İnsan dinlerken öğreniyor ve olgunlaşıyor. Ama iki kere dinleyip bir kere konuşmanın zararını bugüne kadar gören olmamıştır. Hani bir söz var ya “söylemediğim hiçbir sözün zararını görmedim.” diye, aynen o misal…Dinleme şekliniz karşınızdaki insanı ya bitirir…
Yazar : Sevda Türküsev
sevda_turkusev@yahoo.com
İnsan dinlerken öğreniyor ve olgunlaşıyor. Ama iki kere dinleyip bir kere konuşmanın zararını bugüne kadar gören olmamıştır. Hani bir söz var ya “söylemediğim hiçbir sözün zararını görmedim.” diye, aynen o misal…
Dinleme şekliniz karşınızdaki insanı ya bitirir ya da var eder. Dinlemek zor iştir. Daha doğrusu dinlemeyi bilmek dinlemeyi öğrenmek çok daha zor bir zanaattır. Açık söylemeliyim ben bu yaşa geldim, bunca tecrübe sahibi oldum hâlâ dinlemeyi beceremediğim zamanlar oluyor.
Genellikle özel hayatta insanlar ben de dahil dinlemeye tahammül edemezler. İnsanlar karşısındakilerden hep duymak istediklerini duymazlar. Ama beklentileri hep istediklerini duyma yönünde gelişir. Ve beklemedikleri bir şey duyduklarında dinlerkenki tutum ve tavırlarıyla ya konuyu tartışmaya veya kavgaya ve bunun neticesinde de olumsuz bir sona doğru sürüklerler. Hayatınız boyunca sizi kasten yerinizden zıplatmak yani sinirlendirmek için de konuşanlara rastlayacaksınız.
Benim tavsiyem çok soğukkanlı olmanızdır. Ve zaten sizi agresif hale getiren insanın eline düşmeyin. O anda kafanızda hayaller kurun, başka şeyler düşünün ama onu dinlemeye devam edin. Ve ardından derin bir nefes alıp en az 8 saniye içinizde tutun ve o olumsuz ortamı aşmak için müsaade isteyin. “Düşüneyim sonra cevap vereceğim!” gibi… Karşınızdaki çok ısrarcı olursa; kibarlığınızı bozmadan müsaade isteyin ve kalkın gidin. Yoksa kendinizi hiç hak etmediğiniz bir kavganın içinde bulursunuz ve yara almadan bu kavgalardan çıkmanız mümkün değil. Tabi ki yara da verirsiniz ama savaşarak kazanılan galibiyetler dost kazandırmaz. Korkuyla karışık bir saygı kazandırır o kadar. Ve o sizden korkarak saygı duyan insanlar en ufak bir fırsatını bulduklarında sizi hemen aşağıya çekmeye kalkarlar.
Siz verici olun dinlerken öğrenin. Hep dediğimiz gibi pozitif tarafından akıllıca bakın olaylara. Baktınız kişiliğiniz rencide olmaya başlıyor uzaklaşın gidin. Yapacağınız kavgayla kişiliğinizi kurtarmak yerine daha fazla rencide edeceğiniz gerçeğini de unutmayın lütfen!
Aslında arkadaşlar gerçek şu ki: insan dinlerken öğreniyor ve olgunlaşıyor. Ama iki kere dinleyip bir kere konuşmanın zararını bu güne kadar gören olmamıştır. Hani bir söz var ya “söylemediğim hiçbir sözün zararını görmedim.” diye, aynen o misal… Hayatta en zor olan zorları başarmaktır. Dinlemek için sabır ve vakur olmak gerekir. Bir de tabii ki dinlemek zorunda olacağınız insanlar vardır. Patron, anne, baba, müdürleriniz gibi. Sakın sabırsız davranmayın bazı şeyleri size üst üste tekrar etseler bile sanki ilk defa dinliyormuş gibi davranın. Bu sabrınız onların mutlaka hoşuna gidecek ve sizi takdir edeceklerdir.
Öfke ve tehlike arasındaki mesafe o kadar incedir ki işte bu hassas çizgiyi ancak güzelce dinleyerek rahatça ve fazla zarar görmeden aşabilirsiniz. Dinleme şeklinizdeki tavır karışınızdaki insanın size duyacağı güveni arttırır veya azaltır. Size olan duygularını fazlalaştırır veya yok eder.
Dinlerken verdiğiniz enerji o kişiyi ya sinirlendirir ya da sakinleştirir. İşte bu yüzden konuşmaktan çok dinlemenin önemini benimseyin ve hep hayatınızın temel esasları arasında dinlemek eylemini ilk sıralarda tutun diyorum. Dinleme işini %70 başardığınızda siz bu işi çözmüşsünüz demektir…
Az vermekten utanma, umut kırmak daha utandırıcıdır.
Hz. Ali
