KONTROL ETMEK, DENETLEMEK VE ÖZGÜRLÜK ARASINDA TERCİHİNİ, ÖZGÜRLÜKTEN YANA KULLANIR

0
746

KONTROL ETMEK, DENETLEMEK VE ÖZGÜRLÜK ARASINDA TERCİHİNİ, ÖZGÜRLÜKTEN YANA KULLANIR

“Özgürlük insanı asil yapar.” J.J. Rousseau

İnsan hür olmadan huzurlu ve mutlu olamaz.” Dante

İnsan doğduğundan itibaren sürekli bir kontrol mekanizması içerisinde özgürlükleri kısıtlanarak, zihni önyargılarla ve engellerle doldurularak büyümektedir. Bu durum, insanın kendine ulaşmasına, kendini fark etmesine, kendini ve hayatı anlamlandırmasına, yaratılış amacına ulaşmasına engel olmaktadır.

Köleleşmiş insan, ancak köleleşmiş başarılara ulaşabilir. Özgür insan ise; özgür başarılara ulaşır ve insan olmanın, hayatın, yaratılışın bilincine varır.

Kişinin kendi üzerinde uyguladığı kontrol ve denetim, çoğunlukla özgürlüğe mal olmaktadır. Özgürlüğünü kaybeden, kendisini kontrol ve denetim prangalarına vuran kişi, başarıya ancak sınırlar içerisinde ulaşır. Bu sınırlar ise oldukça dardır.

Kişinin kendi üzerinde uyguladığı bu mekanizmalar azaldıkça özgürlüğün sınırları ve kalitesi de bunlara bağlı olarak artar.

Özgürlük tercihi, öznel ve kişisel değerleri de ortaya çıkaracak, kontrol ve denetim baskısından uzak bir şekilde gelişecektir. Özgürlüğü tercih eden kişi, kendi kontrol mekanizmalarını yine kendine has bir şekilde kurmuştur. Başıboş bir özgürlük tercihi yoktur.

Özgürlüğü tercih eden kişinin başarı düzeyi, yaşam kalitesi, ruhsal sağlık düzeyi artacaktır. Hayattan kendi payına düşenleri alma fırsatını yakalayacaktır.

Özgür olmak, sevgiyi, fırsatları, zamanı, mutluluğu, gücü, inancı vs. doğru şekilde görmek, anlamak ve yaşamak demektir.

Sevgiye uzanan özgürlük:

“Sevgi, insan var oluşunun baş yasasıdır.” F. Dostoyevski

Sevgiye ihtiyacı olan insanlar arasında sevgiye ihtiyacı olan bir dünyada yaşıyoruz. Ancak, bu sevginin nasıl olduğu, nasıl bulunduğunu, anlamını yeterince kavrayamıyoruz. Sevgiyi anlamak ve yaşamak özgürlük demektir.

Sevginin insan ruhu, psikolojisi üzerinde meydana getirdiği etkiler, kişinin iyi huyları ve duygularını özgürlüğüne kavuşturur.

Yaratılışla birlikte insana verilen sevgi, maalesef insanın denetim ve kontrol baskıları sebebiyle gerektiği gibi ortaya çıkamamaktadır.

Kişi, ruhunu sevgiyle besledikçe iç huzurunu artırır. Sevginin paylaşılmasıyla da diğer kalplere sevgi tohumları ekilir. Bu sevgi tohumları ancak özgürlüğü tercih etmiş bir ruhta gereği gibi büyür. tıpkı özgürlüğü tercih eden başarının adamında olduğu gibi.

Hayatın anlamı, içimizdeki sevginin yoğunluğuna bağlıdır.

Sevgi, hem kendimizle, hem de diğer insanlarla bir bağ kurmamızı sağlar. Bu bağlarımız, özgürlüğe uzanan bağlardır ve uzunlukları sevgimizin büyüklüğü ile orantılıdır.

Sorokin özgürlüğe uzanan sevgiyi şöyle tanımlamıştır: “Sevgi, toplumsal kurumları yücelten, kültür esinleyen, dünyayı sıcak bir dost ve güzel bir evren yapan, insanların düşünce ve davranış biçimlerini değiştiren dinamik bir güçtür.”

Fırsatlara uzanan özgürlük:

“Büyük adamları yaratan büyük fırsatlardır.” J.J.Rousseau

Başarılı insanların bu başarılarındaki en büyük paylardan birisi, fırsatların zamanında görülmesi ve kullanılması yeteneğidir. Özgürlüğü tercih etmemizle birlikte bu fırsatları değerlendirmek için de kendimize fırsat vermiş oluruz.

Fırsatları başka yerde aramadan önce etrafımızdaki fırsatları görebilmeli ve değerlendirebilmeliyiz. Daha sonra ise fırsatları yakalamak ve değerlendirmek için harekete geçmeliyiz. Özgürlüğü tercih etmemiz, fırsatlarla aramızdaki tüm perde ve engelleri kaldırır.

İnsanlar, hayatlarının her anında var olan fırsatları her zaman göremezler. Bazı insanlar fırsatları görse dahi değerlendiremezler. Çünkü öyle bir kontrol ve denetim gafleti ile kendilerini sınırlamışlardır ki sadece seyirci gibi hayatı, fırsatları ve başkalarının başarılarını seyrederler.

Özgürlüğü tercih eden insan, seyirci olmak yerine başrol oyuncusu olmayı tercih etmiştir.

Zamanın bilgeliğine uzanan özgürlük:

“Zamana verdiğimiz değer, başarı ya da başarısızlığımızı belirler.” Malcom X

Özgürlük insana zaman içinde hareket etme esnekliği sunar. Hızlı akan zamanın içinde uyumla ilerleyen insan, özgürlüğe uzanır, özgürlüğünün tadını çıkarır. Çünkü kontrol ve denetim zincirlerini kırarak özgürlüğüne, zamanın bilgeliğine doğru yol almaktadır.

Özgürlüğümüz, zamanın nasıl kullandığımızla ve zamanın içerisinde üstlendiğimiz rolle orantılıdır. Zamanın tadı, hayatın tadı, özgürlüğün tadı…

Özgürlüğü tercih eden insan, gözü saatte olmadan, sevgiye, hayata, kendisine ve tüm gerçek değerlere zaman ayırarak yaşar.

Mutluluğa uzanan özgürlük:

“Mutluluk, karşımıza çıkmasını bekleme değil, karşısına çıkmayı bilmekle sağlanır.”

John Webster

Mutlu olmak, insanın neyi istediği ile doğrudan ilgilidir. Ancak bu isteklerin gerçekleşmesi mutluluğun kendisi değil aracıdır. Özgürlüğü tercih eden insan ruhunu, kalbini mutluluğa çevirmiştir.

Kendini özgür kılarak inançlarının ışığında çıkmaz sokaklara girmeden mutluluk yolculuğunun tadını çıkarır. Çünkü mutluluğa, kendisini kontrol ve denetim çarklarında ezen insan asla ulaşamaz.

Güce uzanan özgürlük:

“Gücü yaratan düşüncedir.” Pascal

Özgürlükler insanı güçlü kılar. Bu güç, özgür olmayanların bilmediği bir güçtür. Bu güç, mutlu olabilme gücüdür, zamanı kullanabilme gücüdür, fırsatlara ulaşabilme gücüdür, gücü kullanabilme gücüdür.

Güç, insanı hedeflerine taşıyan bir enerjidir. Bu enerji ancak kişinin özgürlüğüne kavuşmasıyla yine kişinin kendi içinden doğar. Bu gücün etkili kullanımı ve başarılarımıza hizmet etmesi kişisel gelişim düzeyiyle de ilgilidir.

İnanca uzanan özgürlük:

“Anlamadığım için inanmıyorum, anlamak için inanıyorum.” Tertullianus

Özgürlüğü keşfetmek, inançların da üzerindeki karanlıklardan kurtularak aydınlanmayı sağlar. İnançlarımız bizim ruhsal besinimiz, ihtiyaçlarımız ve davranışlarımızın temelidir. Çünkü neye inanırsak o şekilde davranırız. Kontrol ve denetim baskısından kurtulan insan inançlarında da özgürlüğüne kavuşur. Özgürlüğün ışığındaki inanç gerçektir. Gerçek bir inançsa özgürlüğün yolundadır.

İnsanın üzerindeki denetim ve kontrolleri azaltması bir yaşam prensibi olduğunda; kişi, yaşam özgürlüğünü, çalışma özgürlüğünü, düşünce, din ve vicdan özgürlüğünü de güven altına alır.

Özgürlüğü tercih eden insan, başarıya ulaşırken ilahi emirleri ve ahlaki gereklilikleri göz ardı etmez.

Özgürlüğün tercih edilmesiyle kişi korku ve endişelerinden de arınmış olur. çünkü korku ve endişeler, kontrol ve denetimi doğurmuştur. Bunlardan kurtulmak, korku ve kaygıları ortadan kaldırmak demektir.

Ayran kasem önümde durdukça

Vallahi kimsenin balını düşünmem

Azıksızlık ölümle kulağımı bursa bile

Özgürlüğü kulluğa satmam ben.

Hz. Mevlana

Yazan: Niyazi Fırat Eres

www.gencgelisim.com

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız