Hindistan’ın bağımsızlık hareketi, 20. yüzyılın başlarında Britanya İmparatorluğu’nun Hindistan üzerindeki egemenliğine karşı bir dizi politik ve toplumsal olayın sonucunda ortaya çıktı. Mahatma Gandhi, Hindistan’ın bağımsızlık mücadelesinde öncü bir figür olarak ön plana çıktı.
Gandhi, pasif direniş ve sivil itaatsizlik prensiplerini benimseyen bir lider olarak bilinir. 1869’da Porbandar, Gujarat, Hindistan’da doğan Gandhi, Güney Afrika’da yaşadığı dönemde ırk ayrımcılığına karşı mücadele etti. Hindistan’a döndükten sonra, Britanya sömürge yönetimine karşı birleşik bir bağımsızlık hareketi önderliğinde bulundu.
Gandhi’nin öne çıkan yöntemleri arasında tuz yürüyüşü, tuz vergisine karşı çıkma kampanyası ve giyim malzemelerini yerli olarak üretmeye teşvik etme gibi sivil itaatsizlik eylemleri yer alıyordu. 1942’de “Quit India” kampanyası, Hindistan’ın Britanya’dan çıkmasını talep eden bir kampanya oldu.
Gandhi’nin liderliği altında, Hint halkı, pasif direniş ve sivil itaatsizlik yoluyla bağımsızlık için mücadele etti. Sonuç olarak, 15 Ağustos 1947’de Hindistan bağımsızlığını kazandı ve aynı zamanda Pakistan adlı ayrı bir devlet de kuruldu.
Mahatma Gandhi’nin mirası, dünya genelinde barış, adalet ve sivil itaatsizlik hareketlerine ilham kaynağı olmuştur.