Açık konuşmak gerekirse kişisel gelişim ve kişisel gelişim türevi olan kitapların mutsuz insanı kandırmak üzere kurgulanmış bir oyun olduğunu düşünmekteyim. İsteklerinizi bir kağıda yazın sonra o kağıdı gökyüzüne gönderin ve bütün hayalleriniz gerçek olsun. Diyelim ki isteklerinizi gökyüzüne gönderemiyorsunuz o zaman da çok istediğiniz bir şeyin yirmi gün boyunca hayalini kurun ve hayalinizin gerçek olmasını bekleyin, evren hak ettiğinizi size verecektir! Çalışmadan bir metayı düşünce gücüyle elde etme fikri çok çekici gözükse de acı gerçeği söylemek istiyorum arkadaşlar: Çalışmadan hiçbir şey elde edilmiyor!
Kitapla iyi kötü bir bağım var ve görüyorum ki özellikle son on yılda “kişisel gelişim” adı altında birçok kitap piyasaya çıktı. Kişisel gelişim alanı başlı başına bir sektöre dönüşürken sadece bu alanda kitapları yayınlayan yayınevleri piyasaya giriş yaptılar. Her biri iyimser bir dille kaleme alınan bu iletişim tavsiyesi niteliğindeki kitaplar, toplam satış hacmi göz önüne alındığında en fazla tüketilen kitap grubu olarak öne çıkmaktadır. Kişisel gelişim kitapları insanın ruhsal ve bedensel gelişimine gerçekten katkı sağlayacaksa yararlı olabilir pek tabii ki, gerçekten bu amaca hizmet eden kitaplar bulunmaktadır. Fakat günümüzde kişisel gelişim sektörü insana değil, kapitalist sistemin amaçlarına hizmet etmektedir. Özellikle 1980’li yıllardan itibaren insanlar kısa yoldan huzuru, başarıyı ve zenginliği elde etmek için konsantre bir çözüm arayışındadırlar. Kapitalist sistem bir taraftan bizi tek tipleştirirken bir taraftan da “farklı ve özel” olmamızı salık vermektedir. Farklı olursak güce, paraya ve mutluluğa kavuşabileceğimiz düşüncesine inandırılırız. Sistemin kendini yeniden üretmesi bu noktada başlar. Kişisel gelişim kitapları bize “farklı ve özel ” olmanın yollarını vaat eden araçlardan sadece bir tanesidir.
Bundan birkaç sene önce ülkemizde de yayınlanan ve hem ülkemizde hem de dünyada yüksek satış rakamlarına ulaşan “The Secret” kitabının arka kapak yazısını hiçbir değişiklik yapmadan aktarıyorum:
“Sizce dünya nüfusunun sadece %1 lik bir kısmını oluşturan bir kesimin tüm maddi gelirin %96’sına sahip olması bir tesadüf mü?
Olağanüstü bir servete sahip olmak ister misiniz?
Muhteşem bir malikanede yaşamak ister misiniz?
Ömrünüz boyunca hiç sıkıntıya düşmeden bolluk, bereket içinde yaşamak ister misiniz?
Ruh eşinizi bulmak ya da huzurlu, mutlu bir evlilik yaşamak ister misiniz?
Peki kendinize sorun: Gerçekten ne, ama ne istersiniz?
Amaçlarınıza ulaşmak için bu kitabı kullanmaya başlayabilirsiniz. Yaşamınızdaki herhangi bir şey için bir cevap, bir rehber arıyorsanız, sorunuzu sorun, cevap alacağınıza inanın ve bu kitabı rastgele açın. Açılan sayfada aradığınız cevabı ve tavsiyeyi bulacaksınız.
Sır tüm olmuşların, olanların ve olacakların cevabıdır.”
Kitabın vaat ettikleri gerçekten ilgi çekici. İyi bir malikaneye sahip olmayı, zengin olmayı, ruh eşimizle karşılaşmayı ve ömür boyu hiç sıkıntı çekmeden yaşamayı kim istemez ki? Hatta dünya gelirinin %96’sından nasiplenen %1’lik dilimde olabilmek bile imkansız değil. “Dünya üzerindeki insanlar açlıktan kırılsın ben utanmadan servetime servet katayım” düşüncesi çok normalmiş gibi aktarılmakta görüldüğü gibi. Bu düşünceden bir tek ben ve benim gibi olan ve azınlıkta kalan bir grup insan utanmış olmalı ki “The Secret” Dünya çapında en çok satılan kitaplar listesindeki yerini korumakta. Ülkemizde de aylarca çok satanlar listesinde kalan Secret, kitap okumayan yurdum insanına kitap okutmuştur. İnsanlar servete, aşka ve başarıya en kolay yoldan ulaşmak için bir kitaptan medet umdular. Olumlu düşündüler, her daim gülümsediler, zengin olmasalar bile zenginmiş gibi davrandılar ve evrene her daim iyi mesajlar verdiler. Sonuç tabii ki hüsran oldu, Secret balonu vaat edilenler gerçekleşmeyince patladı ve büyük sır ortaya çıktı. Birileri çok kazandı ona hiç şüphe yok lakin kazanan biz olmadık. Yaklaşık yirmi bin arı, beş yüz gram bal için elli bin kilometre uçarken biz evrenden çok mu şey istedik bunu hiç düşünmedik.
*
http://blog.radikal.com.tr/Sayfa/evrenin-olumlu-mesaj-algisi-ve-kisisel-gelisim-14506