SAMİ ÖZEY
AYŞE’NİN BİSKÜVİLERİ..
Hayatta telâfisi mümkün olmayan 4 şey vardır değerli dostlarım..
1-Fırsat.. (Kaçtıktan sonra)
2- Söz.. (Söylendikten sonra)
3- Taş.. (Atıldıktan sonra)
4- Zaman.. (Geçtikten sonra)
Şimdi okuyacağınız yazıda bu dört madde de var..
Yani;
Taş da atılmış, söz de söylenmiş, zaman da geçmiş, fırsat da kaçmış..
Gelelim hikâyemize..
Ayşe bir iş kadını..
İstanbul’dan Ankara’ya gidecek.
Havalimanındaki yolcu salonunda, uçağına binmek için bekliyor..
Uçağın hareketine daha bir saat var…
Zaman geçirmek için bir kitap, bir paket de bisküvi satın alıyor..
Oldukça yorgun ve de telaşlı görünüyor Ayşe, biraz dinlenmek ve kitabını okumak için bekleme salonunda bir koltuğa yerleşiyor..
Bisküvi paketinin durduğu sehpanın diğer yanındaki koltukta da bir adam oturmuş gazetesini karıştırıyor..
Genç iş hanımı Ayşe, kitabını açıp okumaya başlıyor ve ilk bisküvisini de atıyor ağzına..
Tam bu sırada adam da uzanıp bir tane bisküvi alıyor..
Şaşıran kadın durumdan rahatsız oluyor ancak bir şey söyleyemiyor..
Ardından Ayşe bir bisküvi alınca adam da bir tane alıyor..
Bu bir müddet devam ediyor..
Çıldıracak gibi oluyor Ayşe!..
Sinirlerine hakim olmak istiyor ancak bunu nasıl becerebileceğini de kestiremiyor..
Nihayet son bisküvi kalınca; “küstah adam, bakalım şimdi ne yapacak” diye düşünüyor ki, adam son bisküviyi de alıyor ve ikiye bölüp bir parçasını Ayşe’ye uzatıyor..
Ayşe çok öfkeleniyor..
“Bu ne utanmazlık” diye bağırarak, sinir içinde kitabını ve çantasını alıp hızla uçağın biniş kapısına yöneliyor..
Uçağa biniyor ve camın kenarındaki koltuğuna oturuyor.
Elindeki kitabı koymak için çantasını açıyor ki;
“Eyvahlar olsun, bu da ne” diyor kendi kendine!..
Bisküvi paketi çantada durmuyor mu?..
Sanki başından aşağıya kaynar sular dökülüyor Ayşe’nin!..
Fevkalâde üzülüyor..
Müthiş bir şekilde utanıyor..
Bisküvi paketini çantasına koyduğunu nasıl da unutmuş!..
Oysa ki bekleme salonundaki adam, bisküvilerini hiç sinirlenmeden teker teker Ayşe’yle paylaşmıştı..
Genç kadın ise bisküvilerinin izin alınmadan ve de teklifsizce paylaşıldığını düşünerek nasıl da sinirlenmişti.. Sinirlenmeyi bırakın bir kenara, neredeyse boğacak gibi olmuştu adamı..
Ama artık Ayşe’nin durumu telâfi etme şansı bulunmuyor..
Özür dileme imkânı bile kalmıyor..
Çünkü, uçak o an kalkıyor..
Ayşe’de, fırsatı kaçıranlardan oluyor..
Evet kıymeti dostlar;
Bu kıssadan nasıl bir hisse çıkartabiliriz?..
Şöyle;
Siz siz olun, meseleleri iyi tahlil etmeden paldır küldür düşünmeyin!..
Dikkatli davranın..
Ayşe’nin durumuna düşmeyin!..