ALB Menkul Değerler Analisti Cem Gönen, Çin’de ve Japonya’da açıklanan verilerin piyasaları tatmin etmediğini söyledi. Gönen’e göre bölgeden gelen veriler, ‘durgunluk’ habercisi.
Amerika ve Avrupa henüz tam toparlanamamışken Asya’da kriz mi çıkıyor? ALB Menkul Değerler Analisti Cem Gönen’e göre dünyanın ikinci en büyük ekonomisi Çin’den ve Japonya’dan gelen veriler, piyasaları tatmin etmiyor.
Gönen’in değerlendirmeleri şu şekilde: “ABD’den sonra en büyük güç olarak gösterilen Çin ve Japonya’da açıklanan veriler piyasaları tatmin etmiyor. Özellikle Çin şu anda küresel piyasaların lokomotifi olarak adlandırılırken son dönemde açıklanan büyüme rakamları, sanayi üretimleri, ticaret dengeleri ve Çin Yuanı’nın değer kayıpları piyasalarda tedirginlikle izleniyor. Diğer tarafta ise Japonya, 15 yıldır deflasyonla savaşmaya devam ediyor. Ancak artık halkın fiyatların düşmesine alışması merkez bankasının önündeki en büyük engeli oluşturuyor. Japonya merkez bankası deflasyon ile savaşına asgari ücretleri artırarak önlem almaya çalışsa da halkın artık düşen fiyatlara alıştığı söylenebilir.”
Merkez Bankası rezervleri
Gönen’e göre Asya harici gelişmiş ülkelerle Asya ülkeleri arasında ortaya çıkan en büyük fark, merkez bankaları rezervleri. ALB Menkul Değerler Analisti Cem Gönen konuyla ilgili şunları söyledi: “ABD ve Avrupa ülke rezervlerinin ortalama yüzde 70’inin altın olduğu ön plana çıkıyor. Özellikle ABD’de bu oran yüzde 76.3, Almanya, Fransa ve İtalya’da ise yüzde 72 civarında olduğunu görüyoruz. Asya ülkelerinde ise daha farklı bir senaryo var şu an için. Çin ve Japonya’nın rezervlerine baktığımız zaman, ABD tahvillerine daha bağlı olduklarını, Çin’in yüzde 1.7’sinin, Japonya’da ise yüzde 3.3’ünün altın rezervine sahip olduğu belirlenmiştir. Japonya ve Çin’in ABD ekonomisinin en büyük destekçisi olduğu, sahip oldukları ABD tahvilleriyle ortadadır. Çin 2013 sonunda 1.314 trilyon dolarlık ABD tahvil rezervine sahip. Japonya’da ise bu rakamın 1.186 trilyon dolara ulaştığı biliniyor. Piyasada şu an için 5.65 trilyon dolarlık ABD tahvili olduğunu varsayarsak, ortalama yüzde 45’inin Japonya ve Çin’de olduğu ortaya çıkıyor.”
Çin’deki en büyük sorun altın rezervleri
Cem Gönen, Çin’deki altın rezervleri ile ilgili de şu değerlendirmede bulundu: “Çin’in şu an için dünyadaki en büyük ikinci Ekonomi olduğunu biliyoruz. Dünyadaki üretim ve tüketimin en fazla olduğu Çin piyasasındaki en büyük sorun, altın rezervlerinin az olması. Çin altın üretiminde yıllık 413 ton üreterek Dünya altın üretiminin yüzde 14.40’ını karşılarken Çin rezervlerinin sadece yüzde 1.7’sinin altın olması ileriki yıllarda altına olan talebin artmasını gösterebilir. Çin merkez bankasının altın rezervlerini ABD rezervlerine denk tutma isteği ve Japonya ile Çin’deki ekonomik durgunluğun, altında fiziksel talebe yönlendirmesi uzun vadede altın fiyatlarını etkileyebilir.
Bir diğer yandan endüstriyel üretimin öncüsü olan bakır fiyatlarının 2011 yılında yaşanan sert düşüş sonrası toparladığını ancak, yaşanan bu durgunlukla beraber tekrardan 2011 dip seviyelerini test ettiğini ve bu seviyelerin altında işlemlerine devam ettiğini görüyoruz. Bakırın en önemli özelliğinin yüzde 100 oranda kullanılır olması olduğunu biliyoruz. Madenden çıkarılan her bakırın sanayide kullanılması ve taleplerin tekrardan azalması, acaba Çin’de bir durgunluk mu geliyor sorusunu ön plana çıkartıyor. Çin’deki durgunluğun, küresel piyasalardaki risk algısını fazlasıyla artırabileceğini unutmamalıyız.”
Çin’de ve Japonya’da olası bir krizin patlak vermesi halinde küresel piyasaların olumsuz etkileneceğini ifade eden Cem Gönen, “ABD tarafında ise tahvil alımının kademeli azaltılarak devam ettiğini ve sonbaharda bitirileceğini biliyoruz. ABD endeksleri ise tarihi zirveler yapmaya şu an için devam ediyor. Küresel piyasalardaki dolar bolluğu şu an için ABD endekslerine olan ilgiyi artırmaya devam ediyor. Ancak Japonya ve Çin tarafında yaşanabilecek bir krizin küresel piyasaların tamamını etkileyebileceğini varsayarsak dikkatli olunmalıdır” dedi.
Altın fiyatları nasıl seyredecek?
ALB Menkul Değerler Analisti Cem Gönen, altın fiyatlarında son günlerde görülen hareketlerin Rusya, Ukrayna ve Kırım üçgeninden ziyade, Asya’da oluşan durgunluğun neden olabileceğini söyledi. Gönen, “Özellikle Japonya’da büyüme rakamlarının aşağı revize olması ve Çin tarafında üretim ve büyümelerdeki endişeler, altın fiyatlarında yukarı yönlü hareketleri hızlandırıyor. Ayrıca altın üretiminde maliyetlerin ortalama 1100$ olması ve spot piyasada bu seviyelerde çift dip yaparak yukarı yönlü baskının arttığını gördük. Hedge fonların ve Asya merkez bankalarının altın rezervlerini artırmaya başlaması durumunda 1450, 1550 ve 1640 seviyeleri test edilebilir. Asya’da yaşanabilecek bir kriz, merkez bankalarında fiziksel duran varlık olan altın taleplerini artırabilir. Ayrıca tabii ki Rusya, Ukrayna ve Kırım arasındaki jeopolotik riskin içine ABD, Avrupa ve Asya’nın katılabilmesi ihtimalini de unutmamalıyız” şeklinde konuştu.