Aşık ol, öyle gel!
Adamın biri büyük oğlunu Bağdat’ ta yaşadığı söylenen çok arif, alim bir zatın yanına verip yetiştirmek istemiş. Anadolu’dan kalkıp alimin yanına gitmişler.
Çok hoş karşılanmışlar, ikramlar yapılmış, kahveler içilmiş. Alim, babayı dinledikten sonra oğluna dönmüş; “Evladım bekleyenin var mı?” diye sormuş. Genç, “Evet efendim, köyde bekleyen sevdiğim var.” demiş. Alim, “Efendi, gönlünde başkası olanın bizimle işi olmaz, var oğlunu, al git, sevdiğiyle evlendir…” demiş.
Öyle de olmuş ama baba bu sefer ufak oğlunu alıp yola koyulmuş. Aynı şekilde karşılanmışlar. Kahvelerden sonra Alim ufak oğla, “Evladım, bekleyenin var mı?” demiş. Çocuk; “Yok efendim!” demiş. Alim şöyle sormuş bu kez: “Peki, hiç aşık oldun mu?” “Hayır efendim!” yanıtını almış. Tebessüm ederek bakmış çocuğa Alim ve demiş ki: “Evladım, önce git aşık ol, öyle gel!”