Sıcaklara karşı savunma yöntemleri
Yaz mevsimi, sıcakları ve tatili hatırlatır. Bu mevsim kışın karanlık, kasvetli, sıkıcı ortamı yerine aydınlık, sıcak, uzun günleri getirir bize. Mevsim değişimlerinde hepimiz bazı uyum sorunları yaşarız ve şu şikayetler peşimizi bırakmaz:
< Halsizlik, bitkinlik, yorgunluk
< Nezle, grip, ürperti ve enerji azlığı
< Geçici mizaç ve uyum bozukluklarına bağlı sıkıntı, tedirginlik
< Kısa süreli uyku düzensizliği
İnsanoğlunun dış ortamla zorunlu ilişkisi hayat akışını ister istemez etkiler. Mevsimsel değişimlerden kaynaklanan çeşitli yakınmalar ise alınacak bazı basit önlemlerle azaltılabilir.
Atmosferdeki hava, ısı ve elektrik dengesi değişimleri ile birlikte değişen pozitif ve negatif enerji düzenine hemen uyum sağlayamayız.
DR. ALİ AKBEN
aliakben@aliakben.net
Sıcaklara karşı savunma yöntemleri
Yaz mevsimi, sıcakları ve tatili hatırlatır. Bu mevsim kışın karanlık, kasvetli, sıkıcı ortamı yerine aydınlık, sıcak, uzun günleri getirir bize. Mevsim değişimlerinde hepimiz bazı uyum sorunları yaşarız ve şu şikayetler peşimizi bırakmaz:
< Halsizlik, bitkinlik, yorgunluk
< Nezle, grip, ürperti ve enerji azlığı
< Geçici mizaç ve uyum bozukluklarına bağlı sıkıntı, tedirginlik
< Kısa süreli uyku düzensizliği
İnsanoğlunun dış ortamla zorunlu ilişkisi hayat akışını ister istemez etkiler. Mevsimsel değişimlerden kaynaklanan çeşitli yakınmalar ise alınacak bazı basit önlemlerle azaltılabilir.
Atmosferdeki hava, ısı ve elektrik dengesi değişimleri ile birlikte değişen pozitif ve negatif enerji düzenine hemen uyum sağlayamayız. Bu uyumsuzluk, çok hassas olan hücrelerimize de yansır. Sonucunda da yorgunlukla birlikte bir dizi yakınmalar peşimizi bırakmaz.
Başlangıçta pek önemsenmeyen yorgunluk, bitkinlik ve halsizlik giderek artıp vücut direncimiz düşebilir. Bu düşüş, fırsatçı mikrop ve virüslerin hücrelerimize saldırmasına ve vücut savunmamızın zayıflamasıyla hastalıklara yatkın hale gelmemize sebep olabilir.
Yaz Hastalıkları
Yaz sıcaklarında çoğumuzun muzdarip olduğu rahatsızlık yaz ishalidir. Bunun yanında kolera, tifo ve dizanteri gibi hastalıklar da bu mevsimde daha sık görülmektedir. Genellikle gıdaların iyi temizlenmeden tüketilmesi sonucu karşılaşılan bu hastalıklara karşı, kaynatılmış su ve açık çay içerek tedbir alabiliriz.
Bekletilmiş veya açıkta bırakılan gıdaların tüketilmesiyle ortaya çıkan besin zehirlenmeleri bu mevsimde sık görülür. Sıcağın etkisi ile fırsatçı mikropların bol ürediği yaz aylarında bu tür zehirlenmelere karşı alınacak önlem yemekleri taze iken tüketmek ve buzdolabında muhafaza etmektir.
Yaz aylarında mantar zehirlenmeleri de sık gözlenir. Mantar, her satılan yerden alınmamalı, dağdan, ormandan bilinçsizce toplanmamalıdır. Kontrollü ve ambalajlı olan mantarlar tercih edilmelidir.
Atmosferdeki nem oranındaki değişimlere bağlı olarak tansiyon oynamaları gözlenebilir, sonucunda beyin felçleri, kalp krizleri meydana gelebilir.
Yazın terleme nedeni ile fazla çalışan böbrekleri korumanın önemli bir yolu bol su içmektir. Bu şekilde böbrek taşına, böbrek iltihabına ve böbrek yorgunluğuna karşı da korunmuş oluruz.
Yaz mevsiminde her türlü hastalığın ve olumsuzluğun kaynağı olan stres ile mücadele önemlidir. Dengeli beslenerek, yürüyüş ve eksersiz yaparak, hobiler edinerek ve sorunlarımızı paylaşacağımız arkadaşlarla zaman geçirerek bu mücadelede başarılı olabiliriz.
Çivi çiviyi söker mantığı ile yorgunluk ve bitkinliğe karşı yürüyüş, yüzme ve jogging her zaman tavsiye edilir.
Yorgunluk yapan alkol, sigara, aşırı demli çay, kahve ve koladan uzak durmak, yaz aylarında sizi daha zinde tutacaktır.
Yorgunluğa karşı ginseng, ada çayı, sarımsak, karanfil, tarçın ve meyan kökü gibi doğal ürünlerden yararlanabilirsiniz.
Günlük ılık duş ile, cildinizde biriken negatif enerjiyi temizleyerek yukarıda saydığımız uygulamalarda sonuca daha hızlı ulaşabilirsiniz.
Fazla Güneş Cildi Nasıl Bozar?
Güneş ve deniz aslında insan sağlığı ve zindeliği için vazgeçilmez iki şey. Tatil ve dinlenme için vazgeçilmez olan bu iki unsur bazen farkında olmadan bize zarar veriyor. Güneş ışığı atmosferdeki çeşitli tabakalardan adeta süzülerek ve sağlıklı hale getirilerek bizlere ulaştırılıyor. Ancak yaz aylarında istifade etmeye çalıştığımız güneş ışınları ile birlikte ultraviole ışınlarına da yakalandığımızı unutmamak lazım.
Güneş yanığı veya güneşte kalmanın sonucu görülen çeşitli cilt rahatsızlıklarının sebebi, güneş ışını ile birlikte farkında olmadan aldığımız bu ultraviole ışınlarıdır. Aslında bu ışınların oranı güneş ışığına göre oldukça azdır(%1). Ancak güneşin dik olarak cilt üzerine ulaştığı öğle saatlerinde güneş altında kalınırsa, siz farkında olmadan cildinize ulaşan bu ışınlar pek çok hastalığın tetikleyicisi olurlar.
Erken cilt değişiklikleri: Güneş ışığına maruz kalındıktan 3-5 saat sonra görülür. Basit güneş yanığı, birkaç gün süren ciddi yanıklar, minik kızarıklıklar, pigment denen siyah noktacıklar ve sivilce benzeri geçici oluşumlar erken cilt değişiklikleri arasında yer alır.
Geç dönemlerde görülebilen cilt değişiklikleri: Burada sık görülen şey cildin kararmasıdır. Çillenme diye bilinen bir cilt görüntüsü oluşabilir. Cilt kaba ve pürüzlü bir hal aldığında buna ‘erken yaşlanma belirtisi veren cilt hali’ deriz. Güneş ışığına maruz kalmaya devam edilirse bazı insanlarda cilt kanserlerine yatkınlık durumu oluşabilir.
Güneşten korunmak için neler yapalım?
< Günün belli zamanlarında, özellikle 10-15 saatleri arasında güneşe maruz kalınmayın.
< Bu saatlerde gölgede kalsanız dahi ultraviole ışınlarından korunun.
< Dışarı çıkma zorunluluğu varsa koruyucu güneş kremlerinden istifade edin.
< Şemsiye, şapka gibi koruyucular kullanın.
< Güneş ışığını yansıtıcı renklerde pamuklu giysiler tercih edin.
< İnce, açık renkli ve ter emici kıyafetler giyin.
Güneş Bi Çarparsa…
Güneş Çarpmasını Nasıl Anlıyoruz?
Güneş altında bulunurken sıcaklık aşırı derecede ve hızla artmamışsa ve terleme meydana geliyorsa ciddi sorunlar yaşanmaz. Ancak aksi durumlarda önemli rahatsızlıklar baş gösterebilir ve sağlığınız için bunlar karşısında nasıl hareket edilmesi gerektiğini bilmek önemlidir.
Öncelikle güneş çarpması olan kişide yorgunluk, halsizlik ve bitkinlik hissi oluşur. Tansiyon düşer ve bunu çarpıntı, baş dönmesi takip eder. Bu durumda tedbir alınmazsa bulantı, kusma, iştahsızlık, ishal gözlenir ve arkasından huzursuzluk, gerginlik baş gösterir. Çok şiddetli baş ağrısı da oluşabilir.
Bütün bunlara rağmen sıcakta kalmaya inat edilirse şuur bulanıklığı ve sara nöbetine benzer nöbetler ve komaya kadar ilerleyebilecek şuur bozukluğu görülebilir. Bu süreçte baş gösteren terleme kaybı ile birlikte vücut ısısını ayarlayan termostat sistemi bozulur ve beden ısısı 40 derece üzerine çıkar.
Sıcaklık fazlalığı en büyük tahribatı beyinde yapar ve kişi bunun da bedelini ölümle veya sakatlıklarla ödemek durumunda kalabilir.
Güneşe maruz kalan tüm kişiler yanında özellikle kalp, damar ve şeker hastaları, bronşit ve astım problemi olanlar saydığımız tedbirleri göz ardı etmemeliler.
Güneş çarpması durumunda hastayı, sıcağa maruz kaldığı ortamdan uzaklaştırmak gerekir. Mümkünse üzerindeki giysileri çıkarmak ve soyundurmak işe yarayabilir. Sıcağın etkisi ile akli melekelerde bozukluk meydana gelmişse, kişiyi soğuk bir küvetin içine atmak bazen hayat kurtarıcı olabilir.
Güneş Çarpmasına Karşı Tedbirler
< 10 ile 15 saatleri arasında güneşten uzak durun.
< Açık renkli, pamuklu, ter tutan, bol kıyafetleri tercih edin.
< Güneş altında gezerken şapka ya da şemsiye kullanın.
< Mideyi, bağırsak sistemini zorlayan yağlı, unlu, şekerli ve hamurlu gıdalardan kaçının.
< Çok terleyenler tuzlu ayran, maden suyu gibi doğal sulardan istifade edebilirler.
< Yemek öğünlerini üçten dörde ya da beşe çıkartıp öğünlerde almış olduğumuz gıda miktarını azaltın.
< Küçük çocuklarımızın ve yaşlılarımızın bakımına özellikle dikkat edin.
< Asker, polis gibi nöbet tutan insanların günün sıcak saatlerinde, çok hareketsiz kalmamaları, adımlamayla da olsa bedenlerini hareket ettirmeleri gerekir.
Boğulma
Yaz aylarında karşılaştığımız ve gerekli uygulamalar yapılmazsa hayata mal olabilen bir tehlike de boğulmadır. Boğulan bir kişiye yapılacak ilk yardım:
< Kişiyi sudan çıkarıp baş aşağı tutarak akciğerlerine biriken suyu çıkartmak,
< Ağızdan suni solunum desteği ile hücrelerine oksijen göndermek,
< Gerekiyorsa kalp masajı ile takviyede bulunmak,
< Boğulan kişiyi mümkünse en yakın bir sağlık kuruluşuna yetiştirerek takibini daha emin ellerde sürdürmektir.
Yaz Ayları İçin Beslenme Programı
Yaz aylarında beslenmemizde değişiklikler yapmak gerekir. Bu mevsimde terleme yolu ile kaybedilen sıvıyı şu veya bu yolla yerine koyamazsak çeşitli sorunlarla karşı karşıya kalabiliriz. Yaz ayları boyunca beslenmemizde aşağıdaki yöntemleri takip edebilirsiniz:
< Günlük gıda programında hücrelerinizin dayanıklılığının artmasını sağlayacak gıdaları almayı ihmal etmeyin, sebze ve meyve ağırlıklı bir beslenme programı uygulayın.
< Kahvaltı, güne önemli bir başlangıçtır. Dengeli ve düzenli bir kahvaltı sofrası; taze meyve suyu, süt, yoğurt ve yeşil sebzeler gibi besinlerle zenginleştirilebilir.
< Yaz aylarında sofradan salata, çorba ve zeytinyağlı soğuk yemekler eksik etmeyin.
< Az ve sık aralıklarla yenmesi faydalıdır. Böylece hem dolaşım sistemini, hem de sindirim sistemini yormamış olursunuz.
< Özellikle kalp, astım, tansiyon ve şeker hastalığı gibi problemleri olanlar daha dikkatli olmak zorundalar. Ağır yiyecekler, hamur işleri, yağlı ve et ağırlıklı sofralardan bu kişiler özellikle uzak durmalılar.
< Günlük almanız gereken sıvı miktarını ihmal etmeyin. Özellikle bu mevsimlerde en az iki hatta üç-dört litre kadar sıvı alırsanız halsizlik ve yorgunluğa sebep olan çeşitli toksinlerin vücudunuzdan atılışını hızlandırırsınız.
< Mangalda ve ızgarada yapılan yemekleri, hem yağ içerdikleri, hem de kömürün doğrudan temasına bağlı olarak kanserojen madde barındırdıkları için mümkün olduğu kadar az tercih edin.
< Yaz aylarında çocuklar ve yaşlılar daha az dayanıklı oldukları için onların beslemelerine özellikle dikkat edin.
< Yaz mevsiminin vazgeçilmezi olan dondurmayı dikkatli tüketin, sağlıklı ve kaliteli şekilde üretildiğinden emin olunan ürünler tercihi edin. Özellikle plaj yerlerindeki seyyar satıcılardan uzak durmalısınız.
Ateşe, suya yiğitlik olmaz derler. Buna sıcağı da ekleyelim ve yaz aylarında sıcağa, güneşe yiğitlik yapmayalım. Tedbiri elden bırakmadan sağlığımızı emniyete alalım.