Yürüyüşünüz, konuşmanız, gülüşünüz, düşünce tarzınız, etik anlayışınız, müzik zevkiniz, iletişim metodlarınız ve özellikle başarılarınız sizin için toplumda bir algı oluşturarak çevreniz tarafından nasıl kabul gördüğünüzü belirler.
Bilinçli olarak bu algıları oluşturmuyorsanız ve gelişine yaşıyorsanız zamanla ummadığınız sonuçlarla karşılaşabilirsiniz. Bundan dolayı sizi hem kendinize hem de çevrenizdeki insanlara aynı şekilde kabul ettirecek sizin tarafından baştan tanımlanmış bir tarza ihtiyacınız olacak. Kendiniz için siz bir tarz oluşturamazsanız eğer birileri mutlaka sizin için oluşturacaktır. Kendi tarzını oluşturmak çok zor bir şey değildir sadece belli başlı noktalara dikkat etmeniz gerekir.
Kendi tarzını oluşturmak kendi ekolünüzün ilk basamağını yaratmak demektir. Meşhur bir ünlü olmak zorunda değilsiniz ancak kendi çevrenizden size doğru tepkinin gelmesini istiyorsanız ilk öncelikle kendinizi tanımanız gerekmektedir. Nelerden hoşlanıyorsunuz, nelerden hoşlanmıyorsunuz, hangi tip insanlardan uzak duruyorsunuz, ses tonunuz rahatsız edici mi, başkalarının laflarını kesip araya giriyor musunuz, sabırlı mısınız, idealist misiniz, ahlaki değerleriniz nelerdir, bir işe başladığınızda onu bitirebiliyor musunuz, bir işin gerçekten de hakkını veriyor musunuz, şiir ve edebiyat gibi sosyal yetenekleriniz var mı, hızlı mı yürüyorsunuz, zamanınızın çoğunu İnternet karşısında mı geçiriyorsunuz gibi soruları kendinize sorarak kendinizi tanımaya çalışabilirsiniz.
İnsan karakterinin gereğini yapar, yani insan karakterinin esiridir. Yine de karakterinizi doğru kanalize ederek tarzınızı rahatlıkla oluşturabilirsiniz. Kendinizi tanıdıktan sonra çevrenize olan tutumunuzu gözden geçiriniz. Kişisel farkındalıkla arkadaşlarınıza yaptığınız etkiyi ölçebilmelisiniz. Aşırı bencil ve kibirli insanlar olduğunuz çevreniz tarafından yaygın bir kabül olarak görülmüşse ona göre muamele edileceksiniz. İlk önce kendinize karşı dürüst olup bu özelliklerinizi kabul etmelisiniz ve sonra bencillik ve kibirlik duygunuzu en azından yakın arkadaşlarınıza karşı sakındırmanız gerekir. Kendi tarzınızı oluşturmak için negatif özelliklerinizin farkına vararak onların çevrenize zarar vermesini önlemeniz gerekir.
İmtihan dünyasında bazı insanlar gerçekten çok yakışıklı veya güzel oluyor. Mesela aşırı güzel bayanların güzelliğini istismar ederek onlarca erkekle çıktıklarını görmüşümdür. Şemalini bir silah gibi kullanıp çok fazla insanla birlikte olunca çevresi tarafından kaşarlıkla itham edilen erkeklerin ve bayanların sayısı az değil. Bu tipteki insanlar elindeki değeri yanlış bir yöntemle suistimal etmiş ve kendi tarzını oluşturmak yerine çevresi tarafından tahkir görmüş kişiler olmuşlardır.
Bazı insanların da mesela esneklik katsayıları ya çok düşük oluyor ya da aşırı olabiliyor. Çalıştığım şirketteki satın alım departmanında öğle yemeğine gidilmesine bile üff püff yapan ve altındaki çalışanlarına kabaca ve sert davranan bir müdür olduğundan her ay mutlaka birileri işten çıkıyor yerine başkaları geliyor. Esneklikten zerre kadar nasiplenmemiş bu müdürün ismi o kadar çıkmış ki, on bin kişilik şirkette onu seven tek bir kişi bile gösteremezsiniz. Bazı müdürler de aşırı esnek olabiliyor ve çalışanları bunu suistimal edebiliyorlar. Özellikle yöneticilerin gerçekten de kendi tarzlarını oluşturmaya ihiyacı var. Kendi prensiplerini baştan oluşturmaları gerekir.
Kendi tarzını oluşturmak aile içinde bile geçerlidir. Çocuğunuzun veya eşinizin size olan tutumu sizin için çok önemliyse kendi prensiplerinizi baştan oluşturmanız gerekir. Çocuğunuzun size beşlik çakması sizin için saygısızlık ibaresiyse ona göre eğitmelisiniz. Hiç unutmuyorum, babam evden işe gelmişti çok yorgundu. Ben, ablam ve kardeşim de o zaman çok küçüktük ve koltukta uzanmış televizyon izliyorduk. Babamızı selamlayıp yerimizden kımıldamadık. Babam beni güler yüzle öpüp yanıma uzandı. Ertesi gün annem bir büyük geldiğinde mutlaka ayakların uzatılmaması gerektiği ve büyüğe yer verilmesi gerektiğini anlatınca babamıza olan tutumumuz değişmeye başladı. Bir büyüğe karşı duyulması gereken saygıyı yavaş yavaş öğreniyorduk.
Kendi tarzınızı oluşturmak için çevrenizden de yardım alabilirsiniz. Bir öğretmenseniz ve öğrencilerinizin sizi suistimal etmesini önlemek için sert yönünüzü başka bir öğretmen arkadaşınıza anlattırabilirsiniz. Osmanlıca’da buna“tahşidat” deniyor. Birisinin iyi veya sakınılması gereken özelliklerinin başka bir kitleye anlatılarak kişinin yüceltilmesi veya tanımlanması esasına dayanır. Tahşidat ile rahatlıkla başkası için de bir algı yaratarak kişinin kendi oluşturamadığı tarzı onun için siz oluşturabilirsiniz. Şu an yaşadığım Little Rock’taki Sams Club alış veriş merkezine ilk defa bir Türk müdür gelince herkes merak etmiş ve onun Türk arkadaşlarına sormuştu. Bir kaç gün içinde arkadaşları tarafından tahşidatı yapılan müdürümüz gerçekten çok sevilmişti.
Kendi tarzını oluşturmanın en önemli boyutu sanırım erdemler olsa gerek. Başkasına yamuk yapmamak, dürüstlükten ödün vermemek, karşısındakini dinlemesini bilmek, saygıda kusur etmemek, sözünde durmak gibi bizim klasik manada bildiğimiz şeylerdir. Özellikle küçük yerleşim yerlerinde bu erdemler sizin tarzınız olarak tanımlanıp saygı değer bir kişilik olarak kabul görmenize yarar.
Kendi tarzını oluşturmak kendi kurallarını koymak demektir. Yalnız bu kuralları koyarken toplumdaki dengeyi koruyarak yapılması gerekir. Kendi tarzını oluşturmak dengeli yaşam demektir. Başkalarının size nasıl tutum beslemesini istiyorsanız ona göre etik kuralları gözeterek davranmak demektir. Yapmadığınız takdirde toplum sizi istediği şekilde konumlandıracak ve işitmek istemediğiniz tutumlara şahit olabileceksiniz. Atalarımızın adın çıkacağına canın çıksın demeleri de bundandır.
*
