İslamda Öldürmek Var mı?

0
951

Pariste öldürülen karikatürüstleri gerçekten kimler öldürdü. Müslümanlıkta bunlar var mı?

BİTMEZ BU KAN, BU HÜSRAN, GÖRÜLÜYOR AÇIKÇA..
DÜNYA MÜSLÜMANLARI, MÜSLÜMAN OLMADIKÇA..

Attığımız başlıktaki kelimeleri usta şair Cengiz Numanoğlu yazmış..

Yazarken de pek çok şeyi hissetmiş ve de tahmin etmiş, herhalde..

Paris‘te karikatür dergisine baskın.. 12 kişi öldü.. Bir o kadar da yaralı.. Bu eylemi yapanlar üstelik bu saldırıyı ellerini kollarını sallayarak gerçekleştiriyor.. Yine üstelik Fransa gibi istihbaratı güçlü ve her türlü dinamikleri her an hazır ve nazır olan bir ülkede yapıyorlar bu katliamı.. Bu da işin ayrı bir açmazı.. Ve de oldukça enteresan!..

Peki bunu nasıl yapıyorlar?..

Kalaşnikoflarla bina basmak ve matbuattan öğrendiğimize göre o binada eylem için 5 dakikadan fazla kalıp insanları öldürmek ardından da dışarı çıkıp tekrar bağırıp çağırarak kaçıp gitmek!..

Bu kadar rahat, bu kadar pervasız ve bu kadar da kendilerinden emin!..

Ne adına?..

Müslümanlık adına..

Aslında bu olay, “rüzgar ekenle fırtına biçenin hikayesi” gibi..

Türkçede meşhur bir söz vardır.. Çalma kimsenin kapısını, sonra senin de çalarlar kapını.. Veyahut; kötülük eden, kötülük bulur!..

Müslümanların en çok sevdiği insan olan Hz. Peygamber’le dalga geçmek işte böyle bir netice getirdi.. Batının gazeteci karikatürcü kılıklı bir takım fanatik unsurları neden bir süredir Peygamberimizi adeta terörist gibi gösteren haberler ya da karikatürler üretiyor?..

Aklı selimle hareket eden müslümanlar bu duruma elbette üzülebilir, ancak “vurana elsiz, sövene dilsiz” bir felsefenin ürünü ve takipçisi olmayan fanatik düşünceli müslümanlar ise bunu farklı algılayıp bu şekilde menfur bir eylemi hayata geçirebiliyor.. Metot elbette yanlış, ama bu olabiliyor.. Çünkü insan algılaması, insan psikolojisi farklı farklı..

Aziz Peygamberimizi(SAV) bir düşünelim.. Amcası Hz. Hamza‘yı şehit eden Vahşi’yi bile af etmemiş miydi?.. Sadece “benim meclisimde biraz geride kal, seni gördüğümde amcamın hatıraları canlanıyor” dememiş miydi?.. İşte o asil ve muazzez Peygamberin(SAV) ömrü hayatında, zorunlu kalmadıkça insanlarla savaş kavga yoktu ve olmadı da..

Ama şimdilere baktığımızda müslümanların bölük pörçük olduklarını ibretle izliyoruz..
Bırakın dünyayı, güzide ülkemizde bile, kılıktan kıyafetten tutun da ibadet şeklinden, mezhebi taassuptan, birbirlerinin camilerine mescitlerine gitmemeye kadar, pek çok meselede ayrışım yok mu?..

Kanaat önderi olarak gösterilen ve biraz da ağız kalabalıklığıyla işi idare eden bir takım kişiler televizyon ekranlarına çıkıp mahalle muhabbetiyle karışık farklı cemaatlere mensup insanları aşağılamıyorlar mı?.. Veya eksik müslüman saymıyorlar mı?..

Kainatın Sahibi Hz. Allah’ın(CC) bile kulum deyip rızık gönderdiği insanları tekfir edip zındıklıkla itham etmiyorlar mı?..

Nerede kaldı lisan-ı münasip?..

Nerede kaldı müslümana yakışır vakariyet?..

Nerede kaldı izzet ve nezaket?..

Dünya müslümanlarına bakıldığında ise durum daha da felaket..

Herkes kafasına göre bir meşrep ve ona uygun bir lider uydurmuş onun peşinden koşuyor.. Taliban, El Kaide, Hizbullah, Boko Haram ve son olarak da Işid.. Kimi kafa kesiyor, kimi birbirlerini kırbaçlıyor.. Ölen de öldüren de Allahü Ekber diye feryat ediyor.. Bunların gerçekleştirdikleri eylemlere bakın; hangi birinin yaptıklarını Hz. Rasulullah(SAV) yapmış, ya da emretmiş?..

Ardından da böyle bir kaba müslüman figüründen memnun olan batı, “daha beter olun” diyerek ellerini oğuşturup duruyor.. Arada sırada da Paris misalinde olduğu gibi çuvaldız kendisine batınca bağırıp çağırıyor..

Netice-i kelam;

Gerçek müslüman, insanların canlarına mal olacak böyle acımasız bir fiile imza atmaz.. Dünyada kasıtlı olarak başsız bırakılan müslümanların bir an önce toparlanıp kendilerine gelmeleri, bunun sonucunda da birbirlerinin dertleriyle dertlenmeleri ve de emredildiği gibi müslümanca yaşamaları şarttır..

Müslümanlık sevgi dinidir.. Barış dinidir.. Muhabbet dinidir.. Ve hepsinden de önemlisi ahlak dinidir..

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, bizim düşüncelerimizi de teyid eder bir şekilde bu sabah Paris‘teki menfur saldırı için gerçek bir müslümana yakışır nezakette ve ciddiyette bir açıklama yaptı..

Şöyle dedi Prof. Görmez;

“Müslümanlar olarak terör ve şiddete dayalı hiçbir eylemi tasvip etmemiz mümkün değildir.. Bu saldırı, İslam’ın ve bu yüce dine mensup Müslümanların kendisine doğrudan yapılmış bir saldırıdır.. İslam Peygamberi Hz. Muhammed’in (SAV) adının kullanılarak bir intikam duygusu ile yapıldığı söylenen bu katliam, aslında Hz. Muhammed’in (SAV) bütün insanlığa kazandırdığı yüce değerleri yok etmeye yönelik açık bir saldırıdır.. Bu katliam, İslam’ın ve bu yüce dine mensup Müslümanların kendisine doğrudan yapılmış bir saldırıdır.. Hiç kimse ve hiçbir Müslüman, ifade özgürlüğünü istismar ederek Hz. Peygambere karşı yapılan saygısız ve seviyesiz düşüncelere karşı onun asla tasvip etmeyeceği çirkin yöntemlerle karşılık veremez.. İslami simgelerin açık ve aleni olarak bu eylemi gerçekleştirenler tarafından kullanılmış olması bir algı manipülasyonudur.. Algı mühendisleri, katillere dinimizin simgelerini telaffuz ettirerek akılla alay ediyorlar. Sadece Müslümanların değil esasen Batı kamuoyunun aklıyla da alay ediyorlar'” ..

Evet değerli dostlarım, mesele budur..

 

Gerisi laf-ı güzaftır..

*

Sami Özey

www.gencgelisim.com

LEAVE A REPLY

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız