Fatih Sultan Mehmed’in Liderlik Sırları

0
1404

Fetih 1453 gösterime girdi. Yönetmenliğini ve yapımcılığını Faruk Aksoy’un yaptığı, başrollerinde Devrim Evin, İbrahim Çelikkol ve Dilek Serbest’in yer aldığı İstanbul’un Fethi’ni konu alan Türk film 17 milyon ABD doları olarak duyurulan bütçesiyle en pahalı Türk filmi olma özelliğini taşıyor.

Sosyal medyada filmin üç dakikalık fragmanı 24 saatte 1 milyon 670 bin kişi tarafından izlendi. Film, Türkiye’nin yanı sıra Almanya, Hollanda, Belçika, Avusturya, İngiltere, Makedonya, İsviçre, Kuzey Kıbrıs, Endonezya, Malezya, Rusya ve başta Mısır olmak üzere pek çok Ortadoğu ülkesinde gösterime girdi.

Filmi izleyen izlemeyen herkes için Fatih Sultan Mehmed Han’ın liderlik sırlarını paylaşıyoruz sizinle. İnanıyoruz ki filmi izleyenler bu yazıdan sonra filmi bir başka hatırlayacak, izlemeyenlerse en kısa sürede görmek isteyecek.

Fatih Sultan Mehmed’in Liderlik Sırları

Fatih’in Askerî ve İdarî Vasıfları

> Fatih, büyük hayallerin ve geniş coğrafyaları fethetmeyi öngören hedeflerin insanıydı. Fatih Sultan Mehmed’in hedefleri hayalî değildi; zira yetişme tarzının, inancının ve yeteneklerinin verdiği güçle kendisine ve milletine güven duyuyordu.

> Fatih, büyük bir savaşçı ve eşsiz bir kahramandı. Savaş meydanında ordusunu geriden idare etmez, bizzat cenk eder ve at sürüp kılıç sallayarak askerlerinin başında mücadele ederdi. Belgrad muhasarası sırasında yaşandığı gibi askerlerin gevşekliğe ve ümitsizliğe sürüklendiği zamanlarda inisiyatifi eline alır, ölümü göze alarak öne atılır ve ordunun moralinin yeniden yükselmesini sağlardı.

> Keskin zekâsını kullanarak zaferle neticelenen savaşlar kazanıyor; …

Murat DUMAN

bilgi@gencgelisim. com

Fatih’in Askerî ve İdarî Vasıfları

> Fatih, büyük hayallerin ve geniş coğrafyaları fethetmeyi öngören hedeflerin insanıydı. Fatih Sultan Mehmed’in hedefleri hayalî değildi; zira yetişme tarzının, inancının ve yeteneklerinin verdiği güçle kendisine ve milletine güven duyuyordu.

> Fatih, büyük bir savaşçı ve eşsiz bir kahramandı. Savaş meydanında ordusunu geriden idare etmez, bizzat cenk eder ve at sürüp kılıç sallayarak askerlerinin başında mücadele ederdi. Belgrad muhasarası sırasında yaşandığı gibi askerlerin gevşekliğe ve ümitsizliğe sürüklendiği zamanlarda inisiyatifi eline alır, ölümü göze alarak öne atılır ve ordunun moralinin yeniden yükselmesini sağlardı.

> Keskin zekâsını kullanarak zaferle neticelenen savaşlar kazanıyor; kaleleri, şehirleri ve ülkeleri fethetmekle kalmıyor, takip ettiği insanî siyasetle buralarda yaşayanların gönüllerini de fethediyordu. Anadolu’da İsfendiyaroğulları, Candaroğulları, Karamanoğulları ve Trabzon Rum İmparatorluğu’na bağlı topraklar, Erzincan ve yöresi; Avrupa’da ise Mora, Arnavutluk, Eflak, Belgrad hariç olmak üzere Sırbistan’ın tamamı ve kuzeyde Kırım Hanlığı onun saltanat yıllarında Osmanlılara bağlandı.

> Onun zamanında Osmanlı kara ordusu, o zamanın en gelişmiş silahlarıyla çok iyi bir şekilde teçhiz edildi. Gelişen silah teknolojisine çok çabuk uyum sağlayan orduda silahlar birkaç senede bir yenilenirdi.

> Kanunî Sultan Süleyman devrinde en parlak zamanını yaşayan Osmanlı donanmasının modern anlamda kurucusu Fatih oldu. İstanbul’un fethinden önce Gelibolu’da, fetihten sonra Haliç’te kurulan tersanede yapılan gelişmiş savaş gemileri, donanmamızın hem Akdeniz’de hem de Karadeniz’de en etkin deniz gücü olmasını sağladı.

>Fatih Sultan Mehmed’in Edirne’de döktürdüğü toplar, Osmanlı ordusuna büyük avantajlar sağladı. Kuşatma sürecinde kalın ve yüksek duvarla örülü İstanbul surlarını zorlayan toplar tarihin seyrini değiştirdi. Top, tarihte ilk defa Bizans’ın fethinde söz sahibi oldu.

>Fatih Sultan Mehmed’in geliştirdiği Şâhî ve havan topları bu sahada yapılan yenilikler bakımından çok önemli kilometre taşları olarak tarihe geçti. Bu toplar muhkem Bizans surlarını yıkmakla kalmadı, çok geçmeden Avrupa’daki şatolarında himayelerindeki halkın emeği üzerinde rahat bir yaşam süren feodal beylerin muhkem kale ve şatolarının yıkılmasına da zemin hazırladı. Bu durum aynı zamanda yeni bir çağa giriş anlamına geliyordu.

>Fatih Sultan Mehmed, ordusunun disiplinine de büyük önem gösterirdi. Ast-üst ilişkisinin zedelenmesine tahammülü yoktu. Kim olursa olsun herhangi bir itaatsizliğe sebep olduğu takdirde cezalandırırdı. Bütün askerî harekâtlarını son derece detaylı bir şekilde planlar, seferlerde hangi yönde gidilmesi ve nerede durulması lâzım geldiğini bilerek hareket ederdi.

> Ülke coğrafyasını çok iyi bilen Fatih, seferlerin zaferle neticelenmesi için aylar öncesinden ayrıntılı planlar hazırlardı. Düzensiz hareket etmez, macera hevesiyle hiçbir askerinin kanının dökülmesini istemezdi. Uçlardaki Osmanlı kuvvetleri onun devrinde yeniden teşkilâtlandırıldı. Böylece akınlar sistematik hale geldi.

> Seferleri sırasında askerî kabiliyetlerini harekete geçirirken diplomat yönünü kullanmayı ihmal etmezdi. O askerî ve siyasî sahadaki dehasını kılıç ve kalemin işbirliğiyle taçlandıran bir liderdi. Hasmının iç ve dış münasebetlerini, askerî gücünü, zaaflarını en ince ayrıntısına kadar tetkik eder ve sefer düzenleyeceği ülkenin en zayıf anını kollardı.

> Merkeziyetçiliği güçlendirmek isteyen Fatih, doğrudan doğruya şahsına bağlı olan kapıkulu ordusunu da yeniden örgütledi ve sayılarını arttırdı. Otoritesini sınırlayan yeniçerileri ve uç beylerini doğruda n doğruya kendi emri altına aldı. Yeniçerilerin sayısını iki katına çıkardığı gibi, maaşlarını arttırıp silâhlarını yenileyerek merkezi kudretin başlıca dayanak gücü haline getirdi.

> Fatih Sultan Mehmed’in idarî sahada dikkat çeken en önemli vasıflarından biri de çok başarılı bir diplomat olmasıydı. Otuz yıllık saltanatı müddetince başında bulunduğu Osmanlı ordusuyla birlikte Anadolu’da, Rumeli’de ve denizlerde çok sayıda devletle aynı zaman diliminde mücadele etti. Böyle zor dönemlerde askerî vasıflarının yanında diplomatlığını da usta bir şekilde kullandı. Doğrudan doğruya kendisi ya da elçileri vasıtasıyla gerçekleştirdiği siyasî müzakerelerde düşmanlarına birtakım vaatler ve geçici tavizler vererek onların kuvvetlerini böldü ve müttefik güçleri birbirinden ayırmayı başardı.

> İstihbarat çalışmalarına da çok önem veren Fatih, geniş bir haber alma teşkilatına sahipti. Osmanlı Devleti’ne karşı stratejik hedefler güden Avrupa devletlerinin merkezlerinde casusları vardı. Almanya ve Avusturya’nın haricinde bilhassa İtalyan cumhuriyetlerinde kurdurduğu gizli ve daimî haber alma servislerinden düzenli bir şekilde haber alır ve buna göre düşmanlarının hareketlerini kontrol ederek tedbirler geliştirirdi.

> Fatih Sultan Mehmed, farklı milletlere mensup olsa da alanında tecrübeli insanların birikimlerinden yararlanmaya özen gösterirdi. Donanmanın geliştirilmesi için yapılan çalışmalar çerçevesinde Venedik ve Cenova’dan getirilen Latin denizcilerin teknik sahadaki bilgilerinden istifade edildi. Günümüz dünyasına hâkim olan devletlerin gerçekleştirdikleri beyin göçünü o dönemde çok iyi kullanan Osmanlı sultanının etrafında İtalyan ve Yunan danışmanlar da vardı. Yalnız şu var ki, çeşitli kabiliyetlerinden istifade edilen bu insanların hiçbir zaman Fatih’in idealleri üzerinde tesirleri olmadı.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız