Herşeyi gelişi güzel yapmak kadar basit yaşantımın özeti, Yarım bırakmak kadar kolay .. Özensiz ve dağınık.
Senin gibi değildim işte
Kurduğum cümlelerin bile devamını getiremezken, konuşman geliyor aklıma.
” Aslında soyut dayanaklarımız, var olmanın ardındaki dirilişi engeller ” dediğin an gülmüştüm sana.
Farkettim ki kelimelerinde, yüreğin gibi kalabalıkmış.
Ben sığdıramadım sokaklarıma yabancı kelimeleri Yabancı elleri , en çokta yabancı sevmeleri. Şimdiyse Hüsrandık herkes kadar , kaybetmiştik biz kadar Ne de mutluyduk yettiği kadar.
Çok mevsim geçti , hasat edilen aşkların üzerinden.. Güneş gibi parladığın tablolarımdan eser yok artık. Sanırım sen gittiğin için kar , kış , kıyamet odam.
Sen yağmurları başladığından beridir ; garip her yanım, grip sol yanım. Sen renginden sonra renksiz tenim. Ve sen gittiğinden beridir bi-haber kalmaktan yana olan yanım.
Kayıplarım , gidişlerim hiç tenha değil bu sıralar .. Vardıklarımla , gittiklerimin toplamıyım bu aralar Yani toplasan bir aşk etmez bu yaralar.
Belki de alışkanlığımdır bu benim .. Şehr-i aşk’lara inat sevgileri yollara bırakışımdır, lanetim. Alışamadığım her şehirden gitmek istediğim gibi , gitmektir belki de en büyük mabedim.
Kalmamak adına bıraktığım ayak izlerim,sözlerim Silinmeye yüz tutmuş sanki.. Rüzgarın saçlarınla kavuştuğu mevsimde, şiirlerimin bayraklarını indirdim yarıya. Sen yokken hep bir kayıp , hep bir yas. Sigarayla kahvenin , soluk renklerde raks-ı tam ama Mutluluktan yaşla dolan gözlerin tebessümlerle düeti hep bayraklar kadar ..
Sana söylenecek ne varsa söylemiştim sanırım .. Bir kaç anı , bir kaç söz .. Aklıma geldiği kadarıyla bir masaldı hepsi. Ufak hatıralar zorlarken kalbimi
bazen ” gitme ” demek isterdim sana. Hani şaşalı gitme sahneleri vardır , adam gitme der; izleyenlerin gözleri dolar, kız duraklar ve gider ya ardından işte o misaldin benim için Sende benim gibiyin , kalmalar senin için bi istasyon, bi durak kadar anlamlıydı sende gitmelere alışıktın aynı ben gibi belkide bu yüzden birbirimizin günahıydık.
Düşmek üzere olan bir adam ve gitmek üzere olan bir kadın. Benden de başka hikaye çıkmazdı, aslına bakarsan. Kurulduğunda olumlu cümle olmamızda bir şey ifade etmemişti anlaşılan, anlam bakımından kaybetmiştik biz olmayı.
Ama dedim ya kendimeydi kaybedişlerim. Kendi kendimeydi ” diriliyorum ” derken düşüşlerim.
*
Burak ÖZÇETİN
www.gencgelisim.com