YÖNETİCİLERE, OKUL MÜDÜRLERİNE PSİKOLOJİK DESTEK

0
874

YÖNETİCİLERE, OKUL MÜDÜRLERİNE PSİKOLOJİK DESTEK…

Yöneticilik, belki de pekçok kimsenin hayallerini süsleyen bir makamdır. Herkes, sizin önünüze çıkarken ceketinin düğmelerini ilikleyecek, hafif büzülecek. Siz o yanınıza işi için gelen kişinin bu durumundan egonuzu iyice tatmin edeceksiniz. Tabii bu söylediklerim, herkes için değil; gurur duyduğumuz, kendi benliğini ve egosunu hiçe sayarak çalışanlar için değil. Onların çevresindekiler, inşallah onlara gereken değeri veriyorlardır. Suistimal etmiyorlardır.

İşte, yöneticilik burada başlıyor. Aradaki farkı ayırdedebilme beceri ve iç görüsüne sahip olmak. İnsani değerlerle ilişkileriniz burada başlıyor. İnsana, insan gibi değer verirseniz SİZ yükselirsiniz.

Empati yapmayı bilmek ve bunu hakikaten ruhunda hissedebilmek çok önemli. Empati yapmak, kendisini karşı tarafın yerine koyarak, olaylara ve durumlara onun penceresinden bakabilmektir.
Empati, günümüzde çok kullanılan, ancak çoğu kimsenin uygulamayı aklına bile getirmediği bir kavram.
Yöneticilik, işlerin sadece emirlerle yürümediği, insanların ruhlarıyla iletişime geçerek, insani ilişkilerle, işinizi daha iyi sonuçlandırabileceğinizi gördüğünüz bir konumdur.
O, bir türlü terkedemediğiniz koltuklarda pekala daha verimli, çevresinde çalışanlarına huzur vererek çalışacak yöneticiler oturabilir.

Yönettiğinizi zannediyorsunuz. Arkanızı dönünce, herkes vicdanı ile başbaşa kalmış. Koltuğunuzda otururken, arkanızdan önünüzden dolaşan şakşakçılar, daha sonra sizi nasıl anacaklar? Önemli olan bu… Bıraktığınız iz hiç silinmesin diye çaba gösterenler mi olacak; yoksa koltuğunuzdan indiğiniz, indirildiğiniz zaman arkanızdan teneke mi çalınacak?

Yöneticilik, çalışanla çalışmayanın ayırdedilebildiği bir makamdır. İyi çalışan mutlaka FARKEDİLMELİDİR. Elmalarla armutlara aynı davranışta bulunursanız; başarı adına ilerleme kaydedemezsiniz. Motivasyon diye birşey bekleyemezsiniz. Amaç neydi peki?
Okullarda yöneticilik, müdürlük yapmak pekçok kişinin geleceğini çizer. Yönetici konumundaki kişinin ruh sağlığı, hayata hazırlanan beyinleri her yönü ile etkilediğinden önemlidir. Okul müdürü, yine sınıfın yönetimini sağlayan öğretmenleri doğrudan etkiler.
Okula sabah sabah sinir bozarak, bağırarak başlayan müdürler var. Müdürün gerginliği ile öğretmenler gerilmekte, çocuklar ve gençler motivasyon yok olarak güne başlamaktadırlar. Özellikle hafta sonunun ertesinde bayrak töreninde azarlanmadan haftaya başlamak neredeyse mümkün olmamaktadır.

Ya da kişisel olumsuz duyguların esiri olarak çevresine tüm negativizmini yansıtmaktadır. Kin, nefret, kıskançlık, haset, menfaat, kompleks gibi özellikleri taşıyan yöneticilerle normal koşullarda çalışılamayacağı açıktır.

Eğitim yuvalarında müdürler, pedagojik eğitim almış olanlar bunu yapıyorsa diğer sektörlerde yönetici olanları düşünmek istemiyorum. Çocuk ve gençler toplumun çok aktif bir kısmını oluşturuyorlar, deneyimsizler; ancak bazı hassas noktalarına özen gösterildiğinde ve grup psikolojisi iyi kullanıldığında pekçok şey çözümlenebilir.

Burada okul müdürünün öğretmenleri ile iyi ve sağlıklı iletişiminin önemi yadsınamaz. Okul müdürü tek başına hiçbir zaman yeterli olamaz. Okul müdüründen yeterli ilgi ve desteği görmeyen öğretmen dersi bitince çantasını alıp, çıkar gider. Müdürünü arkasında hisseden öğretmen çözümün parçası olmak için çalışır. Öğretmen genellikle manevi haz ile çalışır. Onun bu hazzını iyi değerlendirebilen müdür, pekçok değer üretebilir.
Bu nedenledir ki yapılacak şeylerden bir tanesi ve önemlisi YÖNETİCİLERE PSİKOLOJİK DESTEK tir.

ÖZNUR SİMAV-PEDAGOG

LEAVE A REPLY

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız