Hiç kimse tamamen iyi veya tamamen kötü değildir. Kişiyi ya da olayı iyi yapan veya kötü yapan bizim olayda veya kişide ne aradığımıza bağlıdır. Ne ararsanız onu bulursunuz. İyilik arıyorsanız iyi yönlerini, kötülük arıyorsanız kötü yönlerini bulursunuz.
Hani ilk kez bir şey lazım olur, daha önce almadığınız ve nerede satıldığını bilmediğiniz bir şey, o zaman gezdiğiniz her dükkana farklı gözle bakarsınız. O güne kadar fark etmediğiniz şeyleri fark edersiniz. Aslında aradığınız şeyi fark edersiniz.
İnsanlara yaklaşımda; iki farklı anlayış, model geliştirebiliriz.
Birinci modele göre; insanlar günahkar doğar ve bu yüzden yeni doğmuş bir çocuğun bile vaftiz edilmesi ve günahlarından arındırılması gerekir. Bu günah insanlığın günahıdır ve her insan bu yükten sorumludur. Günahın temeli ta Hz. Havva’ya dayanır. Her şey onun yasak meyveyi yemesiyle başlar. Yahudilerin Kudüs’ten kovulmasını gerektiren davranışlarla devam eder, son olarak ta İsa’nın çarmıha gerilmesi bardağı taşıran son damladır. İnsanlar günahkardır ve bundan arınmak için ellerinden gelen her türlü ibadeti yapıp, sevap kazanıp, cennete gitmeye çalışmalıdırlar.
Bu nedenle birinci modele göre; karşılaştığınız her insan; potansiyel olumsuzluk içerir ve hayata eksi (-) ile başlar. Güzel davranışlar gösterdikçe artı (+) lar kazanır ve 1000 yani “Tam” olmaya yönelebilir. Böylece cennete veya cehenneme gitmesi belirlenir.
İkinci model de ise; tam tersidir. İnsanlar doğduklarında tam bir melektir. Suçsuz ve günahsızdır. Yeni doğmuş bir sabinin hiçbir günahı olmaz. Dünyaya 1000 yani “Tam” puanla gelir, zaman içinde yanlışlar yapar, günahlar işler ve 1000 puanı azalmaya başlar,999’a düşer daha sonra 998’a ve kişi kötülük yaptıkça eksilere (-) yaklaşır veya eksi (-) olur, böylece cehenneme gider. Artılarını kaybetmezse eğer cennete gidebilir.
Sizde insanlara yaklaşırken bu iki modelden birini uyguluyorsunuzdur. Ya herkese potansiyel suçlu gözüyle bakıp olumsuzlukları ararsınız, ya da insanlardaki olumlu yönleri arar ve onları geliştirmelerini, ortaya çıkarmalarını sağlarsınız. İnsanların iyi yönlerini aramak onların içlerindeki iyi potansiyeli dışarı çıkarır. Kendilerini iyi görürler ve iyi davranışlarını geliştirirler. Kötülük veya olumsuzluk aradığınızda da emin olun aynı oranda başarılı olursunuz.
İnsanların iyi olduklarını düşünmek; onların iyi yönlerini fark etmenizi sağlar. Böylece onların iyi yönlerini de ortaya koyabilirsiniz. Kötü olduklarını düşünmekte onların kötü yönlerini fark edip, kötü yönlerini ortaya koymanıza neden olur. İyi ya da kötü olduklarını düşünmeniz, bu düşünceye göre davranış geliştirmenizi sağlar.
İnsanlarda ne aradığınıza dikkat edin. Ne arıyorsanız onu bulursunuz. Kötülük arıyorsanız kötülük, iyilik arıyorsanız da iyiliktir bulacağınız.
Tercih sizin. Kendi modelinizi kendiniz seçin. Ama hatırlayın ki mutlu ve huzurlu yaşamak istiyorsanız, insanlardaki olumlulukları görüp, onların gelişmelerini sağlamalısınız.
Mutlu olmak istiyorsanız, ayını şekilde kendinizdeki olumlulukları da görebilmelisiniz. Kabiliyetlerinizin, yeteneklerinizin, pozitif duygularınızın ve davranışlarınızın ayrımında olmalısınız. Kendinize de vereceğiniz puan 1000 olmalıdır.
Hayattaki tüm güzellikler; farklı şekillerde herkes de vardır. Aslında kendi çevremizi de, tutumumuzu da biz oluştururuz. İnsanlar hakkında olumlu düşünerek; onların olumlu olmasını sağlarız ve çevremizde olumlu davranan insanların varlığıyla, güzel bir yaşamımız olur. Bunun aksi de mümkündür.
Sürekli yaşamın kötü yönlerinden söz ediyorsak, çevreye kimyasal atık yayan fabrika gibiyizdir. Çevremizdeki herkesi zehirliyoruz demektir.
Dikkatinizi neyin üzerinde toplarsanız, onu geliştirirsiniz. Olumsuzluklar üzerinde odaklarsanız onları, olumlu olanlara odaklarsanız da güzel olanları geliştirirsiniz.
Bugün herkesi 1000 üzerinden değerlendirin. Göreceksiniz en mutlu günlerinizden biri olacaktır. Hoşunuza giderse her günü böyle geçirebilirsiniz.
Bülent Şenyürek
www.gencgelisim.com