İnsan hayatında stresin önemli bir yeri var. Özellikle “başarı”nın kutsandığı toplumlarda sonuçlar acı ile sonuçlanıyor. İstenmeyen sonuçlar yaşandığında, “Bu sonuç nasıl gerçekleşti” gibi şaşkınlık duyulması da anlaşılır gibi değil. Başarının bu kadar önemsenmesi ise, toplumda yaşayan insanların kendilerini başarısız görmelerinden kaynaklanan bir sorun. Terörün, futbolun, intiharın yaygınlaştığı toplumlarda insan değeri giderek azalacak ve bu bilgileri alan zihinler ise farkında olmadan kendilerine zarar vereceklerdir.
Roland Garros turnuvası oynanıyordu. Nadal ve Djokoviç maçı yağmur yüzünden yarıda kalmış ve bir gün sonra yeniden oynanmaya başlamıştır. Dalgalı seyreden maçta güzel puanlar oynanırken, Nadal 6-5 ve 30-30 puanı oynanıyordu. Bu puanı Nadal aldı. Djokoviç servis atarken maçı alamayacağını anlamış gibiydi. Yağmur yağmış, beş dakikalık ara verilmiş ve sonra maç yeniden başlamıştı. Nadal’a maçı “sen almayacaksın, ben vereceğim” der gibi, maç sayısında ilk servisi atmış ve top servis çizgisinin dışına düşmüştü. Sonra hazırlanmış ve ikinci servisi atmış ve o top da dışarı çıkınca Nadal Şampiyon olmuştu. O seviyede bir oyuncunun böyle bir puanda hata yapması anlaşılır gelemeyebilir. Ama Djokoviç dünyanın bir numarası olmasına rağmen bu gerginliği kaldıramamıştı.
Kendilerinin antrenörleri, mental olarak maça hazırlayan kişiler olmasına rağmen bu başkıya dayanamayan Djokoviç bunu yaparsa, küçük yaşta başarının çok önemli olduğunu vurgulayan toplumlardaki çocuklar ne yapsınlar? Dayananlar dayanacaklar, dayanamayanlar ise kırılacaklardır.
“Sevgili ailem! Böyle olmasını istemezdim. Ben de isterdim bu dünyada yaşamayı…Ancak başarılı olamıyorum…Ben dedemin gittiği yere gidiyorum. Sakın benim için ağlamayaın. Sizi seviyorum”.
Cümle gerçekten hazin bir cümle. Başarı eşittir hayat dediğinizde, başarışızlık ölüm olarak algılanacaktır çocukların zihinlerinde. Başarı için her yolun mübah görüldüğü Türkiye’de, kendisinden ve yaşamından memnun olmayan bu kadar insan, gerektiğinde takım tutarak, çocuklarının kendileri gibi başarısız olmasını istemedikleri için baskı yaparak, onların hayatını zorlaştırıyorlar.
Sınavlar beş seçeneğe sıkıştırılmış zihinler de yaratıyorlar. Bu beş seçenek çocukların yaratıcılıklarını ve binlerce, milyonlarca seçeneği olduğunu görmelerini engelliyor ve kullanamıyorlar. Sonra ise hazin haberler okuyoruz. Sınava girmeden istemedikleri sonuçları yaşayan çocuklar kadar, sınavda alacağı sonuçlardan sonra benzer sonuçlara ulaşan çok çocuk olabilir.
Bir toplumda intihar haberleri yaygınlaştıkça ve okundukça, intihar edenlerin sayısı artaracaktır. Çaresiz kalındığı düşünüldüğü anda hayata son vermek. Son dönemde o kadar çok haber okuduk ki, intihar eden işadamları, askerler, ve öğrenciler ve daha çok başkaları. Herkesin zihinlerinde yer eden bu haberler, daha sonra hayatta bir sıkıntı duyulduğunda çekip gitme isteğini ortaya çıkaraktır. Bunda başarıyı önemseyen ve bu bilgilerini topluma aktaran kişisel gelişimcilerin de payı büyük. Ya bir yol bul, ya bir yol aç, ya da yoldan çekil diyen kişisel gelişimci, yoldan çekil emir cümlesinin inthar olabileceğini algılayamamaktadır.
Fenerbahçe maçından sonra çıkan olaylar, hissedilen başarızılığa en küçük bir darbe vurulduğunda ortaya çıkan sonuçları gösteriyor. İnsan ölmemesi büyük şans aslında. Terör de insan değerinin azalmasında önemli bir etken. İnsanlar her an ölümle birlikte yaşıyorlar. Ölenlerin şu taraftan ya da bu taraftan olması önemli değil, önemli olan ölüm fikrinin zihinlerdeki yerinin giderek önem kazanması. Aynı şekilde yaşanan dünyanın değil, öbür dünyanın önemsenmesini sağlayan öbür dünya koçları da, söyledikleri ile bu hayatın sınav yeri olduğunu söyleyerek, zihinlerde farklı sonuçlara yol açtıklarının farkında değiller.
Sınavda hayattaki stratejiler kullanılır ama hayat bir sınav değildir. Saymaya kalksanız kaç tane sınav ar dersiniz? On, yirmi, otuz ve bazılarında elde edilecek sonuçlar ise çok stratejik hale gelebilir. Hayatı sınav ve başarı olan gören zihniyet varoldukça bu ve benzeri sonuçları görmemiz çok doğal hale gelecektir.
Yarışmada, sınavda, sporda, aşkta, sevgide mükemmelliği arayan kişiler doğal olarak huzuru bulamayacaklar ve yaratıcılıklarını ve kaynaklarını kullanamayacaklardır. Bir de başarıyı önemserlerse ………………
yazan: Cengiz Eren http://www.erenlp.com