Çocuk yakmak atalarından miras

0
886
Karınca ezmez diye bilinen Budist rahipleri bile Müslüman katili yaptılar, cesetlerini yakacak kadar katılaştırdılar.
İsrail’de oyun oynayan çocukları topluca topa tutan Yahudiler, gündemin başına bağdaş kurup oturdular.
Gencecik delikanlıyı öldürdükten sonra yakan Yahudiler, Birleşmiş Milletler tarafından kınanmazken ABD destek bile veriyor.
Rusya ve Çin, ağzını açmıyor.
Bu birlikte hareketle başarılı olurlar mı?
Tarihe baktığımızda başarılı olamayacaklarını görüyoruz.
İsterseniz evinizde bulunan bir tefsirden Büruc süresini okuyuverin.
Yemen’de “Zünûvas” diye bilinen bir Yahudi kralı, imanlı bir genci öldürmeye teşebbüs edince uzun bir öldürme çalışmalarının ardından şehrin meydanında, halkın gözleri önünde alnına nişan alan bir okla şehit edildiğinde binlerce halk, “Bu çocuğun Rabbine iman ettik” derler ve toplu ihtida meydana gelir.
Kan beynine sıçrayan Yahudi kral, bu iman edenlerin hepsinin yakılmasını emreder.
Şehrin meydanına uzun ve geniş çukur açılır, içine odunlar doldurulur. Alevlerin göğe çıktığı bir anda imanından dönmeyenler ateşe atılır.
Bir kadın kucağında çocuğuyla getirilir.
Kadın, önce kendisinin yakılmasını ister. Çocuğunun yanmasını görmek istemez.
Kralın ve yardakçılarının da izlediği bu yakma merasiminde kadının isteği reddedilir.
Önce çocuk atılır ateşe.
Ateşin içindeki çocuk konuşur: “Anneciğim sabret, sen hak (doğru yol) üzeresin” der. (Müslim, Sahih, K Zühd Babü Kıssati Uhdud)
Büruc süresi indiği günlerde Mekke kâfirleri de Müslümanlara zulmediyorlardı.
Bir ölüp bin dirilen bu Müslümanların hayatı nakledilerek gelecek günlerin aydınlık olacağını müjdeliyordu.
İnsanları cehenneme göndermek için şebekeler oluşturan, dernekler, vakıflar, kurum ve kuruluşlar, devletler oluşturan insanlar da, ta Hz. Adem’in (A.S.) oğlu Kabil’den beri devam edip gelmiştir. Hak ile Batıl mücadelesi, karanlıkla aydınlığın mücadelesi gibi art arda devam etmiştir.
“Geçmişte olanları gündeme getirmenin faydası yok” diyenler, bunu Siyonistlere söylesinler.
Babasının gözleri önünde öldürülen dört çocuğun babasının feryadı var bu günkü gazete ve televizyonlarda.
Oyun oynarken bombalanan çocukların parçalanmış bedenleri var.
“Ele geçirilen her adamın gövdesi delik deşik edilecek. Tutulan her adam kılıçla düşecektir. Çocukları gözleri önünde yere çarpılacak, evleri yağma edilecek, kadınları kirletilecek, ırzlarına tecavüz edilecek. Çocukları tutup kayaya çarpan ne mübarektir.”
Hiçbir ilave ve eksiltme yapmadığım bu cümleler kimin olabilir? Bu cümleler veya bu emirler; hangi akrep yuvasında doğmuş, yılan zehri emerek büyümüş, sırtlanlardan eğitim görmüş hangi kişiye ait olabilir?
Korkunç İvan mı? Hayır. Hitler mi? O da değil. Hindistan’da İngiliz kumaşıyla rekabet eden Hintli ustaların baş parmaklarını kestiren İngiliz başbakanı mı? O da değil. (Bu kesme olayı için bakınız: Mehmet Akif Ersoy, “Kur’an’dan ayetler ve nesirler” sayfa 226, Yüksel Yayınevi 1944 İstanbul.)
Bu ibareler ve cümleler şu anda İstanbul’daki sinagogda, Newyork’daki, Londra’daki, Telaviv’deki sinagogda okunmakta olan Tevrat’tan parçalardır. Şu anda herhangi bir Tevrat’ın İşaya  13-14, Mezamirler 137-9, Zekeriyya 14-2 bölümünü açsanız bu rakamlara baksanız, bu cümleler eksiksiz ve ilavesiz olarak orada görülecektir.
Şu anda İsrail’de binlerce Müslüman’ın kanına giren, kolunu kıran, evini yakan, çocuğunun önünde annesine tecavüz eden, babasını ateşe veren Yahudi ile 1700 yıl önce Necran’lı Hıristiyanları yakan Zünuvas arasında fark görebiliyor musunuz?
Onun için biz Büruc süresini tekrar tekrar okuyoruz. O inanca sahip olan bir insanın insanlığa merhametinin olmayacağını, iki bin yıllık tarihlerinden biliyoruz.
Sonuç, Nemrut’un yakmak için ateşe attığı İbrahim’in dini devam ediyor.
Başkalarını yakarak çoğalacaklarını zanneden Siyonistler, dünyanın en eski milletlerinden olmalarına rağmen dünyanın en azı durumundalar.
Rabbimiz buyurur: “Musa kavmine: Allah’tan yardım isteyin ve sabredin. Şüphesiz yeryüzü Allah’a aittir. Ona kullarından dilediğini varis kılar. Sonuç muttakilerindir.” (A’raf süresi ayet 128
“İşte bu âhiret yurdunu biz, yeryüzünde kibirlenmeyi ve bozgunculuğu istemeyenlere veririz. Sonuç muttakilerindir” (Kasa süresi ayet 83).
*
Mahmut Toptaş / Milli Gazete

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız