak etmeyi, bizi geliştirecek insanlar yanımıza geldiği zaman onlarla çocuklarımızı çevremizle tanıştırmayı, öğretmen isek öğrencilerimizle tanıştırmayı külfet sayarız. Hâlbuki tanıştırmak kaynaştırmak zevkli ve huzur veren bir uğraştır.

Değerli kişisel gelişim dostu,

Köksal Hoca ile tanıştım o Fatih Hocayla tanıştırdı. Fatih Hoca öğrencisi Murat Mert ile tanıştırdı konferansta, o da bizi ev arkadaşları ile Kişisel Gelişim kulübü üyeleri ile tanıştırdı. Halka böylece genişledi. Gelişen insan arttı.

Değerli kişisel gelişim dostu,

Sen bu yazıyı okuyacaksın. Beğendinse sevdiğin insanlara vereceksin. Onlar okuyacak. Onlarda beğenirse başkasına tavsiye edecek. Merak etmelerini sağlayacak halka halka gelişim olacak gelişen birey gelişen bir grup, gelişen grup gelişen ili, gelişen ülkeyi… böylece gelişen bir dünya ve gelişen bir gelecek olacak.

Unutma her şey bir merakla ve bir tanışma halkası ilke başladı.

Dünyaya gelmemiz bile Adem ilke Havva’nın yasak meyveyi merak ile yemesiyle başladı düşün artık…

 

Turan Yalçın

umutcan_umut@hotmail.com

 

LEAVE A REPLY

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız